AYNADAKİ ÇÖZÜMLER

Esmalardan yansıyan en güzel "Selâm” üzerimize olsun.

 

Okurluk oranının gittikçe azaldığı bir süreçteyiz. Hepimizin kitap, dergi ya da gazetelerden uzak olmak için kendince haklı sebepleri var. Bana kalırsa sosyal medya okuryazarlığı da bu durumu tetikliyor. İlgi ve beğeni tarihçemizi bilen yapay zekâ modülleri önümüze bolca paylaşım, video, şiir parçacıklarıyla kamyon arkası yazıları sunuyor. Belki babalarımızdan katbekat fazla okuyup yazıyoruz? Bilemiyorum, yine de sanki bişeyler eksik, hiç bilemiyorum…

 

Aslında yaşam dediğimiz, umulmadık zorluklarla karşılaşma ve sıkıntılarla baş etme sürecidir. İş ortamı, toplumla ilişkiler, sağlık sorunları veya kişisel meseleler artarda gelirler. Bazen bu meydan okumalar, dinmeyen acılar, hepimizin hayatının bir parçası olabilir. Sorunlarımızla baş etmek için, kalbimizin fonksiyonu sayılan, sevgi güçlü bir araçtır. Sevgi bizi cesaretlendirebilir, iyileştirebilir ve olgunlaştırabilir. Bu yazımızda aynadaki arkadaşla ilgilenelim istedik…

 

Sevgi, insan yaşamındaki en güçlü ve en değerli duygulardan biridir. Sorunlarımızla başa çıkarken bize güç veren içsel bir motivasyon kaynağıdır. Aynı zamanda, kendimize ve başkalarına yönelik anlayış, şefkat ve hoşgörü içeren bir duruştur. Sıkıntılarla karşılaştığımızda, bu duygu bizi içsel bir dengeye kavuşturabilir ve sakinleştirip negatif algılarımızı hafifletebilir.

 

Sevgi, kendimize yönelik bir özdeğerlendirme ve içsel bir kucaklamayı içerir. Hatalarımızdan ders alarak yaşarken, kendimize karşı anlayışlı olmalı, kendimizi affetmeli ve yapıcı yanımızın gücüne odaklanmalıyız. Kendimize sevgi göstermek, olumsuz düşünceleri ve kendimize yönelik eleştiriyi azaltırken, özgüven ve bilgeliğimizi artırabilir. Sevdiklerimize de faydalı olur.

 

Önceki yazılarımızda değindiğimiz gibi sıkıntılı bir dönemde, başkalarının duygularını anlamak ve onlara destek olmak için empati kurmak önemlidir. Empati, dertlerin paylaşıldığını ve güçlendirici bir bağ oluşturulduğunu hissettirir. Sadece insana değil tüm canlılara sevgi göstermek, hem onların hayatını iyileştirebilir hem de anlam, amaç ve destek ihtiyacımızı karşılayabilir.

 

"Bu da geçer ya Hû!

 

Yaşananlara sevgiyle yaklaşmak, ömrümüzün geçici bir süreç olduğunu, içsel büyüme ve gelişme fırsatları sunduğunu fark etmemizi sağlar. En az mutluluklar kadar, sıkıntıların geçici olduğunu ve hayatımızın sürekli bir dönüşümle sınandığını daha net biçimde anlayabiliriz.

 

Sevgi, yaşadıklarımızla oluşan yaralarımızı iyileştirmek için güçlü bir araçtır. Dilimizden dolanan travmalar ya da acılarla başa çıkmak için, sevgi sürecin vaz geçilmez unsurudur. Paranın ve gücün hükmettiği dünyamızda içsel huzur ve dengenin yeniden kazanılması sevgiyle mümkündür. İnsan denen yaratık elbette et, kemik ve kandan fazlasıdır. Bunu sürekli unutur!

 

Bu unutmalar gereği aynalara ihtiyacımız var, insanın aynası ise tabi ki yine insandır. Sevgi, bizi birbirimize bağlayan evrensel dil ve yaşamın anlamını keşfetmek için bir rehberdir. Biraz özsaygı ve olumlu bir öz eleştiriyle, kendimize dönük şefkatli bir tutumla dengeye ulaşabiliriz. Kendisiyle barışık olmayan bireyler bunları başaramaz. Buyurun size çözüm yolları:

 

Başarılarına odaklan ve önce kendine saygı göster. En çok kendine değer ver, kendini kabullen ve kendinle ilgili olumlu bir tutum geliştir. Hatalarına yönelik özeleştiriden kaçın ve kendini bağışla. Unutma ki hayat bir ders, alabilene… Kendine dürüst ve adil bir şekilde davran. Kendini sevmek için, kendinle iyi iletişim kurman gerekir. Ayrıca kendine zaman ayırman önemlidir. Kişisel bakım yap, hobilerine zaman ayır, dinlen ve yenilen. Kendinle baş başa kalabileceğin anlara değer ver ve kendini keşfetmek için zaman ayır. Unutma, çözümler uzakta değil, aynada!

 

Hayra karşı geliniz.


Yazarın Diğer Yazıları