CHP NEDEN İKTİDAR OLAMADI, OLAMIYOR?

Baştan ifade edeyim ki bu yazı siyasetle ilgilidir ancak siyasi değildir. Yani siyaseti konuşacağız ancak birilerini karalama, birilerine yaranma maksudumuz yoktur. Amacımız bağcıyla oturup güzel güzel üzüm yemektir.

CHP, Demokrat Parti'nin katıldığı ilk ve gerçek genel seçimlerin ardından iktidardan düşmüş ve tekrar iktidara gelebilmek için '60 darbecilerinin başbakanlığı İsmet İnönü'ye vermesini beklemiştir. Ardından Bülent Ecevit 1977 yılında partisini son kez iktidara taşımış ve o günden sonra bir daha iktidar dürbünle izlenmiştir. Peki CHP uzun yıllardır neden iktidar yüzü görememekte?

Bir kere CHP'nin en büyük hatası laikliği savunacağım derken halk nazarında "din düşmanı” intibası uyandırmasıdır. Türk halkının çoğunluğu dindar değildir lakin muhafazakardır. Milli ve manevi değerleri önemser ve bunlara sahip çıkar. Bu değerlerle çatışarak bu milletten oy alınamaz. AK Parti'nin 20 yıldır iktidarda kalmasının en ama en temel nedeni bu değerlerle çatışmamasıdır. Halkın inançlarını, değerlerini aşağılayarak yahut halkın bu değerlerini yaşamasına laiklik adı altında izin vermeyerek onlardan oy alamazsınız. Gençler bilmese de 40 yaşın üzerindeki halk 28 Şubat sürecinde CHP'nin laiklik adına yaptığı yanlışları hala unutmuyor ve o günlere geri dönme korkusuyla AK Parti'ye sahip çıkıyor. Nitekim İsmet İnönü de hatıratında Türk milletinin CHP'ye mesafeli durmasının sebebini partisinin dine mesafeli durmasından kaynaklandığını söyler. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu hatanın farkına vardı ve laikliği ağzına pek almayarak, çarşaflı kadınlara parti rozeti takarak, 28 Şubat'ta yaptıklarından ötürü helalleşeceğiz diyerek dinle ve milletle barışık bir görüntü çizmeye çalışsa da bunu CHP kadrolarındaki birtakım kişilerin değişmeyen zihniyetleri sebebiyle başaramadı. CHP'nin iktidar yüzü görebilmesi için derhal laiklik sakızını ağzından çıkarıp din ve milletle çatışmaya bir son vermesi lazım. Bunu bugün yapmaya başlarsa 40 yaşın üstündekileri inandıramaz ancak bu yaşın altındaki gençleri ikna şansı olabilir.

CHP'nin bir diğer yanlışı halkın milliyetçiliğe değen sinir uçları ile oynaması. Şöyle ki son CHP kurultayında hem Kemal Kılıçdaroğlu hem Özgür Özel "Başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz!” diyen Selahattin Demirtaş'a selam gönderdi. Bu affedilmez bir hataydı. Zira Selahattin Demirtaş başka bir partinin eşbaşkanıydı. CHP genel başkanının seçileceği ortamla Selahattin Demirtaş gibi bir terör destekleyicisinin ne gibi bir ilgisi bulunmaktaydı? Bu basit hataya neden düşüldü, neden CHP karşıtlarına koz verildi? Bahsi geçen kişinin haksız yere cezaevinde olduğunu düşünebilirsiniz lakin bunu selam göndererek değil açıklama yaparak ifade etmeniz lazımdı. 3 oy almak için 5 oy kaybetmek hesap uzmanına yakışmadı. Son seçimlerde "ekonomi” söyleminin değil "beka” söyleminin kazanması bunun ispatıdır. Seçimlerde ilk tur öncesinde AK Parti, CHP'yi terör ile ilişkilendirirken CHP'nin HDP oyları için buna cevap vermemesi ve tek söylemini ekonomi olarak belirlemesi; 2. tur öncesindeki iki haftalık zaman zarfında yaptığı hatayı fark edip bunlara cevap vermesi Türk halkının tercihini değiştirmeye yetmedi. Bu halkın hassasiyetlerini anlayamayan parti iktidar olamaz, olsa da iktidarda kalamaz. Bu, evvela zihinlere ardında da parti programlarına nakşedilmeli.

Velinimetini küçümseyen, ona hakaretler eden tüccar dükkanını; siyasi liderler partisini kapatır. Oy istenilecek kişiye "bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, cahil, makarnacı, koyun sürüsü” gibi ifadeler kullanılırsa seçimlerin kaybedileceğini görmek için ferasete ihtiyaç yok. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 3 yıl öncesinde "İktidarı destekleyen öğretmene ben öğretmen demem.” demişti. Yanlış kelimeler doğru düşüncenin katilidir, sözü mucibince düşüncenizin doğruluğuna ne kadar iman etmiş olsanız da bu kelimelerle düşünceler ifade edilmez. Siyasetçi her ne olursa olsun alttan almak, iltifat etmek, vatandaşı karşısına almamak zorundadır. Yani siyasetçi biraz geniş karınlı olmalı. Geçtiğimiz günlerde CHP Milletvekili Murat Emir, canlı yayındaki bir tartışma programında Ankara'nın Kahraman Kazan Belediye başkanının mesleğini küçümseyerek şöyle bir açıklama yaptı:

"Kazan belediye başkanının mesleğini biliyor musunuz?

(Bir sessizlik)

Öğretmen!”

Öğretmenlik son derece kutsal ve ulvi bir meslektir. İlk öğretmen Adem'e eşyanın isimlerini öğretmesi hasebiyle Hz. Allah'tır. Hz. Peygamber'in de bir öğretmen olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı? Ayrıca öğretmen olmak için geçmek gereken aşamalardan ve onların zorluklarından bilmem haberiniz var mı? Bir kişi şu an öğretmen oluyorsa alanında, eğitim hususunda ve genel kültürde son derece bilgili demektir. Ülkemizde şu an öğretmenler 1 milyonu aşarak Türk ordusundan bile daha kalabalık hale geldiler. Aileleriyle birlikte milyonları kapsayan bu kadar büyük bir camiayı nasıl olur da aşağılamayı, küçümsemeyi aklınızdan geçirebilir ve ardından bu insanlardan oy isteyebilirsiniz? Akla ziyan.

Hasılıkelam CHP iktidar olamadı, olamıyor ve şu anki zihniyetiyle devam ederse de olamayacak gibi görünüyor. Şayet iktidar hayalleri kurmak istiyorsa zihniyet kodlarını behemehâl değiştirmesi gerek. "Dün dünde kaldı cancağımız, bugün yeni şeyler söylemek lazım.”

 

 


Yazarın Diğer Yazıları