İNANDIĞIM ANOMALİ

 

Esmalardan yansıyan en güzel "Selâm” üzerimize olsun.

 

Sevgideğer okur, bugün kişisel arşivime bir göz attım. İlk Anomali yazısını 1995 sonunda kaleme almışız. Yerel yazarlar arasında, en eskilerden biri olmaya yolundayız (gülümseyen emoji). Peki, bunun anlamı ne? Eskilerin tabiriyle "boş işlerle uğraşıyoruz” demek…

 

İnsanlar genel olarak, inandıkları şeyler (fikirler, objeler, değerler vd.) için kendi hayatlarını feda edebilirler. Aslına bakarsanız bayrak dediğimiz bir parça kumaş, vatan dediğimiz de bir karış toprak değil mi? Bir komutan öyle istedi diye uçarak şehit olmaya gidilir mi?

 

İnanç, bizleri terim anlamıyla "insan” yapan en güçlü motivasyonumuz ve en değerli içsel hazinemizdir. Bu nedenle neye inandığımıza çok dikkat etmemiz gerekir. Hayatımızdaki her şeyi anlamlı kılan inançtır aslında. Farkları böyle ayırt ederiz. Böylece fark ederiz.

 

İşte benim inandığım şeylerden birisi de yazmak. Bende emanet olarak duran bilgileri, fikir ve duyguları paylaşmak gerektiğine inanıyorum. Kendime saklamıyorum, paylaşıyorum. Elbette her ifade kime nasipse ona varır. Ben yazmaya inanıyorum, gereğini yapıyorum.

 

Üstat Nietzsce de böyle diyor zaten. Kaderimizi sevmek (amor fati) durumundayız. Yazılan kesin başa gelecektir. Ancak bizdeki cüz'i iradeyi de küçümsememek gerekir. Mutlak olanı yaşarken iyi hissetmek, mutlu ölebilmek için didinmek cenneti ayağımıza getirir.

 

Hocam Nasreddin (ks) baklava olayına duhul ediyor ya menkıbesinde. Tepsi başkasına aitse bundan "bana ne” diyor, yok kendi evine gidiyorsa "sana ne” diyor. Bizler sadece gereğini yaparız. İşler mutlak sahibimize ulaştığında, O (hüve) adaletiyle hükmeder.

 

Ben otuz senedir aynı şeyleri yazıyorum. Kutsal metinler neredeyse insanlık kadar eski; onlar da aynı nasihatleri veriyor, kötülükten men ediyorlar. Bunca tekrara neden gerek var? Çünkü cahil insanoğlu hem çok nisyanda (unutkan/nankör) hem de hep isyanda!

 

Temelde inanmak diyince akla hep din ve ahlaka dair konular geliyor. Oysa el-kol gibi hayati bir organımızdır inanç. Bakın günümüz bilim insanları, psiko-sosyal çalışma sonuçlarında sürekli inancın gücüyle karşılaşıyor. Paralimpik oyunlardan tutun da laboratuvar deneylerine kadar varın. İnsan kendini aşabiliyor. Algoritma yazan bir yapay zekâyı da insan denetliyor. Dünyayı da insan değiştiriyor. Bu nedenle, hükmeden dünya sistemi ilk olarak tüm inançlara saldırıyor. Öncelikle de kendimize ve birbirimize olan inancımıza…

 

Maskesiz, mesafesiz, zincirsiz ve kavgasız bir dünya diliyorum. Güzellik yarışmalarındaki konuşmalara benzedi biraz… Lütfen idare edin, yazmakla tükenmeyen kelimeler, hüzünle eriyip gidiyor. Akrep delice dönüyor, takvim sayfaları hızla kopuyor. Para ve güç istemiyle gerçekleşen kölelik sistemi çok eski. Bugün tebdil-i kıyafet gezen şeytanların amacı belli. Peki ya biz neyin mücadelesini veriyoruz, neye didiniyoruz?

 

Her hayatın sırrı "son nefes” içerisinde gizlidir. Hepimiz inandıklarımız uğrunda yaşarız bu fani hayali. Bu yüzden o nefesi alırken ya da verirken aman dikkat!

 

Hayra karşı geliniz.


Yazarın Diğer Yazıları