KURALLARA UYMAMAK BAŞIMIZA GAİLE AÇIYOR!
TÜRK İSTİHBARATININ MİLLİLEŞMESİ
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
Derbiyi kimin kazanacağını yapay zekaya sorduk? Yapay zeka ‘FB’ dedi
ŞEMS ve MEVLÂNÂ’NIN KARŞILAŞMASI
Enflasyondaki Düşüş Mutfakları İkna Edemiyor
AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
İddia ediyorum boş iddianame!
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
Net Pozisyonları Kaçırırsan Yenmeyecek Golü Yersenen
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Ne kadar çok birbirlerine benziyorlar. Her ikisi de işgal edilmiş vatan topraklarını kurtarabilmek için canını dişine takmış bütün samimiyetleriyle Batının emperyalist sömürgeci güçlerine karşı örnek bir mücadele örneği vermişlerdi. Biri Türkiye'de diğeri Filistin'de. Her ikisi de vatan için özgürlük için bağımsızlık için şiirler kaleme almışlar ve bundan da bir menfaat beklememişler. Her ikisi de ülkelerinin milli marşları olacak dizeleri kaleme almışlar.
İstiklal Marşı yazarı Akif doğal olarak ülkemizde çok iyi tanınıyor ancak İbrahim Tukan pek tanınmıyor. Filistin ulusal marşı olan "Mevtinî/Vatanım” ‘ın yazarı İbrahim Tukan, Akif'le çağdaş denebilecek dönemde yaşamını sürdürmüştür. Filistin'in Nablus şehrinde dünyaya gelen şairin anne tarafından dedeleri Türk'tür.
Şair, 1920'lerin sonundan 1940'ların sonlarına kadar uzanan Filistin halkının yaşadığı çalkantılı döneme şahit olmuş ve yaşananları iliklerine kadar hissetmiştir. İngiliz mandası altındaki ülkede İngilizlerin teşviki ve göz yummasıyla Siyonistlerin ülkeyi adım adım işgal edişi ve bunun karşısında Filistin halkının hareketsizliği ve bir şey yapamayışı onu çok huzursuz ediyordu.
Köylü ve çiftçilere altın tepside sunulan imkânlar, onların tarlalarından ve topraklarından uzak tutulmalarına sebep oluyordu. Tüm bu yaşananlar Filistin halkının uyanmasına neden oldu. Köylü ve çiftçiler köylerde ve şehirlerde bu Siyonist işgale karşı direniş başlattılar. Yaşadığı bu dönemin acılarını hisseden şair normal bir hayat yaşayamazdı. İntifadalar, eylemler, protestolar şiirlerinde dile geliyordu. İbrahim Tukan duygusal bir şairdi ve duygusal şairler ancak duygusal olarak bir coşku yaşadıklarında yazabilirlerdi. Filistinli olmanın gereğini şiirlerine yansıtan büyük şair kısa ömründe birçok şairin ulaşamadığı şöhrete ve başarıya ulaşmış ve şiirleri Filistinli gençlerin dilinden hiçbir zaman düşmemiştir.
İbrahim Tukan, Filistin meselesine, Filistinlerinin dramına duyarlı ve samimi bir insandı. Hiçbir menfaat gözetmiyordu. Bu milli meseleyi kendi çıkarları için istismar edenleri de ifşa etmekten çekinmiyordu. İbrahim Tukan, 1932'de Filistin topraklarının Siyonistlere satılmaması için kurulan "ulusal fon” hakkında şöyle yazıyordu: "Fon projesinin sorumlularından bir kısmı, Siyonistlere toprak satmışlardır. Sırf paraya düşkünlüklerinden memleketi düşmana sattılar; halbuki sattıkları kendi evleri. Aç kaldıkları için bunu yapmış olsalar onları mazur görebilirdik, ama Allah şahit, hayatları boyu ne açlık çekmişlerdir ne susuzluk.”
Vatanım şiiri İbrahim Tukan'ın belki de en ünlü şiiridir diyebiliriz. Bu şiir 1967'den itibaren Filistin' in ulusal marşı olarak kabul edilmiştir. Filistin davasına verdikleri desteği göstermek için Irak, Suriye ve Cezayir gibi bazı Arap devletleri de şiiri milli marşları olarak kabul etmişlerdir.
Selçuk Üniversitesinde okuyan farklı ülkelerden Arap uyruklu öğrencilerin katıldığı bir programda, gençlerin birlikte bu marşı okumalarına şahit olmuştum. Gençlerin bu şiiri okuduklarında gösterdikleri coşku ve heyecanı ne yazık ki günümüz bazı zengin Arap ülkelerinin yöneticileri duymuyorlar ve kayıtsız kalmaktadırlar. Dünyanın gözü önünde yapılan bir zülüm hala devam ediyor. Şiir şu şekildedir:
MEVTINÎ/VATANIM
Vatanım…
Zarafet ve asalet de senin dağlarındadır
Şan ve ihtişam da
Mutluluk ve umut sana olan aşktandır
Ve senin aşkındadır hayat da necat da…
Görebilir miyim seni yeniden
Şan ve şeref içinde azametliyken
Ve görebilir miyim seni yeniden
Yüceliğe arşa uzanırken…
Vatanım...
Gençler senin özgürlüğün için yılmadan ayakta
İçsek dahi ölüm şerbetini kana kana
Tutsak olmayız düşmanın prangalarına
Ebedi zillet ve esaret yaşamayı istemeyiz, kabul etmeyiz!
Bilakis geçmişteki şanımızı geri almaktır isteğimiz
Vatanım…
Kelam ve cedel değil kılıç ve kalemdir şiarımız
Sözümüz, şerefimiz, vefa görevimiz,
Sarsar titretir bizi izzetimiz
Şeref verir hedefimiz, dalgalanır bayrağımız
Ey vatanın göğsünde salınan sancağımız
Sen ki düşmanı kahredersin
Vatanım…
Rabbim başta Filistinli ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz olmak üzere hiç kimseyi vatansız yurtsuz bırakmasın. Amin…
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
HER ŞEY O’NU HATIRLATIYOR DEMİRDEKİ HİKMET
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
ASIRLIK ÇINAR ALTINDA AKŞEHİR
GAZZE KONUSUNDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI
TÜRKLERDEN ÇOK BATILILARIN İLGİ GÖSTERDİĞİ BİR MÜSLÜMAN TÜRK BİLGİNİ İBNİ SİNA
15 TEMMUZA NASIL GELDİK
İSLAM TOPLUMUNUN TEMEL AYRIŞMA NOKTALARINDA BİRLEŞTİRİCİ BİR ŞAHSİYET HASAN el-BENNÂ