DOLAR
40,95
EURO
47,65
STERLİN
55,41
GRAM
4.408,22
ÇEYREK
7.231,05
YARIM ALTIN
14.469,21
CUMHURİYET ALTINI
28.797,08

GAZZE KONUSUNDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI

Yüce yaratanın adeta bizleri cezalandırırcasına yıllardır görmediğimiz yaşamadığımız Cehennemi andıran aşırı sıcakların hâkim olduğu bir ortamda, mukayese edilemeyecek düzeyde bir ateş çemberi içerisinde hem ocakları hem de yürekleri yanan Gazze toplumunun yok oluşunu bizler dahil bütün dünya seyrediyor.

Dün Hitler zulmüne katliamına muhatap olan Yahudilerin durumuna üzülen insanlar ne yazık ki günümüzde Müslüman Gazze halkının yok edilmesi karşısında sessizliğe bürünmüşler tepkisiz kalmışlardır.

İspanya gibi birkaç ülke dışında halkı Hristiyan olan tüm Batı ülkeleri Filistin meselesine duyarsızlar. Halkı Müslüman olan monarşik yönetimlerle yönetilen ülkeler de çok cılız tepkilerle durumu kurtarmaya çalışmaktadırlar.

Müslüman halklar ne yazık ki Gazze'deki bir kitlesel yok oluşun nihayetinde başka bir Müslüman ülkede bir yok oluşun başlayacağı gerçeğini unutmuşlar.

Bizler Türkiye yönetimi ve toplumu olarak ne yapmalıyız nasıl bir tavır koymalıyız?

Öncelikle toplum olarak dört asır Osmanlı toprağı olan Gazze'nin işgal edilmesine seyirci kalmayıp duyarlı bir yaklaşım sergilemeliyiz. İsrail Gazze'nin işgaliyle kesinlikle yetinmeyecek Nil'den Fırat'a "Vadedilmiş Topraklar” ı bir bir elde etmek için uğraşacaktır. Engel olamadığımız zaman günün birinde tehlike bizi bulacaktır. Aileler çocuklarına bu bilinci vermelidirler. İsrail menşeli ürünlerin boykot edilmesi gerekir. Sosyal mecralarda bu zulmün kınanması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Bu esasen salt bir inanç meselesi değil aynı zamanda bir vicdan meselesidir. Bir insanlık dramı yaşanıyor.

Ülke yönetimi olarak, İsrail menşeli ürünlerin mutlaka kaliteli alternatiflerinin üretilmesi için adımlar atılması gerekir. Dünya genelinde İsrail'e dur diyecek güçlü bir lobi oluşturulması gerekir. Günün birinde ülkemiz için de büyük bir tehlike olan bu İsrail terörüne karşı savunma gücünü artırmak için adeta bir seferberlik oluşturulmalı. Ülkenin imkanlarını kendi çıkarları doğrultusunda bir kene gibi emen bazı çıkarcı grupların acilen tasfiye edilmesi gerekir. Ekonomik gücü yeterli olmayan Filistin meselesine duyarlı kesimin küstürülmemesi gerekir. Yönetimin halkıyla bütünleşmesi aynı hayat standardında olması gerekir. Böyle olan toplumlar veya ülkelerin sırtı yere gelmez ve gelmemiştir.

Batının emperyalist baskısı altında hareket kabiliyeti olmayan eski Türkiye'nin geride kalmış olması harika bir şey. Ancak zaman zaman bazı iç ve dış nedenlerden dolayı ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntılara karşı ekonomik olarak durabilme becerisini göstermemiz gerek. Ülke olarak çok iyi yerlere geldik. Ancak gelinen nokta İsrail'e dur denebilecek veya söz geçirilebilecek bir nokta ne yazık ki değil. Bunun için daha çok mesafe almak lazım.  Toplum bu konuda bilinçlendirilirse, halkın belli bir kesimi değil tamamına yönelik adil, şeffaf ve dürüst bir  yönetim anlayışı sergilenirse kanaatimce istenen noktaya daha hızlı ulaşılabilir. Milli ve manevi değerlere sahip, vatansever, donanımlı bir kadro oluşturulması gerekir. Bunun için Türkiye çapında somut adımlar atılması gerek. Yöneticilerin gitmek için geldiğimiz bu dünyada geçici olduğumuzu eninde sonunda bir hesabın verileceği bilinciyle hareket etmelidirler.

Rabbim en kısa zamanda zalimin zulmüne dur demeyi bizlere nasip eder.


Yazarın Diğer Yazıları