“Canlı Yayında Konuşur Gibi” Konuşabilmek
Şivlilik bir dünya markası haline getirilebilir.
KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNDEKİ SİHİRLİ GÜÇ, BİLİM
Ağaların eli tutulmaz
REĞÂİB GECESİ BİR GECE DEĞİL BİR YÖN TAYİNİ
Sûfî bir ses işittim uzaklardan…
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…
Veeeee nihayet! Güzel futbol güzel sonuç…
Seküler kesimin çatallı dili
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
SEVDALISIYIZ
ÜÇ AYLARA KAVUŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Değerli dostlar, sohbetlerde, toplantılarda, gönül dostlarıyla birlikte olduğumuzda hep şu ifadeleri kullanırız;
"Toplum bozuldu, şirazeden çıktı, kahpe felek sana nettim neyledim? Olmaz kardeşim bu gidiş gidiş değil…” daha bir çok mazeret!
Hatta o kadar yayıldı ki bu ahmakça sözler, neredeyse "olmazsa olmaz” kabilinden özdeyiş haline geldi. Bu çürümüşlüğümüzü çok güzel dile getirmiş kıymetli gönül dostu, birlikte aynı okulda görev yaptığımız, dava adamı emekli öğretmen Fehmi Ceylan. Şöyle sıralamış bu yanlış tutumları;
"Bal tutan parmağını yalar” dedik, hırsızlığı mübah gösterdik.
"Devletin malı deniz, yemeyen domuz” dedik, devleti soymayı mübah gösterdik
"Yemeyenin malını yerler” dedik, dolandırıcılığı mübah gösterdik.
"At binenin, kılıç kuşananın” dedik, gaspçılığı mübah gösterdik.
"Kol kırılır, yen içinde kalır” dedik, sahte şeyhlerin tacizini mübah gösterdik.
"Söz gümüşse, sükut altındır” dedik, ortamı yalancıya bırakmayı mübah gösterdik.
"Komşuda pişer, bize de düşer” dedik, hazırcılığı mübah gösterdik.übah gösterdik.
"Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” dedik, menfaatçiliği mübah gösterdik.
"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” dedik, yalan söylemeyi mübah gösterdik.
"Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” dedik, bencilliği mübah gösterdik.
"Üzümünü ye, bağını sorma” dedik, haramı mübah gösterdik.
"Köprüden geçinceye kadar ayıya dayı de” dedik, kurnazlığı, takiyyeyi mübah gösterdik…”
Sonra; "toplum neden bozuluyor?” diyoruz. Bozulmasın mı? Bu kadar bozuktan ve bozukluktan sağlam iş, sağlam nesil çıkmaz!
Teşekkür ederim değerli Ceylan, Allah senden razı olsun. Hepsinin altında; "Sorumsuzluk” yatar. Sorumsuz insanlardan, sorumsuz toplum oluşur. Sorun istemiyorsak, sorumluluğumuzu bileceğiz.
Ne Oldu Bize?
Şeref ayak altında, haysiyet bitmiş,
Bizler böyle değildik, ne oldu bize?
En şerefli varlık yok, canavar yutmuş,
Bizler böyle değildik, ne oldu bize?
Ar lağımlara düşmüş, pislik akıyor,
Sözler hayasızca hep, kötü kokuyor,
Gözler fuhuş çanağı, sinsi bakıyor,
Ahlak bunlar değildi, ne oldu bize?
Kadın eri kandırır, erkek kadını,
Dilden düşürmez asla, Allah adını,
Utanmadan konuşur, zikir yadını,
Kur'an bunu demedi, ne oldu bize?
Haysiyet cellat olmuş, kelle vuruyor,
Aileler parçalı, ruhça eriyor,
Çocukları sahipsiz, şerre varıyor,
Dünler böyle değildi, ne oldu bize?
Bir gayyaya düştük ki, çıkamıyoruz,
Tövbe nehriyle benlik, yıkamıyoruz,
Rahmani meş'aleyi, yakamıyoruz,
Sapkınlığın yolları, yol oldu bize!
Büyüklerini bilmez, edepten uzak,
Şeytanın kumpasları, ayrı bir tuzak,
Olandan ders almadık, bittik ne yazık,
Edep bunlar değildi, ne oldu bize?
Ne Hale Geldik?
Ruh ahvali değişti, sanki bilmece,
Güneşleri kaybolmuş, bitmeyen gece,
Tutacak el kalmamış, hepsi düzmece,
Güneşleri kaybolmuş, bitmeyen gece!
Tüm kalpler kapkaranlık, ruhsuz nedense,
Gönüller darmadağın, beyinde pense,
Fikirlere kelepçe, hiç değmedense,
Düşünce aydınlatsın, nur olsun gece!
Sözler kurşun atıyor, canı yaralar,
Dil şirazeden çıkmış, dostu paralar,
Birbirine karışmış, aklar karalar,
Ne zaman sabah olur, açılır gece?
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
ANADOLU İRFANI
KUR’ANLAŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR
MEVLANA’YI ANLAMAK
KURALLARA UYMAMAK BAŞIMIZA GAİLE AÇIYOR!
SÜNNETULLAH
SIRATIN ÜSTÜNDEYİZ
ZULMEDENLER, ASLA HUZUR BULAMAZ!
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
GİZLİ AJANDAMIZ OLMASIN