KENDİNİ TANI

Esmalardan tecelli eden en güzel "Selâm” üzerimize olsun.*

 

Belki her insan çekinir kendisiyle yüzleşmekten. Belki bazı hesaplar ince ince yapılır. Belki ertelenir bazı hesaplar, belirsiz bir sonraya. Bizler hayatın karmaşasında, yaşama telaşında ve geçim derdindeyiz. Belki farkındayız olan bitenin, belki hala uykudayız.

 

Bilmekle idrak etmek veya bilim ile irfan arasındaki farkı bilmiyoruz. Belki bileceğiz kafa yormuyoruz. Göç etmiş beyinlerimiz, sıladan uzaklarda eğitim gördü. Artık "Batılı” olduk, aslımızın yolunu şaştık. Şimdi koca dünya, küresel köy oldu...

 

Bizler akıllı telefon, takım elbise, laptop beğenirken; düğün konvoylarında, cenaze yemeklerinde israf ederken, neler oldu neler... Elin gâvuru gelmiş, bizim dağları keşfetmiş didik didik. Göbeklitepe'den kime ne kimin umurunda Alacahöyük.

 

Bir garip kölelik ruhuna teslim oluyor çoğu gencimiz. Sosyal medya fenomenliği hayalleri geleceğimiz. Madenlerimizi işletiyor yabancı şirketler, yaylalarımıza yerleşmiş Arap zenginler... Aman diyelim, artık genlerimizi de kurcalıyorlar ha!

 

Oysa bütün mistik doğu öğretilerinde, ilk emir "KENDİNİ TANI” olarak karşımıza çıkar. Kendini tanıyan insan, doğru hedeflere doğru planlarla koşar. Barışır kendisiyle, ailesiyle ve toplumla. Aksi halde fayda etmez, ne kadar güçlü esse de rüzgâr!

 

İnanmazsanız biraz araştırın. En yenisi bin seneden eski nasihatler var. Sekiz köyden fayda görmedik, bari dokuzuncu köyden olsun kabul görelim. Araştırmak istersiniz belki diye, aşağıdaki paragrafa bırakıyorum, sizlik (ulü'l-elbâb) notlarımı:

 

Öz Türkçe: "Tengri ajun törütti er döretti”

Antik Yunanca: "Gnothi seauton, meden agan”

Arapça: "Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu...”

 

Haklısınız, hepimiz bir ekmeğin peşindeyiz. Fiyatı ne kadar artarsa artsın yiyeceğiz. Hiç okumadan ve sorgulamadan her şeyi bileceğiz. Tepki vermeyeceğiz, bin yıl yaşayacak yılan! Herkes siyasetçi, herkes yorumcu; hepimiz imam ve valiyiz! Sahi, kimiz biz? Tüm sorunların nedeni ve çözümü değil miyiz?

 

Uykuda bir toplum olmamızı kim ister kim istemez? Bu soruya vereceğimiz cevap ne kadar uyanık olduğumuzu da gösterecek. Eğer uyanıksak bize kimsenin gücü yetmeyecek. Kendimizi bilirsek haddimizi de bileceğiz. Yoksa sorumlu öleceğiz.

 

*Önemli Not: "Esma” zaten çoğuldur, esmalardan ifadesi kasten yanlış kullanılmıştır.

 

Hayra karşı geliniz.


Yazarın Diğer Yazıları