SAVAŞ: BİR ARAYIŞ

Esmalardan yansıyan en güzel "Selâm” üzerimize olsun.

 

Rusya'yı seneler önce görmüştüm. İlk dikkatimi çeken, insanların gereğinden fazla, ciddi bir disiplinle yaşamaları olmuştu. Gündelik hayatta bizim gibi enerjik, adeta kaynayan bir toplum değillerdi. Bize benzeyen kısmı ise teknoloji bağımlılıklarıydı. Tabi benim gözlemlerim kısıtlı zamanla ve kişisel algılarımla sınırlıdır. Peki, Ruslar neden Ukrayna'ya saldırıyor? Dilerseniz kısaca sürecin geçmişini anımsayalım, cevaba dair ipuçları orada...

 

1960'lardaki Sovyetler Birliği, dünya pazarına, petrol ihracatçısı ve 70'lerdeyse doğal gaz satıcısı olarak girmişti. Sonraki on yılda başlayan ekonomik kargaşa ve çöküş hali, 90'lardaki dağılma sürecine kadar devam etti. Ülkede yüksek enflasyon vardı ve alım gücü son derece düşüktü. Afrika ve Güney Amerika ülkelerine yardım ve destekler aksıyordu. Ticaretten pay almak isteyen ‘derin devlet mafyası' da işin içine girince, durum kontrolden çıktı. Kayıt dışı ekonomi, resmi ekonomiden daha hızlı büyüyordu.

 

Bilimsel çalışmalar durma noktasına gelmişti. Sovyetlerin güçlü sanat alt yapısı, tıpkı bilim için olduğu gibi, gelişmiş ülkelere kayıyordu. Propaganda savaşları kaybediliyor ve algı operasyonları sonuçsuz kalıyordu. Sovyetler her cephede yeniliyorlardı.

 

Silahlanma yarışı harcamaları, ülkenin çökmesinde en önemli nedenlerden biriydi.

 

Yeni devlet olarak Rusya, yıkımdan kurduğu düzenle gittikçe güçlendi. Malum, tarihsel süreç kümülatif (birikimli) olarak ilerler. Elde edilen veri zenginliği ise sistemleri isabetli kurmayı öğretir. Savaşın analizi noktasında, önemli bir ölçüt de bu hızlı toparlanmadır. Devlet, sahip olduğu tecrübeyi kullanmış ancak kamuoyu buna gerekli uyumu gösterememiştir. Sonuç ise, kaçınılmaz olarak "tek adam” üzerine odaklı, bilinen en eski yönetim şeklidir.

 

Uluslararası hukukun kavram ve yaptırım yetersizliği defalarca ispatlandı. Dillere pelesenk olan "haklı savaş" kavramını Amerika dünyaya kabul ettirdi. Fırsatı gören Putin, her fırsatta Batı'nın Rusya'ya karşı düşmanca adımlar attığını ileri sürdü (2019 WADA kararları).

 

Karadeniz'de NATO'ya ait savaş gemisi yok. Rusya'nınsa şu anda bölgede 18 gemisi olduğu biliniyor (Reuters). Romanya ve Bulgaristan'da NATO askerlerinin 4 bini bulması planlanıyor. Polonya göç alıyor. Rusya ise Ukrayna sınırına 150 bin kadar asker yığdı bile.

 

Ukrayna'da savaş, kuzey ve güney sektörlerinde farklı dinamiklerle ilerliyor. Putin şimdi de ordusunun stratejik nükleer gücünü "alarm seviyesine" geçirdiğini açıkladı. Büyük ülkeler ekonomik savaşı tercih ettiler. Yardım şekli, kimin öleceğine göre değişebilir!

 

Bosna'da, Irak'ta, Sudan'da ve nice katliamlarda susanlar şimdi neyi paylaşamıyorlar. Acaba 7 yıl önce Kırım'ı ilhak eden Rusların, eski topraklarındaki arayışı nedir? Rusya'nın saldırıları umutlu bir çıkış için midir yoksa Ukrayna'ya DEMOKRASİ (!) getirme gayreti midir?

 

Hayra karşı geliniz.


Yazarın Diğer Yazıları