Vergiyi tavana yayamazsak krizlerden kurtulamayız
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Köklerden Kopuş Kültürel yozlaşma
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Yeni Bir Sayfa…
İletişim stratejisi
AZERBAYCAN GEZİSİ İZLENİMLERİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İNSAN BEYNİNİN İŞGAL EDİLMESİ
İKİ DEYİM
Kim ne derse desin İYİYİZ
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
MÜHÜRCÜLÜK
"Öteden beri İslam âleminde ve Osmanlılarda kullanılan mühürler iki çeşittir. Biri yüzük şeklinde ve daima parmağa takılarak kullanılır, diğeri daire biçiminde ufak bir tablaya hakkalunmuştur ve altında tutacak bir sapı bulunur. Yüzük şeklindeki mühür çok eskilere dayanır. Diğeri yenidir. Eski tarzda yapılan mühürlerin ekserisinin hakkedilme yerine ufak ince çiziklerle , "asma filizi” denen şekilde çiçekçik yapılır, üstüne de kalınca harflerle yazı hâkkolunurdu. Yazılacak isim eskiden yalnız bırakılmaz, ekseri Farsça, bazısı Arapça manzum bir mısra içine alınarak hakkedilirdi.
Önceleri hemen hepsi ta'lik hat ile hakkedilirken sonraları sülüs yazı ile hakkalunmak usulü de kabul olunmuştur. Mühürlerin çoğu akik denen taşa kazınır, fakat altın gümüş, necef ve kan taşı üzerine de hâkkolunurdu. (...)
Eskiden mühür hakkettirmek isteyenlerden bazısı tanıdığı ve bilgisine itimat ettiği müneccimlerden birine müracaat eder, hak için hayırlı ve uğurlu bir zaman tespit etmesini rica ederdi. Müneccim de fenn-i nücuma (astroloji) uygun olarak araştırıp bulduğu tarih ve zamanı, hatta başlama saatini, dakikasını hesaplar, bir pusulaya yazar, verirdi.(...) Mührün kazılması o zamana tehir edilir, uğurlu zaman, dükkanıarın açılmadığı erken bir vakte rastlarsa ve mühür kazdıracak olanın hakkak efendiye itimadı varsa, mührü ona verir,evine götürerek tam zamanında hakketmeye başlamasını, gerisini de dükkanında tamamlamasını rica ederdi. Hanesi müsait olan kibardan (büyüklerden) bir zat ise o gece hakkak efendiyi evine davet eder, doğru işleyen bir saate göre istenen vakit gelince gözü önünde hakkettirmeye başlar, geri kalan hak işi dükkanına bırakılırdı.
75. YILLIK GAZETECİLİK İLGİM VE YENİ KONYA GAZETESİ
TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE KONYA KİTABI
YILDIZ PORSELEN FABRİKASI (ÇİNİ FABRİKA-İ HÜMAYUNU)
YILDIZ ŞELALE
KONYA’DA MODELİSTLİK – STİLİSTLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI