KUR’ANLAŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
SOKAKLARIMIZ YABANCI, TABELALARIMIZ SUSKUN, KULAKLARIMIZ ESİR
ÖZÜ SÖZÜ BİR GÜVENİLİR ÖRNEK DAVA ADAMI OLMAK GEREKİR
Sessiz Çoğunluğun “Temiz Eller“ Manifestosu
YAŞANMIŞ İBRETLİK BİR OLAY: “İKİ KARDEŞ BİLMEDEN EVLENDİ.”
İncitici ve Kahredici Mağlubiyet
Çağdaş Atan’ın Konyaspor karnesi! 6 maç tek galibiyet
OECD, IMF, S&P,FİTCH, MOODY’S bir kere de yanıldık deyin be!
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
Dinle Neyden/Gönülden
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
TERAZİ
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
2010 yılında hazırladığım: "ŞEMS-İ TEBRÎZİ'NİN EVRENSEL MESAJLARI” isimli kitabımın, genişletilmiş ve gözden geçirilmiş 2. Baskısı Haziran 2022 tarihinde kısmet olursa piyasaya çıkacak. Kitabım çıktığı zaman daha detaylı konuşur ve yazarız. Fakat bugünlük aşağıdaki şiirle yetinmek istiyorum.
Şems-i Tebrizi'nin, Mevlana'dan ayrılığı ortaya çıkınca Mevlana şöyle sesleniyor:
Duydum ki, bizi bırakmaya azmediyorsun,
Etme!
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun,
Etme!
Sen yad eller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kast ediyorsun?
Etme!
Çalma bizi, bizden bizi! Gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun.
Etme!
Ey ay! Felek harap olmuş, altüst olmuş senin için.
Bizi öyle harap, öyle altüst ediyorsun.
Etme!
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi!
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun.
Etme!
Sen, yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan!
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun.
Etme!
Bizim dudağımız kurur, sen kuruyacak olsan!
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun.
Etme!
Âşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer,
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun?
Etme!
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi!
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun.
Etme!
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehri o şekerle sen bir ediyorsun.
Etme!
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle,
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun.
Etme!
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı,
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun.
Etme!
İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil,
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun?
Etme!
Seven sevilen arasında tek kalan hatıra aşklarından başka bir şey değildir.
Eğer bir gün seversen; Sevdiğin terk edince, ağıt yakacağın sana haber verilse,
ki öyledir, niye sevdiğini kendine sor. Sevdiğin, seni niye terk edecek diye.
Hakikatte vasıl olanların destanı hiç yok.
Mevlâna o hale gelmişti ki uzayında Şems'in güneşinin ışıkları artık sönen yıldızlara dönmüştü. Vefalı dostun tek yapacağı şey sönmüş yıldızın kaybolmasından başka bir şey olmayacağı idi.
Yanan da o, yandıranda o, hepsi Hz. Mevlâna olmuştu.
(21 MAYIS 2022)
KUR’ANLAŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR
MEVLANA’YI ANLAMAK
KURALLARA UYMAMAK BAŞIMIZA GAİLE AÇIYOR!
SÜNNETULLAH
SIRATIN ÜSTÜNDEYİZ
ZULMEDENLER, ASLA HUZUR BULAMAZ!
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
GİZLİ AJANDAMIZ OLMASIN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM