AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
“Hayatın Masası”
GÖĞE BAKALIM
Konya raylarla geleceğe taşınacak
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Teknolojinin Bizden Aldıkları
MALAZGİRT ZAFERİNİ KUTLAMAYI HAK EDİYOR MUYUZ?
Laik hutbe verelim
Kripto para piyasaları bir oyun alanı değildir
İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞTIĞININ KARŞILIĞI VARDIR
ASIRLIK ÇINAR ALTINDA AKŞEHİR
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Günümüz sinemasına şöyle bir bakın, sanki nereye baksak müstehcenlik, küfür, saygısızlık... Bu kadar mı? Ya da planlanmış bir algı operasyonu mu var, siz karar verin. Eskiden sinema izlerken güler, düşünür, duygulanırdık. Şimdi ise hunharca gülmek için abartı ve hakaret dolu sahneler izliyoruz. İzleyici bunu mu istiyor, yoksa sunulan seçenekler mi bizi bu noktaya getiriyor?
Müzik ve sinema sektöründe bilinçli bir algı operasyonunun yapıldığını düşünmeden edemiyorum. Bir an durun, çizgi filmlere bile göz atın. Çocuklara aşılanan ahlaksız davranışlar, mahremiyetsizlik, cinsiyet rolleri üzerinden kurulan tehlikeli algılar... Nereye gidiyoruz, diye soruyoruz ya, işte tam da buraya bakmak lazım. Sanat, kültürü aktarmalı, kadim mirasımızı yaşatmalı. Ama o sanat, nerede?
Geçenlerde televizyonda Selvi Boylum Al Yazmalım'a rastladım. Ne kanalı değiştirebildim ne de televizyonun başından kalkabildim. Her izleyişimde aynı etkiyi bırakıyor bende. Öyle güzel işlenmiş ki senaryo, özlem doluyorum. Sevgi, emektir. Çabalamak, menfaatsiz yüreğini koymak ne güzel anlatılmış. Emeği olmayan aşkın, sevginin ne anlamı var? Sevginizi harcayanlara, sadece işi düştüğünde sizi "sevenlere" karşı dikkatli olun. Menfaat dünyasında sevgi, emek olmadan yalan olur.
Yeşilçam'ın bize sunduğu o filmleri, o mesajları özlemişim. İnsan ruhuna dokunan, erdemle bezenmiş filmlere hasret kalmışım. Ne oldu sinemamıza, kültürümüze? Sinema sadece eğlendirmek ya da gişe rekoru kırmak için mi yapılır? Sanat, iyileştirmeli, düşündürmeli, bir iz bırakmalı.
Artık hep birlikte oturup düşünmemiz gerekiyor: Sanatımız nereye gidiyor? Ve asıl önemlisi, biz değerlerimize nasıl döneriz? Çünkü bir yerlerde bir şeyler eksik ve bu eksiklik içimizi boşaltıyor, ruhumuzu yoksullaştırıyor.
Efsanelerin Yemişi
Sessiz Tanık / Saatli Cami
Kommagene’nin Kalbi PERRE
Mehir’le Kurulan Yüz Yuva
Konya’nın Yüreğine Ateş Düştü
Tarsus’ta Bir Nefeslik Yol Hikayesi
Perdeler Anılar Kapılar
GÖKLERDE BİR DESTAN: KONYA’DA ANADOLU KARTALI-2025
Dijital Çıplaklık
Taşkuyu’nun Sırrı