DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Son günlerde İstanbul başta olmak üzere ülkemizin birçok yerinde art arda meydana gelen depremler, insanlık yaratıldığından bu yana var olan bir olgu. Bilim insanlarının neredeyse tamamı binlerce, on binlerce insanın ölümüne sebep olabilen depremin oluşumunu, Dünya'nın merkezinden yayılan ısının etkisiyle yer kabuğundaki levhaların hareket etmesine bağlamaktadırlar. Bilinmelidir ki insanı, Dünya'yı, bütün evreni yaratan yüce yaratıcı, içinde deprem de olmak üzere görebildiğimiz/göremediğimiz, bildiğimiz/bilmediğimiz her şeyi yoktan var edendir. Dolayısıyla Dünyanın çekirdeğindeki ısıyı yaratan da O'dur. O, ısıyı harekete geçirip levhaları yerinden oynatan da O'dur.
"…O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek tane, yaş ve kuru her şey Allah'ın ilmindedir.” (el-En'âm, 59)
İnsanın hayatı boyunca her saniyesine hükmeden ve nasıl yaşaması gerektiğini belirleyen Yüce Yaratıcı'nın emri doğrultusunda her şey gerçekleşir. Deprem bütün bunlar içerisinde küçük bir cüzdür. Ancak toplumda çokça konuşulan ve ne yazık ki tam oturmayan bir bakış açısı vardır. Bazılarınca depremlerin bilimsel bir yönünün olmadığı Allah'ın emirlerini yerine getirmeyen insanlara bir uyarı/ikaz niteliğinde gerçekleştiği ifade edilir. Burada zarar gören, hiçbir sorumluluğu olmayan küçük bebekler başta olmak üzere, günahsız ve masum insanların da olduğu unutulmamalıdır.
Bu arada Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayette azgınlığa düşen kulların Allah tarafından nasıl cezalandırıldığı ifadelerini de göz ardı etmemeliyiz.
İmam Gazali'nin bu konuda güzel bir tespiti vardır. Ona göre; "her olayın bir zahiri sebebi vardır. Depremler de buna dahildir. Fakat her sebebi yaratan Allah'tır. Sebebe değil, sebebi yaratının kudretine bakılmalıdır.”
Deprem karşısında olması gereken tutum, yüce yaratıcının istediği şekilde bir yaşam sürdürürken başa gelecek böylesi bir doğal felaketin varsa bir yanlış veya günahtan dolayı uyarı, yoksa sabrın ölçüldüğü bir imtihan olarak görülmesidir.
Bediüzzaman Said Nursi'nin bakışıyla depreme birçok açıdan bakmak gerekir. "Depremler gibi musibetler hem bir ikaz hem de bir arınmadır. Hem günahkârlar için pişmanlık hem sabreden müminler için dereceler vesilesidir.”
Başımıza gelen beklenmedik bir musibet ve acıda, dinlediğimde rahatladığım Kur'an-ı Kerim'de geçen şu ayetler bu konu için de güzel bir kanıt niteliğindedir: "Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden bir noksanlık ile imtihan edeceğiz. O halde sabredenleri müjdele!” (Bakara suresi/155. ayet)
Ancak üzerimize düşen en önemli husus depremin oluşturacağı zararlara karşı önceden gereken her türlü tedbirin alınmasını sağlamaktır. Bu konuda hükümet, belediye ve halk birlikte çaba göstermelidir. Ne yazık ki Müslüman toplumların uygulaması gereken üstün teknolojiyi Japonya başta olmak üzere gayri müslim toplumlar uygulamaktadır. Bu ülkeler şiddeti çok fazla depremlerde hiçbir hasar veya can kaybı yaşamamaktadırlar. Bu da dürüst yönetimler ve dürüst toplumlarla mümkün olacaktır.
Naçizane hükümete ve belediyelere tavsiyem şudur: Acilen en kısa zamanda deprem riski olan konutların yıktırılıp, zemini daha uygun yerlerde depreme dayanıklı yeni konutlar inşa edilmelidir. Vatandaşa uygun seçenekler sunulduktan sonra gerekirse kanun gücü kullanılmalıdır. İstisnai karşı çıkışlar bertaraf edilmelidir. Bile bile lades denmemelidir. Çok katlı binalardan ziyade daha az katlı binaların inşası tercih ettirilmelidir.
Rabbim gelmesi kuvvetle muhtemel İstanbul depremi başta olmak üzere ülkemizi her türlü doğal afetten korusun. Âmin…
İNSANA YATIRIM YAPMAK
LİYAKAT MI SADAKAT MI?
KONYADA TRAFİK
EDEBİYATIMIZDA AYASOFYA
EDEBİYATIMIZDA BAHAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
MODERN ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 3
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1