Çanakkale Savaşı

Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı seyri içinde 1915 – 1916 yıllarında İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında cereyan etmiş bir deniz ve kara savaşıdır. Osmanlılar, bu savaşta Almanlar ile müttefikti. İngiltere, Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerine karşı Osmanlı askerleri karşı koymuştu. Almanlar daha ziyade komuta kademesindeydi. Biz I. Dünya Savaşına çok gereksiz yere girdik. Hatta bazı tarihçiler I. Dünya Savaşının sırf Osmanlı’yı parçalamak ve paylaşmak için çıkarıldığı tezini öne sürmekteler. Sonuca bakacak olursak haksız da değiller.
Almanların egosuyla İttihat Terakk’nin egosu birleşerek koskoca bir imparatorluğu dağıttı. Tabii bunda Avrupa’nın hilesini anlayamayan Enver Paşa’nın Balkan Savaşında kaybedilen yerleri tekrar alma sevdası da önemli bir rol oynar.
Çanakkale Savaşında ümmetçi bir temel üzerine oturan Osmanlı’nın İslamcı anlayışı terkedilerek Türklük bilinci öne sürüldü. Buna rağmen Osmanlı Padişahları hâlâ bir İslam Halifesiydi ve Hindistan’dan Avrupa’ya kadar tüm Dünya Müslümanlarının ‘Emiril Müminin’i idi. Zaten bu durumu çok keskin bir şekilde fark eden Batılılar, İngiltere’nin özel gayretiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu aşamasında Atatürk’e Halifeliğin kaldırılmasını dayattılar. Tıpkı Lâtin alfabesine geçişi ve kıyafet değişimini dayattıkları gibi.
Ne gariptir ki bu savaşın başkomutanı Liman Von Sanders adında bir Alman idi. Dolayısıyla Almanlar bu zaferden kendilerine de pay çıkarmaktadırlar. Hâlbuki Çanakkale Savaşının başında düşmanın çıkarma yapacağı yerler konusunda fena yanılmıştı ve ona kalsaydık savaşı ta başında kaybedecektik. Mustafa Kemal ilk askeri zaferini bu savaşta kazanmıştır. Resmi Tarihin onun Libya ve Arabistan zaferlerinden bahsettiğine inanmayın oralarda yenilmiştir. Şayet yenilmese oraları niye kaybedecektik. Buradaki başarısından dolayı Padişah tarafından Yıldırım Orduları Komutanlığına tayin edilmiştir.
Çanakkale’de Beş yüz bin asker hayatını kaybetti; bunun yarısı bizim şehitlerimiz, yarısı da karşı tarafın ölüleri oldu. Gerek insan zayiatı gerekse savaşın yüküne bakıldığında ceremesi Anadolu Halkına çıktı. Sadece askerlerimizi değil memleketin bir nesil aydın tabakasını da kaybettik. Birçok okul mezun bile veremedi şehitler yüzünden. Erkek nüfus büyük oranda azaldı.
Çanakkale’ye savaşmaya getirilen Hindistan, Yeni Zelanda ve Avustralya’dan gelen askerleri İngilizler ‘insan yiyen barbarlara karşı savaşacaksınız’ diyerek kandırmışlardı. Bize ise Türkistan ve Pakistan’dan büyük yardımlar gelmişti. Bu savaşta güya bizimle müttefik olan almanlar, Kudüs’ün kaybedilmesinden sonra bu olayı çan çalarak duyurup kutlamışlardır. Demek ki arkadan vurulmuştuk. Evet, Çanakkale Savaşı askeri açıdan büyük bir zaferdir. Galip gelmemize rağmen İstanbul yine de işgal edilmiştir ama yıllardır savaş kaybeden Osmanlı için yeni bir devletin tohumları ekilerek Türk insanının zafer duyguları galeyana gelerek, Kurtuluş Savaşının meşalesi tutuşturulmuştur.
Allah şehitlerimizin şefaatinden bizi mahrum etmesin.


Yazarın Diğer Yazıları