AKLIMA TAKILAN DELİ SORULAR
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
Sancımız GAZZE…
Görmemek için kör olmak lazım
DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Kerkük kadim bir Türkmen şehridir. Kerkük’te, İŞİD ile mücadele görünümü ardına saklanarak oldubittiler ile statü değişikliğine sessiz kalmamız mümkün değildir. Irak anayasasına göre, Kerkük Merkezi Irak Hükümetine bağlıdır ve Kerkük’ teki kamu binalarına sadece Irak bayrağı çekilmesi gerekmektedir. Biz Türkiye olarak Irak’ın iç işlerine müdahale etmeyi doğru bulmamakla birlikte, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması ve bölgede yaşayan Türkmenlerin can ve mal güvenliğinin sağlanmış olması kırmızı çizgilerimizdir.
Irak Kürdistan bölgesel Yönetimi ile Türkiye arasında uzun zamandır karşılıklı dostluk ilişkileri bulunmaktadır. Her ne kadar, Türkiye’nin muhatabı olan Barzani değil de, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) partisi yetkilileri de asmış olsalar, bu sorunun çözümü legal olarak Barzani Hükümeti’ ne düşmektedir. Kerkük, ne İŞİD ile mücadele perdesinin arkasına saklanılarak, ne de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi içindeki partilerin kendi aralarındaki çekişme ve alan genişletme çabalarına alet edilerek, statüsü değiştirilecek bir şehir değildir.
Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetleri ortadadır. Kerkük yerel meclisinin referandum kararı alması, şehrin geleceği ve statüsü açısından önemlidir ve olumludur. Ancak bu referandumun sağlıklı bir sonuç üretebilmesi için mutlaka, Saddam Hüseyin sonrası, yerel Kürt unsurlar tarafından zorla yerinden edilen, mallarına ve yurtlarına el konulan Türkmenlerin tekrar Kerkük’ e dönmelerine izin verilmesi ve her türlü haklarını iade edilmesi zorunludur. Aksi takdirde yapılacak referandum ile bölgede yüz yıllardır barış içinde yaşayan Kürt, Türk ve Arap unsurlar arasında kalıcı barış tesis edilemez ve bölge her türlü manipülasyonlara açık hale gelir.
Kerkük çok kültürlü ve çeşitli etnik yapılı bir şehirdir, her hangi bir etnik grubun tek taraflı müdahalesi ve bölgede kendisine alan açmaya çalışması Türkiye tarafından kabul edilemez.
Türkiye’nin kırmızı çizgileri ortadadır ve taraflarca çok iyi bilinmektedir. Bayrak krizinin en kıza zamanda sona erdirilmemesi halinde askeri müdahale dahil olmak üzere her türlü seçenek masadadır. Türk milletinin sabrının sınırlarının zorlanmaması bölgedeki tüm unsurlara şiddetle tavsiye edilir. Unutulmamalıdır ki, Musul ve Kerkük Misak-ı Milli hudutları içinde yer alan ve asgari vatan olarak kabul ettiğimiz şehirlerdir. Bu millet milli yeminine sadıktır.
EMİN MİSİN AKŞENER?
MERHUM TÜRKEŞ BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI MIYDI?
Yavuz’unu Bekleyen Lübnan…
Yeni Konya, Yeni Türkiye’nin Hür Sesi
Yazık Etmeyin Ereğli’ye…
Korkaksınız, Alçaksınız, Hainsiniz, Putperestsiniz…
Musul Hukuken de Türkiye’nindir
BAKÜ GEZİ NOTLARI – 9 –
BAKÜ GEZİ NOTLARI – 8 –
BAKÜ GEZİ NOTLARI – 7 –