Durakta İki Araba İki Şoför

Yolcular olarak bir durakta otobüs bekliyoruz. İki otobüs yanaştı, biri sol şeritte biri de sağ şeritte durdu. Birinin üzerinde "Cumhur İttifakı”, birinin camında da "Millet İttifakı” yazıyor. Gideceğimiz istikamete gitmek için bu iki arabadan birine binmek zorundayız, başka da araba yok görünürde. Yolcular olarak önce otobüsleri şöyle biz süzüyoruz, kaportasına, boyasına, sağlamlığına görebildiğimiz kadarıyla bakıyoruz, inceliyoruz. Bir de kaptan koltuğundaki şoförlere bakıyoruz, haklarında bilgi topluyoruz. Otobüslerin modeli kaç, aylık ve yıllık bakımları yapılıyor mu, şoförlerin tecrübesi var mı, güven veriyorlar mı, geçmişte kaza yapmışlar mı, bizi farklı istikametlere götürebilirler mi, yolda bırakırlar mı?

   Evet, her bir şoförün de yaşları altmışın üstünde, olgunluklarında sorun yok.  Üzerinde "Cumhur İttifakı” yazan otobüsün şoförü Tayyip Bey, camında "Millet İttifakı” yazan otobüsün şoförü Kemal Bey. İsimler de kulağımıza hoş geliyor. Bir de şoförlerin kişilikleri, kimlikleri ve tecrübeleri hakkında kısa bilgi topluyoruz.  Öğreniyoruz ki, Tayyip Bey, çekirdekten şoför, ehliyeti ta on sekizli yaşlara dayanıyor, arabayı hızlı kullanıyor ama hiç kazası yok, belki küçük sıyrıkları var. Kemal Bey, hep düşük vitesle gidiyor, hiç öne geçmiş değil, arkalardan takip ediyor. Arabası sık sık arıza yapıyor, o yüzden de geride kalıyor, ilk defa binecek yeni yolcuya güven vermiyor. Tayyip Bey ise oturuşuyla, duruşuyla, bakışıyla, gülümsemesiyle, cesaretiyle, tecrübesiyle, konuşmasındaki belağatıyla yolculara güven telkin ediyor. Yolcularına hal-hatır soruyor, ikramda bulunuyor, dertlerini dinliyor, namaz vakitlerinde arabasını bir kenara veya mescidli bir restorana çekip "isteyen namazlarını kılabilir, karnı aç olanlar karnını doyurabilir” diyor. Gelinen noktayı ve gidilecek istikameti, varılacak menzili hep hatırlatıyor.  Kemal Bey ise ketum, yol hakkında, gidilecek istikamet hakkında bilgi vermiyor, namaz kılmak isteyenler evinde kılsın diyor, zaten ağır gittiğinden namaz ve yemek molası vermek istemiyor. Bir de direksiyon tecrübesi zayıf,  arabası bir sağa bir sola savruluyor, yolcuları panikletiyor, bir kaza yapacak diye yolcuların yüreği ağzına geliyor, herkes korku ve endişeyle seyahat ediyor. Yolcuların bi kısmı da arabadan inmek zorunda kalıyor, çünkü şoförün panik halinden, hal ve tavırlarından hep endişe ediyorlar, arabadaki çalınan müzik bile rahatsızlık veriyor. Sadece Kemal Bey değil, arabası da güven vermiyor. Otobüs  çok eski, kilometresi yüksek, kaportanın boyları soluk, koltuklar kirli, üstelik günlük,aylık, yıllık bakımları da yapılmıyor. Ama araba eski de olsa, şoför acemi olup güven vermese de yolcular ahde vafalı, babaları ve dedeleri de aynı arabada seyahat ettiklerinden dolayı kendileri de Kemal Bey'in arabasını tercih ediyorlar.

      Geçen hafta Kemal Bey, bir şehidimizin cenazesine uğrar, insanlar arabasını taşa tutarlar, "ne yüzle geldin bizim mahallemize, geçmişte arabana teröristleri aldın, teröristlerin kirlettiği bu arabayla bizim mahallemize gelemezsin” diyorlar. Yolcular Kemal Bey'in geçmiş sicilinde de yanlışlar buluyorlar, hiç unutmuyorlar.  

     Hasılı Tayyip Bey'in arabası da, kendisi de yolculara daha çok güven veriyor. Tayyip Beyin arabası henüz on yedi yaşında, modeli yeni denilebilecek bir araba, kendisi de en az kırk beş yıllık şoför, tecrübe gani, casaret gani, dürüstlük gani, sevgi -saygı gani, yolculara hürmet gani, geçmişinde yanlışı yok. Yolda zik- zak çizmiyor, hep sağ şeriti takip ediyor, hatalı sollamıyor, zaten hep önde gidiyor, trafik kurallarına harfiyen uyuyor.  Zaman zaman "bana hep ön koltukta yer vermedin” diye arabadan inenler olur.  Onlara yapacak bir şey yok, tekeyi bekleyen çorbayı içer,  güle güle, inebilirsin, ama unutma bu arabadan inen bir daha binemez” der.

     Evet Tayyip Bey'in arabasında Cumhurun (bu milletin) her rengi var. Birileri "bu arabayı biz aldık, biz trafiğe çıkardık” diyerek otobüsü sadece kendilerine ait görse de, Tayyip Bey buna müsaade etmez, "bu arabada Cumhurun her renginin hakkı var, kimse dışlanamaz” der. Hülasa on yedi yaşındaki Ak  Araba ve Şoförü yolcularına güven vermeye devam ediyor. Ben şahsen bu şoför sürdüğü müddetçe bu arabaya binmeye devam ederim, siz ne dersiniz! Başka da seçenek bugün için yok.

 


Yazarın Diğer Yazıları