Dolar uluslararası ödemeler sisteminde güvenilmez bir para birimi haline gelmiştir
Konya’nın Dün Kimyon, Bugün Lavanta Kokan Tarım Hikâyesi
UNUT
Postmodern Dönemin Müslümanlara Sunduğu Fırsatlar
AH SAMİMİYET!
Dijital Çıplaklık
İSRAİL-İRAN SAVAŞI, ÇIKARILACAK DERSLER VE ÖNERİLER
ASIL HİCRET; ALLAH’IN YASAKLARINI TERK EDEREK EMİRLERİNİ YAPMAKTIR
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?
12 günlük savaş kime ne öğretti?
BASIN DİLİ
İSRAİL İRAN ÇATIŞMASINA DAİR BİRKAÇ SÖZ
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Bu hafta Nurullah Genç'ten dinledim bir hikayeyi paylaşacağım sizinle
Hattat Mehmet efendi ve bir oduncu arasında geçen diyaloğu üstadın anlattığı şekilde aktarıyorum size
Bir işte nasıl başarılı olunur konusunda bize çok güzel bir ışık olacaktır
Şöyle diyor üstad "Bir adam ki hayallerini rüyalarına sokamamışsa,o adamdan hiç bir şey olmaz oğlum "
Biz de kalırız bir yerler de....
Bir mürşit rastgelsin hepimizin hayatına
Bazen bir oduncu bazen bir çocuk bazen bir çoban bazen bir ihtiyar ... Hayatı bize kimin öğreteceği belli olmaz.
Dinlemek önemli. Tecrübeleri dinlemek ve yolumuzu aydınlatmasını istemek bizim elimiz de
Her birimize bir oduncu gerek sanki
Hadi bakalım okuyalım
Mehmet Efendi Osmanlı'nın son dönemlerinde bir hattattır Bir gün arkadaşı Mehmet efendiye şöyle der :Üstat böylesine büyük hattat olmayı nasıl becerdin, nasıl başardın bunu sırrı nerede saklı. Hattat Mehmet Efendi ben diyor hat sanatıyla ilgilenirken Vav yaparken Mim yaparken Kaf yaparken hayatımı hat sanatına endekslemiş adamış değildim. Öylesine böylesine ilgileniyordum diyor. Bir gün bir oduncu bana hayatımın dersini verdi.
Üstat, bir oduncu sana nasıl bir ders verir ki diyor. Ama hattat benim mürşidim bir oduncudur diyor. Beni bu güne getiren mantığı bana aşılayan bir oduncudur. E nasıl diyor o da anlatmaya devam ediyor.
Akşam bahçemde kırılacak büyük büyük ağır kütükler var ve bekliyorum ki oduncu gelsin o gün de ikindiden sonra hiçbir oduncu bizim sokaktan geçmiyor. Oduncu demek de zaten iri yarı, pazısı kuvvetli, güçlü adam demektir. İki balta asar iki omzuna sokakta yürümeye başlar gür bir sesle "oduncu” diye bağırmaya başlar zaten sesinden anlarsınız oduncu diye. Çünkü o kütükleri kırmak öyle kolay değil. Çağırırsınız bir oduncuyu saati bir altındır verirsiniz kütükleri kırar. O gün hiçbir oduncu geçmiyor. Tam böyle karanlık çökmek üzere güneş binaların arkasına girmiş cılız bir ses duydum; baktım ki bir oduncu Allah Allah gele gele bu mu geldi şimdi bu ses kimin. 70'li yaşlarda bir tane baltası var badi badi yürüyor. Önce dedim ki bizim kütükleri bu adam kıramaz, Pencereyi çektim içeri. Sonra pencereyi açtım, bağırdım:” Amca bakar mısın? Bizim odunlar var kırılacak kırar mısın? "O da " Benim işim odun kırmak evladım, sen göster bana. Ne kadar ücret alırsın kütükler için, baktı kütüklere iki altın dedi. Amca bir altın değil mi? "Evladım benim ücretim 2 altın”. Allah Allah bu garip bir şey "Ne kadar sürede kırarsın?” dedim. "İki saatte kırılmaz anca mümkün bir saatte kırarım” dedi. Benim gözlerim açıldı önce "amca kır” dedim pencereye çıktım onu seyrediyorum. Sanki odunları kırmadan önce onlarla irtibata geçti. Baltayı biledi odunlara baktı göğe baktı, döndü bana baktı, odunlar kütükler sonra bütünleşti. Bir anda kırmaya başladı. Aman Allah'ım! Dua ediyordum bir parçaya iki defa vursun diye ama en budaklı parçalara bile bir defada vurup parçalıyordu. Bir saatte bitirdi. Ben hayretler içerisinde aşağıya indim, tuttum elinden öptüm, hakkını helal et dedim. Ben senin hakkında konuştum dedikodu ettim yapamaz edemez diye. İki altını verdim gitmek istedi gitme dedim bana bunun sırrını ver dedim. Evladım sen ne garip bir adamsın. Bana iki saatlik bir iş verdin ben onu bir saatte yaptım, bu emeğin karşılığında sen bana iki altın verdin, şimdi benden 50 yılın sırrını istiyorsun ve bedava istiyorsun, eee amca ne istiyorsun? Evladım bir cümle daha söylerim iki altın daha alırım. Çıktım iki altın daha getirdim. Dedi ki evladım sen cömert bir adamsın cümlelerin sınırı yok. Anlattıklarımı dinle bakalım. Sen ne iş yapıyorsun dedim ki ben hat sanatı ile uğraşıyorum dededen kalma varlıklıyım bu köşk benim. Evladım hat sanatında başarılı olmak istiyor musun? Evet dedim. Sen hiç hayatında mim gördün mü? Hayır. Vav da mı görmedin sen rüyanda? Görmedim. Elifi de görmemişsindir rüyanda kesin. Amca ben hiçbir hat görmedim rüyamda. Evladım senden hattat olmaz dedi. Neden amcam? Oğlum bak ben 50 yıldır oduncuyum bugün bile hala rüyamda sabahlara kadar odun kırıyorum bir insan yapacağı işi rüyalarına taşıyamıyorsa ondan adam olmaz ve başarılı olmaz. İki altınımı aldı ve gitti. İşte benim mürşidim bir oduncudur diyor. O gün bu gündür ki rüyalarımda ben vav görüyorum mim görüyorum elif görüyorum.
Nurullah Genç üstad hikayenin sonunda dinleyicilere şöyle diyor "Bana sorabilirsiniz hocam siz rüyalarınızda hiç görüyor musunuz? Evet, ben bazen şiir yazardım rüyalarımda aklıma gelen birkaç mısralarımı da şiirlerime koymuşumdur. Bazı şiirlerimde rüyadan bana kalan dizeler var. Başarılı olmanın sırrı önce o hayali kurmakta sonra onu rüyalarınıza taşımakla mümkün ve bu ülkenin böyle insanlara ihtiyacı var.”
Dijital Çıplaklık
Taşkuyu’nun Sırrı
VİCDAN YELKEN AÇTI
Paylaş ki Bayram Olsun
Şeyh Hacı Abdullah Efendi Türbesi
Evren Unutmaz: Ne Ekiyorsak, Onu Biçiyoruz
İki Başkent, Tek Yürek Konya’dan İstanbul’a Bir Yol Hikayesi - Ecdadın İzinde
Güneş Ayakta Duranların Üzerine Doğar
Seydişehir’de Gönül Ereni Anıldı
Hüyük’te Turizm Bayramı