TATLANDIRICILAR

Türk Dil Kurumu'na göre, ‘yiyecek ve içeceklere tat vermek için kullanılan maddeler' olarak tanımlanan tatlandırıcılar ne yazık ki sağlıklı maddeler değildir. Tatlandırıcılar iştahı artırır, tatlı tüketimine teşvik eder ve bunların yanı sıra fazla tüketimi ile obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve yağlı karaciğer gibi hastalıklara davetiye çıkartır. Tatlandırıcıların bu özelliklerine rağmen tatlandırıcıları tamamen hayatımızdan çıkarabilmenin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bir besin ne kadar çok kötü ve sağlıksız diye etiketlenir ve o besine karşı ne kadar çok yasak koyulursa o kadar yeme arzusu oluşur ki bu da beraberinde yeme bozukluklarına davetiye çıkartır. Bu sebeple kararında ve dengeli tüketiminin önemli olmasının yanı sıra ne yediğini, ne kadar yediğini bilmek de bir o kadar önemlidir. Bunun için bu hafta size tatlandırıcı olarak kullanılan maddelerden bahsedeceğim:

Tatlandırıcı denince akla ilk gelen madde elbette ki şeker. Sofra şekeri enflamatuardır, kalorisi yüksektir ve besleyici faydası yoktur. Ne yazık ki granolalar, mısır gevrekleri, dondurmalar, içecekler gibi birçok gıda çok fazla şeker içerir. Bu tüketimi sınırlandırmak adına Amerikan Kalp Derneği, 2 yaşın üzerindeki kadınlar ve çocuklar için eklenti şekeri günde 25 gram (6 çay kaşığı veya yaklaşık 100 kalori) önerirken erkekler için ise eklenti şekeri günde 36 gram (9 çay kaşığı veya yaklaşık 150 kalori) önermektedir.

İkinci olarak bahsedeceğim tatlandırıcılar ise doğal şeker olarak geçen bal, akçaağaç şurubu, agave şurubu. Bu tatlandırıcılar sofra şekerine göre daha besleyicidir. Ham bal ve saf akçaağaç şurubu, hem antioksidanlar içerir hem de bağırsak florasını beslemeye yardımcı olan prebiyotik oligosakkaritlere sahiptir. Bebekler için ciddi bir sağlık tehlikesi olan botulizm bakteri sporları içerebileceğinden bebeklere bal verilmemelidir. Fakat marketlerde satılan ticari akçaağaç şurubu markaları genellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu içerdiği için muhakkak ürünün arkasında bulunan etiket okunmalıdır. Yüksek fruktoz tüketimi, insülin direnci, göbek yağı birikimi ve yüksek trigliserit seviyeleri gibi uzun vadeli metabolik komplikasyonlarla bağlantılıdır. Agave şurubu ise ham bal veya saf akçaağaç şurubundan daha az besin sağlar. Pastörize olmadığı için bebeklere verilmemelidir. Ayrıca agave şurubunun glisemik indeksi biraz daha düşük olmasına rağmen şeker içerdiği için kan şekerinizi yine de yükseltir. Sonuç olarak bel çevresine, kiloya ve kan şekerine gelince tüm doğal tatlandırıcılar şeker gibi davranacağı için şeker şekerdir.

Üçüncü olarak bahsetmek istediğim madde ise Stevia. Kalorisi yoktur ve bitkiseldir ve kan şekerini hemen yükseltmez. Özellikle prediyabet veya şeker hastalığı varlığında stevia gerçek şekere tercih edilir. Elbette bu kadar masum değildir. Yapılan araştırmalar stevianın, yüksek glukoz intoleransı, prediyabet riskini artıracağını ve bununla beraber yağ depolanmasının artmasına da sebep olabileceğini gösteriyor.

*https://health.clevelandclinic.org/5-best-and-worst-sweeteners-your-dietitians-picks/

 


Yazarın Diğer Yazıları