NARİN CİNAYETİ VE İDAM
Eleştirdikçe gemiyi batıranlar
NASIL KIYDINIZ?
Narini biz öldürdük! Diğerlerini öldürmeyelim
Orta Vadeli Program’ın asıl hedefi kalıcı fiyat istikrarıdır
MENFAATIN DİLİ
Sinemanın Kalbi Nerede ?
İddialar ve Hırslarımızın Kuşattığı Hayatlarımız
ALLAH VE RESULÜ; HARAMLARDAN UZAK DURMAMIZI, HELÂLLER DAİRESİNDE YAŞAMAMIZI EMRETMEKTEDİR
YENİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILINA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI -2
Duster Elektriklendi ve ÖTV Muafiyeti ile Alınabiliyor!
Maalesef oyun namına Konyaspor’u sahada gene göremedik…
HAK AŞIĞI YUNAKLI MOLLA RAHİM
Konyaspor’un Çözüm Bekleyen Sorunları Var
Geçmeyen Ağız Yarası Neden Olur?
Sıcak Yaz Günlerinde Sağlıklı Kalmanın Anahtarı: Su Tüketimi
ARTIK GÜVENLİK PAKETİ OLMAYAN ARAÇLAR OLMAYACAK
KIYAMET SAVAŞI SENARYOSU VE TÜRKİYE GERÇEĞİ
Günümüzde sosyal medya ve dijital platformlar sayesinde iletişim ve etkileşim şekillerimiz epey değişti. İlgi açlığı, onaylanma isteği, başkalarını kontrol etme arzusu hava atmak için işkembeden sallama ve şakşakçı besleyerek taraftar toplama çabası, neredeyse bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldı. Peki, bu bitmek bilmeyen ilgi açlığı ve onaylanma ihtiyacı nereden geliyor? Neden bazı insanlar sürekli haklı olma ya da hava atma derdinde?
Elbette, ilgi görmek hepimizin doğasında var. Kim fark edilmek, sevilmek, onaylanmak istemez ki? Ama ne yazık ki bu duygu artık ipin ucunu kaçırdı. İnsanlar sürekli bir beğeni ve onay peşinde koşuyor. Sosyal medyada aldığı beğeni sayısıyla mutlu olan, gelen yorumlarla kendini değerli hisseden bir kalabalık var. Bu, insanın kendi değerini dışarıdaki onaya bağlamasına ve içsel bir tatminsizlik yaşamasına neden oluyor.
Bir de kontrol etme arzusu var, o da ayrı bir mesele. Kendi hayatında kontrolü kaybetmiş insanlar, başkalarının hayatlarını kontrol ederek kendilerini güçlü hissetmeye çalışıyor. Bu, aslında bir yanılsama, çünkü başkalarının hayatlarına müdahale ederek kendi hayatındaki eksiklikleri telafi edemezsin. Kendine bir taraftar kitlesi yaratarak güç kazanmaya çalışan, şakşakçıların desteği olmadan adım atamayan insanlar var. Ama bu ne yazık ki gerçek bir güç değil, sadece tehlikeli bir yanılsama. Gerçek anlamda değerli ve anlamlı bir hayat yaşamak, rakamlarla değil, içten ilişkilerle mümkün.
Sürekli haklı olmaya çalışan, hava atmak için laf kalabalığı yapan tipler de var. Kendilerini önemli göstermek için her türlü abartıya kaçıyorlar ama aslında komik duruma düşüyorlar. Bu da genellikle özsaygı eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu tipler, etraflarındaki gerçekleri görmezden gelirken, içlerindeki boşluğu doldurduklarını sanıyorlar. İlgi ve onay aramak yerine, kendimiz olmayı, kimsenin sırtından geçinmeden, başı dik ilerlemeyi seçmek en doğrusu. Gerçek mutluluk, dışarıdan gelen onayda değil, içimizde bulduğumuz huzurdadır.
Hep söylerim: Vizyon, vizyon! Allah vizyonsuz insanlardan uzak etsin bizi.
Sinemanın Kalbi Nerede ?
Velivizyon: Eğitimde Ailenin Gücü
Filistin İçin Çiziyorum
Pîrî Mehmet Paşa Zaviyesi ve Camii / Dereli Kemal
Cevap Yoksa Engel Devam
Yeni bir Dönem
UTANÇ VERİCİ SESSİZLİK
AYASOFYA ANLATTI
74 SENELİK İSTİKRAR
Sandık ne söyledi?