AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
“Hayatın Masası”
GÖĞE BAKALIM
Konya raylarla geleceğe taşınacak
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Teknolojinin Bizden Aldıkları
MALAZGİRT ZAFERİNİ KUTLAMAYI HAK EDİYOR MUYUZ?
Laik hutbe verelim
Kripto para piyasaları bir oyun alanı değildir
İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞTIĞININ KARŞILIĞI VARDIR
ASIRLIK ÇINAR ALTINDA AKŞEHİR
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
The Economist'in her yıl merakla beklenen The World Ahead kapağı yayınlandı ve 2025'e dair karamsar bir tablo çizdi. Her zamanki gibi, derginin kapak tasarımı bir sanat eseri gibi; katman katman mesajlar içeriyor, herkesin farklı bir şey okuyabileceği türden. Ama bu yılki kapak daha da çarpıcı. Nükleer tehlike, ekonomik kriz, biyolojik savaş ihtimali, yapay zekânın yükselişi... Birçok sembol, insanlığın sınanacağı bir yılın habercisi gibi duruyor.
Kapağın ana teması değişim ve belirsizlik. Zaten içinde bulunduğumuz dönem de başka neyi vaat edebilir ki? ABD, Ukrayna, Rusya ve AB ülkeleri arasındaki nükleer hamleler ve füze gerilimleri, bu yılın sadece başlangıcı mı olacak? Nükleer bir savaş ihtimalini düşünmek bile ürkütücü ama kapaktaki vurgu açık. Bu konu artık masada.
Ekonomi cephesinde de durum farklı değil. Enflasyon dalgası, düşen yuan, yükselen dolar... Dünya ekonomisi kökünden sarsılıyor. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Başkanı Biden'ın sembolleri, bu ekonomik savaşın iki kutbunu temsil ediyor. Ancak işin içine yapay zekâ ve teknolojinin devleri giriyor. Elon Musk, elektrikli araçlar, şarjı biten piller... Hepsi, geleceğin sadece nükleer ya da biyolojik değil, teknolojik savaşlarla da şekilleneceğini gösteriyor.
Peki ya biyolojik taraf? Aşı sembolü dikkat çekici. 2020'den beri dünya pandemiyle sınandı. Şimdi yeni bir biyolojik tehdit mi geliyor? İnsanlar bunu kabul eder mi? Dünya bu defa ayaklanır mı? Sorular çok, cevaplar belirsiz.
Kapaktaki diğer detaylar da kafa karıştırıcı! Satürn, Jane Austen, volkanik patlamalar... İlk bakışta alakasız gibi dursa da, her biri bir mesaj taşıyor. Belki Satürn, değişimi ve sınavları; Jane Austen ise geçmişin değerlerini simgeliyor. Ama anlam ne olursa olsun, görünen o ki 2025, insanoğlunun nerede durduğunu ve neye karşı durduğunu yeniden sorgulayacağı bir yıl olacak.
Bu bir felaket tellallığı değil. Aksine, bir uyarı. Sesimizi çıkarmadığımız, birlikte hareket etmediğimiz sürece, bize dayatılan düzenin kölesi olmaya devam edeceğiz. Ama kolektif bilince inanıyorum. Eğer birlikte hareket edersek, büyük güçlerin planlarını altüst edebiliriz. Herkesin duruşu, nerede durduğu ve neye karşı durduğu bu yıl sınanacak. Hazır olun, dolu dolu bir yıl geliyor. Hayır da, şer de bizim elimizde. Yaşayıp göreceğiz. Geçmiş olsun 2024, merhaba 2025!
Efsanelerin Yemişi
Sessiz Tanık / Saatli Cami
Kommagene’nin Kalbi PERRE
Mehir’le Kurulan Yüz Yuva
Konya’nın Yüreğine Ateş Düştü
Tarsus’ta Bir Nefeslik Yol Hikayesi
Perdeler Anılar Kapılar
GÖKLERDE BİR DESTAN: KONYA’DA ANADOLU KARTALI-2025
Dijital Çıplaklık
Taşkuyu’nun Sırrı