AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
“Hayatın Masası”
GÖĞE BAKALIM
Konya raylarla geleceğe taşınacak
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Teknolojinin Bizden Aldıkları
MALAZGİRT ZAFERİNİ KUTLAMAYI HAK EDİYOR MUYUZ?
Laik hutbe verelim
Kripto para piyasaları bir oyun alanı değildir
İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞTIĞININ KARŞILIĞI VARDIR
ASIRLIK ÇINAR ALTINDA AKŞEHİR
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Türk Dil Kurumu (TDK) ve Ankara Üniversitesi'nin düzenlediği "Yılın Kelimesi" oylamasında, 2024'ü anlatan kelime olarak "kalabalık yalnızlık" seçildi. Oylamada yer alan diğer kelimeler "merhamet, yabancılaşma, algoritma, yozlaşma, yapay zeka ve dijital yorgunluk" gibi kavramlardı. Hepsi günümüzün toplumsal ve bireysel sorunlarına ışık tutsa da, en çok oyu alan "kalabalık yalnızlık" aslında hepimizin hayatına sirayet eden bir duygunun adı oldu.
Düşününce ne kadar tanıdık bir his değil mi? Etrafımız insanlarla dolup taşıyor, sosyal medyada herkes mutlu, herkes bir şeyler paylaşıyor. Ama içten içe ne kadar yalnız olduğumuzu hepimiz fark ediyoruz. Artık yan yana olmak yetmiyor. Ruhlarımız birbirine dokunamıyor. Kalabalık bir odada oturuyoruz ama herkesin gözü telefonunda. Konuşuyoruz ama kimse gerçekten dinlemiyor. Paylaşıyoruz ama yüzeysel, hızlı ve "mış gibi." "kalabalık yalnızlık" dedikleri şey tam da böyle bir durum.
Sosyal medya bizi hep "bağlı" tutuyor ama o bağın içi boş. Anlık beğenilerle, yorumlarla avunuyoruz ama derin bir bağ kuramıyoruz. Herkes bir mesaj uzağımızda ama o mesajın arkasında bir insan olduğunu unutmuş gibiyiz. Bu kavram, aslında hepimize bir uyarı gibi. Kalabalığın içinde kaybolmadan, az ama gerçek bağlarla ilerlememiz gerektiğini hatırlatıyor. Belki biraz daha yüz yüze sohbet, biraz daha samimiyet, biraz daha özen... Çünkü insan, insana iyi gelir.
2025'e girerken, hayatımızdaki bu kalabalık yalnızlığı nasıl azaltabiliriz? Daha anlamlı sohbetler, daha gerçek ilişkiler kurarak bu döngüyü kırabiliriz. Çünkü biliyoruz ki, insan yalnızca bağlantıya değil, derinliğe de ihtiyaç duyar. İnsan ruhunun asıl ihtiyaç duyduğu şey, paylaşmanın sıcaklığı ve anlamlı bağların derinliği. Kalabalıkların içinde yalnızlık çekmek yerine, az ama gerçek bağlarla dolu bir yaşam inşa etmek elimizde
2024'ü bu kelimeyle kapatırken, 2025'in daha samimi ve derin bağlarla dolu bir yıl olması dileğiyle...
Efsanelerin Yemişi
Sessiz Tanık / Saatli Cami
Kommagene’nin Kalbi PERRE
Mehir’le Kurulan Yüz Yuva
Konya’nın Yüreğine Ateş Düştü
Tarsus’ta Bir Nefeslik Yol Hikayesi
Perdeler Anılar Kapılar
GÖKLERDE BİR DESTAN: KONYA’DA ANADOLU KARTALI-2025
Dijital Çıplaklık
Taşkuyu’nun Sırrı