Kanuni Sultan Süleyman'ın Mahidevran Sultan'dan olma oğlu Şehzade Mustafa, 32 yıl veliahd şehzadelik yapmış tek osmanlı şehzadesidir.
Saruhan, Amasya, Konya sancak beyliklerinde bulunmuş, babasının tahtına göz dikmekle suçlanarak, Nahcıvan seferi'ne çıkan Osmanlı ordusunun Konya'nın Ereğli İlçesine bağlı Akhüyük Köyünde konakladığı sırada, padişahın otağında boğdurulmuştur. Şehzade Mustafa'nın katli, devlete isyan suçundan dolayıdır; ancak deliller yanlış ve şahitler yalancıdır. Hürrem Sultan'ın tahta kendi oğullarından birini geçirmek için Şehzade Mustafa'ya tuzak kurduğu ve ölümünü hazırladığı söylenir.
Şehzade Mustafa Neden Öldürüldü
Taht yarışında Şehzade Mustafa'yı bertaraf edebilmek için Sadrazam Damat Rüstem Paşa tarafından sahte mektuplar ürettiği düşünülür. Bu mektuplar, Şehzade Mustafa'nın babası hayatta iken onun tahtına göz diktiğini ve isyan hareketlerine destekte bulunduğunu gösterir niteliktedir. Başlangıçta iddialara inanmayan Kanuni, Nahçiven Seferi'ne çıktığında Konya Ereğlisi tarafında (bugünkü Akhüyük Köyü) konakladığı sırada el öpmeye gelen Şehzade Mustafa'yı orada boğdurdu. Şehzade'nin saray hademelerinden Zal Mahmut Ağa'nın arkadan saldırması sonucu hayatını kaybettiği düşünülür. Cesedi çadırın önüne asılmış, cenazesi daha sonra Bursa'ya gönderilerek II. Murat türbesi yakınına defnedilmiştir. Şehzade Mustafa'nın türbesi, 1555 yılında kardeşi Şehzade Selim tarafından yaptırılmıştır.
Şehzade Mustafa'nın ölümü askerler ve halk arasında büyük tepki yarattı. Yeniçeriler, olaydan sorumlu gördükleri Rüstem Paşa'nın çadırına saldırdılar ancak onu bulamadılar. Matem göstergesi olarak öğlen yemeği yemediler ve Rüstem Paşa'nın azlini istediler. Kanuni artan baskı karşısında aynı gün Rüstem Paşa'yı görevden alıp yerine Kara Ahmet Paşa'yı atamak zorunda kaldı.
Şehzade Mustafa'nın yaşamı
6 Ağustos 1515 tarihinde babası Kanuni Sultan Süleyman'ın şehzadeliği sırasında babasının yedinci, annesinin ikinci evladı olarak Manisa'da dünyaya geldi. Annesi Çerkesya hükümdarı İdar Mirza Temruko'dan olma, Kırım Hanı I. Mengli Giray kızı Nazcan Hatun'dan doğma Mahidevran Sultan'dır. Aynı anne babadan Şehzade Mahmud adında 1512 doğumlu bir ağabeyi, ayrıca 1518 doğumlu Şehzade Ahmed, 1521 doğumlu Fatma Nur Sultan ve 1525 doğumlu Raziye Sultan adlı 4 kardeşi daha vardır.
Dedesi Yavuz Sultan Selim'in 1520'de hayatını kaybetmesi üzerine Osmanlı tahtına oturmak üzere İstanbul'a giden babasının yanında başkente gitti.Hürrem Sultan'ın babasının sarayına girmesinden sonra annesi Mahidevran Sultan ile Kanuni'ye dört şehzade daha doğuran Hürrem Sultan arasında, Kanuni'den sonra kendi oğullarının tahta çıkmasını sağlamak için büyük bir mücadele yaşandı. Şehzade Mustafa, 1534-1541 arasında Saruhan Sancak Beyi olarak görev yaptı. Saruhan (Manisa), padişah adayının görev yaptığı yer kabul edilirdi, dolayısıyla Şehzade Mustafa dönemin veliaht şehzadesiydi. 16 Haziran 1541'de Amasya Sancak Beyliği'ne atandı, Saruhan Sancak Beyliği'ne ise kardeşi Şehzade Mehmed getirildi. Halk ve askerler bu duruma tepki gösterdi, bunun üzerine I. Süleyman, doğu topraklarının güvenliği için şehzadenin Amasya'ya gönderildiğini ve veliahtlığının sürdüğünü açıkladı. Ardından, Mehmed'in beklenmedik şekilde 1543'te ölümünden sonra Saruhan Sancakbeyliği'ne Şehzade Selim getirilirken; Şehzade Mustafa ise 1549 yılında Konya Sancakbeyliğine atandı.
Şehzade Mustafa'nın şahsına dair önemli verilerden biri de Bernardo Navagero adlı İtalyan elçinin yazdığı bir mektupta hakkında verdiği bilgilerdir.
Diğer bir veri ise Guillaume Postel'in Osmanlı gelenek-göreneklerini ve siyasi durumunu anlattığı kitapta bulunmaktadır. 1536'da, Fransız kralı I. François, Kanuni Sultan Süleyman'la bir sözleşme imzaladı ve ardından resmî tercümanı ve tarihçisi Guillaume Postel'i yardımcı olarak Fransız elçisi olan Jean de La Forêt'in yanına, İstanbul'a gönderdi. Fransız tarihçi Guillaume Postel, "De la République des Turcs" (Türklerin Cumhuriyeti) adlı kitabında Şehzade Mustafa'nın iktidarı devralabilecek yaşa ve olgunluğa ulaştığını, tedbirli ve son derece iyi eğitimli bir şehzade olduğunu yazmaktadır.
Şehzade Mustafa'nın kişiliği
Mustafa, şair ve hattattır. Irakeyn ve Korfu Seferi'nde (1534, 1536, 1537) ve Boğdan Seferi'nde Anadolu Muhafızı, dokuzuncu seferde (1541) İstanbul Muhafızı oldu. Manisa Bozdağ'da, cami, saray, türbe, çeşmeler yaptırdı. Görüntüsü ve tavırlarıyla dedesi Yavuz Sultan Selim'e çok benziyordu.
Şehzade Mustafa'nın bilhassa Amasya'dayken ilim meclislerinde bolca bulunduğu, devrin önemli müderrislerinden dersler aldığı ifade edilir. Celalzade Salih Çelebi, Manisalı Semaî Mehmed Çelebi, Hayreddin Hızır Efendi, Şems Efendi, Şair Lali Çelebi, Karaçelebizade Hicri Mehmed Muhyiddin Efendi, İstanbul Kadısı, Şair Muhyiddin Mehmed Hüseyni Efendi gibi âlimlerden dersler aldı. Şehzade'nin hocalarından olan Mustafa Sürûrî Efendi, Bahrü'l- Maarif ve Zahiretü'l-Müluk adlı eserleri yazıp Şehzade'ye sunmuştur. Şehzade'nin katli üzerine de Kanuni ile alakasını kesip bir daha görüşmemiş ve kendisine verilmek istenen bütün resmî vazifeleri de reddetmiştir.
(Mustafa İllker Şen)