DOLAR
42,97
EURO
50,59
STERLİN
58,20
GRAM
6.282,29
ÇEYREK
10.320,78
YARIM ALTIN
20.541,73
CUMHURİYET ALTINI
40.953,84

YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…

 

 

Yüz yıl önce rejimi değiştirdik.

Cumhuriyet rejimiyle birlikte toplumsal ideal, inanç ve dinamiklerimizden dini çıkardık.

Yerine Batılı değerleri koyduk.

"Demokrasi, insan hakları, halkın iradesi, eşitlik, kardeşlik, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma” türküleri söyleyerek yüz yıl sonra geldiğimiz nokta nedir?

Alkol, fuhuş, cinayet, hırsızlık, tefecilik, sahtekârlık, şiddet, uyuşturucu, mafya örgütlenmeleri, bahis ve kumar bağımlılığı, liselerde hatta ortaokullarda çığ gibi büyüyen ve kontrolden çıkmak üzere olan akran terörü, 14 yaşa kadar düşen cinsel ilişki yaşı ve çıplaklık terörü…

TV sunucularının, bir spor kulübü başkanının aralarında yaşadığı çirkin ilişkiler ağı da ortada.

Yüz sene önce böyle bir manzara ile karşılaşacağımız söylenseydi hiç kimse inanmazdı.

Hayânın, edebin, ahlâkın en güzel örneklerini dünyaya sunan bu toplum nasıl bu hale geldi?

Her türlü ahlaksızlığı yaşam ve düşünce biçimine dönüştüren bu yığınlar kimin eseridir?

Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Galiçya'da, Yemen'de, Filistin'de ve İstiklal Savaşı'nda milyonlarca şehit böyle bir Türkiye için mi can verdi?

İnsanlara dünya menfaatleri ve zevkleri dışında bir ideal vermeyen Batı kültür ve Medeniyeti ile yetiştirirseniz olacağı budur.

Bu dünyada yaptıklarından "Hesap Günü'nde sorguya çekileceği bilinci olmadan bir toplumu huzurlu ve mutlu kılamazsınız.

Özgürlük adına her türlü ahlaksızlığı yapanlar aslında geçici dünya çıkar ve zevklerinin kölesi olduklarının farkında bile değillerdir.

Goethe'nin dediği gibi "En iyi köleler, kendilerini özgür zanneden kişilerdir”

Hayâyı, edebi, ahlâkı toplum hayatından çıkarırsanız insanlar hayvanlaşır. Hayvanlar gibi "haz, yeme- içme ve boşaltma” üçgenine hapsolur.

"Milli birlik beraberlik ve kardeşlik açılımı” elbette önemlidir. Ancak bir millet ortak değerler etrafında toplanmadığı sürece "milli birlik beraberlik ve kardeşlik” temenni ve slogandan öteye geçemez.

Maalesef son yüzyıldır toplumumuza hayat veren insani dinamikler, yerini hayvansal içgüdüleri yaşamanın özgürlük diye sunulduğu bir yok oluşa bırakıyor.

Devlet, acilen milleti aslına döndürmek; din, hayâ, edep, ahlâk ve adâlet ekseninde yapısal reformları hayata geçirerek onurlu bir nesil yetiştirmek mecburiyetindedir.

Aksi halde; bu gidişat insanlığa örnek olmuş bir medeniyetin şanlı temsilcisi Milletimizi ve özellikle gençliğimizi hızla yok oluşa doğru sürüklüyor.

Bilinmelidir ki; tarihin mezarlığı başka medeniyetlerin tesiriyle değerlerini yitirmiş, benliğini kaybetmiş milletler ve onların ibret verici ve hazin hatıralarıyla doludur.

Allah'ın bana yüklediği uyarı görevimi yaparak tarihe not düşüyorum.

Yarın çok geç olabilir…


Yazarın Diğer Yazıları