AYASOFYA ANLATTI

Mekânların dili vardır

İstanbul'a âşık bir insanım, bunu bilenler bilir. Sıkça da gider gelir, her gittiğimde bir sonraki gidişe kadar yeniden özlediğimi düşünürüm. Ama geçtiğimiz hafta olan İstanbul ziyaretim bambaşka oldu. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın daveti üzerine İstanbul'da muhteşem bir gece yaşadık. Büyükşehir Belediyesi'nin şahane ekibinin kusursuz organizasyonu ile gazeteci ağabeylerim, kardeşlerimle birlikte hafta sonu İstanbul'daydık. 

2023 Mevlana yılı olması münasebetiyle tüm dünyada Hz. Mevlana'yı anmak, anlamak için etkinlikler düzenleniyor. Hz Mevlana'nın 750. Yıl dönümü etkinlileri kapsamında Konya'da da hem Mistik Müzik Festivali coşkusu hem de 250 semazen Sultan Selim Cami önünde Mevlana Meydanı'nda sema ayini gerçekleştirdi.  Konyalıların ilgisi dışında, yurt dışından daha yoğun ilgi vardı. Bu her sene böyle oluyor. Mistik Müzik Festivali için de aynı şey geçerli. İl dışından ve yurt dışından ilgi daha fazlaydı. Sanırım biz içindeyken kıymetini mi çok bilmiyoruz ya da uzak olmak hep özletir mi bilemiyorum. Gerçekler böyle…

Gelelim muhteşem İstanbul programına. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Konya Büyükşehir Belediyesi'nin organizasyonu Mevlana Gülşenine Davet GEL programında eşsiz bir görsel şölen izledik.  Sultan Ahmet Meydanı'nın önünde Ayasofya camiinin kucağında yaşanan geceyi anlatmam biraz zor olacak. Ayasofya bizi resmen kucakladı, bağrına bastı. 750 semazen Ayasofya caminin önünde adeta büyüledi. Mavi ışıklar altında semazenler Ömer Faruk Belviranlı'nın o eşsiz sesiyle işittiğimiz ilahilerle kalbimiz de dilimizde zikir etti. Ne güzeldir Allah'ın adını anmak, hep birlikte katıldığımız zikir Ayasofya'nın yanı başında bambaşka oldu. Hz Mevlana'yı bu tarihi ortamda yeniden anmak onun felsefesini yeniden diriltmek dünyaya ulaşan bir mesajda oldu. Sadece bir sema ayini olarak bakmamak gerekiyor. Mekânların dili vardır. Mekânların misyonu…  Ayasofya bizim davamızdır. Ve bu meydanda ‘Allah Allah' zikirleriyle tüm dünya İslam'ın güzelliğini duyurduk,  gösterdik. Bu kale İslam'ın kalesi ve burası İstanbul… Söylenilecek en kutlu mekândan tüm dünyaya bir kez daha ‘Müslümanlar kardeştir' diyerek Hz. Mevlana'nın felsefesini ulaştırmak çok duyguluydu. Hep bir ağızdan ‘' Sema safa cana şifa ruha gıdadır'' dedik. Onca şey düşündüm onca güzel, umutlu şey… 750. Yılında 750 semazen Ayasofya'ya ve İstanbul'a çok yakıştı.

Ekim ayının ilk gününde hafif esen rüzgâr ve yağmur kokusuyla eşsiz bir gece yaşadık. Program başlamadan önce Başkan Altay hepimize tek tek hoş geldiniz dedi.  Selam vermek için benim yanıma geldiğinde ‘'Gözümüz gökyüzünde inşallah yağmur gelmeden program tamamlanır dedi.'' Biraz yağmur endişesi vardı. Çünkü İstanbul için kuvvetli yağmur uyarısı vardı.  ‘'İnşallah başkanım merak etmeyin böyle güzel bir gece için gökyüzü de müsaade eder, Allah da'' dedim. Güzel gülümsemesi ile ‘'Öyle umut ediyorum'' dedi. Umut ettiğimiz gibi oldu. Programdan sonra başladı yağmur. Kusursuz gece, sonbaharın güzel kokusuyla manevi atmosferde başladı ve yine kusursuz tamamlandı.

Program sonu Başkan Uğur İbrahim Altay ile birlikte basın mensubu arkadaşlarımla içilen çay başka bir yerde bir daha sanırım denk gelmez. Ayasofya Camii ne dayadık gönlümüzü ve Başkan Altay ile sohbet ettik. Çayın tadı da başkaydı Başkan'ın sohbeti de… Sanırım böyle bir sohbeti başkanla özlemişiz. Konya'da şöyle bir çay sohbeti yapamamıştık ama Allah İstanbul'da nasip etti. Bu işler kısmet meselesi işte… Çayımızı yudumlarken başkanı dinledik. Konya'yı konuştuk tabii ki… Konya'ya âşık bir Başkan'dan Konya'yı dinledik. Tamamlanan projeler, yapılan, yapılacak olanlar ve hayat bulmasını istediği yeni planlar. Başkan'ın derdi Konya. Bunu,  anlatırken göz bebeklerinden ve dilinden düşen cümlelerden çok net anlayabiliyoruz.  Hem basın mensubu arkadaşlarımla hem de Başkan Altay ile birlikte uzun süredir böyle bir sohbet yaşamamıştım. Özlediğimizi fark ettim.  Yeniden bir araya gelme umudu ile Büyükşehir Basın ekibinin titiz misafirperverliği için de teşekkür ediyorum.


Yazarın Diğer Yazıları