TEVHİD, ŞİRK, ŞERİAT, TAĞUT NE DEMEKTİR.
Bitcoin Dijital Altın Olabilir mi?
Deprem bölgesi Murat Kurum diyor, daha da başka bir şey söylemiyor
HOŞ EYLE
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
Kötü Koku Kimden Geliyor?
Lütuf ve İmtihan Vesilesi İrade
İlk Kelimemiz Son Sözümüzdür Türkçe
TRUMP-ŞARA GÖRÜŞMESİ VE DELİ SORULAR.
Mülakat sistemi değişiyor mu?
Mücadelesizlik ve Umursamazlık Varsa
Konyaspor’da Değişen Yok
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Aklın kör kuyusu olan önyargı ile ilgili söylenmiş güzel birkaç söze kulak verelim;
"Bilinçsizce geliştirilmiş önyargılar, alışkanlıklar ve bağnazlıklar insanı her durumda hakikatten uzaklaştırır!" Atasoy MÜFTÜOĞLU
"Kötü olan önyargı değil, önyargının sonyargı olmasıdır!” İbrahim PAŞALI
"Ne kadar hazin bir çağda yaşıyoruz, bir önyargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha güç!” Albert EİNSTEİN
"Allah'ın bile insanlar hakkındaki hükmünü ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken… Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!” Dale CARNEİGE
Akleden, fikreden, fehmeden ve fıkheden kul önyargıdan uzak olur. Aklımıza vahiyle abdest aldırmalıyız ki düşünce, gönül ve ruh dünyamız doğru zemine otursun. Kur'an bu mana da bize yol gösterici bir kitaptır. Bize yol ve yöntem gösteren, eğriyi doğrudan ayırmaya yarayan ölçü, mihenk ve ayar veren Kur'an'dır. Bugün değersizleşen, duyarsızlaşan ve dünyevileşen değer yargılarına sahip bir toplum olarak Kur'an'a ihtiyacımız çok daha fazladır. Açısı tam olmayan, yönü/istikameti Kabe olmayan, fikirsel, zihinsel ve düşünsel olarak alaboraya tutulmuş, bilinç savrulması yaşamış, ideolojik körlükler ve saplantılara maruz kalmış birey ve toplumların geleceğe dair sağlam adım atabilmeleri imkansızdır.
Bundan tam 14 asır evvel bedevi bir halkı medenileştiren, vahşi bir topluluğu vahyileştiren, eşkıya bir kavmi evliya kılan peygamberin vahye tutunması ve vahiyle yürekleri yoğurmasındandır. Bizler de bugün vahye tutunarak her türlü egolarımızı yenebilir, her türlü önyargılardan kurtulabilir, insana insan gözüyle bakabilir ve Müslüman'a kardeş diyerek sarılabiliriz. Zalimi hasmımız, mazlumu dostumuz biliriz. Egolarımızı frenleyemezsek, taklitci, bananeci, kibirli ve önyargılı bir tavır sergilersek gücümüzün kırılacağı ve birlikte yok olacağımız aşikardır.
Kısaca; Biz birbirimizi Allah için sevmek zorundayız. İçimizde ki zalime, Kabil'leşen duygulara dur demek ve Habilî dürtülere geçit vermek zorundayız. Zira Habil demek akletmek, barış, sevgi, kardeşlik ve merhamet demektir. Kabil demek ise zorbalık, kavga, kaos, kargaşa, düşmanlık, kin, nefret ve öfke demektir. Hangi meşrepten, mezhepten ve meslekten olursak olalım şeytanın iç güdülerimizi ayartıcı tuzağına düşmemeliyiz. Zira; Doğru düşünmenin doğru karar vermenin ve doğruları hakim kılmanın temelinde önyargısızlık yatar.HUZUR KENDİ İÇİMİZDE
VATAN AŞKI
MİLLETİN KANALI
KUL HAKKI
GÜLÜNCE HAYAT GÜZEL
EMROLUNDUĞUMUZ GİBİ !
Büyük Sermaye
YÂ BASÎR !
BİR NEBZE NASİHAT
KAPILMA DÜNYANIN CAZİBESİNE !