Tarihe adını kanlı şekilde ‘Katil' olarak kazıyan İsrail, dünya var olduğu sürece böyle anılmaya devam edecek. 238 gündür Filistin'de katliam yapan ‘terör örgütü'nün, Filistin'e yardım götüren Mavi Marmara Gemisi'ne düzenlediği ve 10 aktivisti şehit ettiği saldırının üzerinden de tam 14 yıl geçti.
Gemide bulunanlar arasında yer alan Anadolu Medya Grup Vakfı (ANMEG) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Tatlısu, 14 yılın ardından bir kez daha İsrail'i lanetledi. Dünyanın böyle bir savaş, böyle bir soykırım görmediğini belirten Tatlısu şu ifadelerle Müslümanlara seslendi: "Eli kolu bağlı İslâm Âlemi… Artık yeter, artık bir şeyler yapın, uyanın, sıra size de bize de gelecek. Zulme sessiz kalmanın ne anlama geldiğini her Müslüman bilir.”
İsrail'in uzun süredir ambargo uygulayıp ablukaya aldığı Gazze halkına yardım götürmek ve bölgede yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek isteyen İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, The European Campaign to End the Siege on Gaza, The Free Gaza Movement, The International Committee to Lift the Siege on Gaza, Ship to Gaza Greece ve Ship to Gaza Sweden adlı sivil toplum kuruluşları, Mayıs 2010'da bir araya gelerek yardım filosu oluşturdu. "Gazze Özgürlük Filosu" adı verilen bu filo için "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla yardım kampanyası başlatan kuruluşlara dünyanın birçok bölgesinden binlerce STK ve aktivist destek verdi. İnsani yardım filosu, Gazze halkına umut vermeyi, bölgedeki ambargonun sonlandırılmasını, barışa katkıda bulunmayı amaçlarken uluslararası sularda İsrail'in saldırısıyla karşı karşıya kaldı.
10 Müslüman, şehit oldu
Düzenlenen silahlı saldırıda 10 Türk yardım gönüllüsü yaşamını yitirdi. Bu gönüllülerden, İHH'da basın danışmanı olarak çalışan Cevdet Kılıçlar saldırı anını fotoğraflarken 19 yaşındaki aktivist Furkan Doğan ise kamerayla kayıt alırken helikopterden açılan ateşle vurularak hayatını kaybetti. İsrail askerleri, yaralılara yardım etmek isteyen yolcuları engelledi, yaralılar ancak birkaç saat sonra helikopterlerle götürüldü. Saldırı sonrası Aşdod Limanı'na doğru yola çıkan gemi seyir halindeyken gazetecilere ve yolculara İsrail askerlerince kötü muamelede bulunuldu. Gemidekilerin cüzdan, bilgisayar, kamera, fotoğraf makinesi ile cep telefonu gibi eşyasına ve gazetecilerin görevlerini yaparken kullandıkları teknik malzemelere el konuldu. Mavi Marmara, Aşdod Limanı'na ulaştıktan sonra da saatlerce bekletilirken, gemide bulunanlara sadece su verildi. İsrail devlet görevlilerinin eşliğinde gemiden çıkarılan yolcular liman içerisine alındı. 16'sı Türk 50 gazeteci ve aktivist, THY'ye ait uçaklarla 3 Haziran Perşembe sabahı Atatürk Havalimanı'na geldi.
LANETLER İSRAİL'E OLSUN ÇAĞRILAR İSLÂM ÂLEMİ'NE
Aktivistler arasında Anadolu Medya Grup Vakfı (ANMEG) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Tatlısu da yer alıyordu. Tatlusu ile birlikte tüm aktivistler tutuklanmış ve 3 gün cezaevinde tutulmuştu. Mustafa Tatlısu, Mavi Marmara hadisesinin 14.yıldönümünde bir kez daha İsrail'i lanetlediğini söyledi. Tatlısu,
"Mavi Marmara insanlık adına yola çıkmış, gönlü insan sevgisi ile dolu aktivistlerden oluşan bir gemiydi. Tamamen sivil bir gemiydi ve amacı Filistinli mazlumlara yardım götürmekti. Ancak bugün olduğu gibi o gün de İsrail; caniliğini, katilliğini, hat bilmezliğini konuşturdu ve en gelişmiş askeri unsurlarıyla sivil gemiye saldırdı. Aramızda şehadete uçanlar ve yaralananlar oldu. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlıklı ömürler diliyorum. Biz bugünleri görerek 14 yıl önce böyle bir girişimde bulunmuştuk. Birilerinin İsrail'in insanlık dışı emellerini dünyaya afişe etmesi gerekiyordu. Biz o gün bunu yapmaya çalıştık ve bedelini ödedik. Bugün o bedeli 40 bin Gazzeli ödüyor. Tüm dünyanın artık bu katliama bir dur demesi gerekiyor. Dünya böyle bir savaş, böyle bir katliam, böyle bir soykırım görmedi. Biz bugün yaşanmakta olan bu zulme sessiz kalırsak, yarın aynı zulüm bizi de bulur. Eli kolu bağlı İslam Alemi'ne sesleniyorum! Artık yeter, artık bir şeyler yapın, artık uyanın, sıra size de-bize de gelecek, zulme sessiz kalmanın ne anlama geldiğini her Müslüman bilir.” dedi.
(Sibel Elmas)
