CHP “MİLLİ İRADE” DEN NE ANLAR?

Referandum yapıldı. Millet, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne "Evet” dedi. 

Gelin görün ki; Hayır cephesi sanki referandumun galibiymiş gibi bir hazımsızlık içinde.             

YSK'nın mühürsüz oyların geçerli sayılması kararı son derece hatalıdır. Zira bu karar, hayırcılara ve Avrupa'ya "referandumu şaibeli” gösterme ve "karışıklık çıkarma” kozu vermiştir. 

Sandık kurullarının mühürlemeyi unuttuğu oy pusulaları hiç bir seçimde % 1'leri bulmamıştır. Mühürsüz pusulalarla hem evet, hem hayır oyu verildiğine göre bunun sonuca tesir etmeyeceği de açıktır. 

Oy pusulaları filigranlı olduğu için –varsa- sahte oylar, sahte para gibi kolayca belirlenebilir. Tüm oylar sayılmalı, sahteleri ayıklanmalıdır. Böylece yersiz şaibeler önlenir. Bundan medet umanlar susturulur.  

Ancak asıl mesele başkadır. Referanduma  "Rejim değişiyor” diye karşı çıkan, anayasa değişikliklerinin milli mutabakatla yapılması gerektiğini savunan CHP, bunda samimi değildir. 

Bakın; M. Kemal 23 Nisan 1920'de Meclis açılışı için tüm birimlere çektiği telgrafta ne diyor?          

"Vatanın istiklâli, yüce HİLAFET ve SALTANAT makamının kurtarılması gibi en önemli ve hayati görevleri yapacak "ŞERİAT HÜKÜMLERİNİ UYGULAMAKLA GÖREVLİ” Büyük Millet Meclisi'nin açılışını cumaya rastlatmakla, o günün kutsallığından yararlanılacak, bütün milletvekilleriyle Hacı Bayram Velî Câmi-i Şerifinde cuma namazı kılınarak Kur'an'ın ve namazın nurlarından da feyz alınacaktır. Namazdan sonra, Sakal-ı Şerif, Sancâk-ı Şerif alınarak Meclise gidilecek, dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bu merasimde Câmi-i Şeriften başlayarak Meclis binasına kadar Kolordu Komutanlığı'nca askerî birliklerle özel tören düzeni alınacaktır.”

CHP gerçekten mili iradeye değer veriyorsa şu sorulara cevap vermek zorundadır.

M. Kemal'in telgrafını uygulamaya, bugün de 23 Nisan'ı aynı şekilde kutlamaya var mısınız? …

Telgrafın aynısını biz söylesek veya savunsak bize ne dersiniz? …

97. yıldönümünü kutladığımız 23 Nisan 1920 Meclisi "Şeriat hükümlerini uygulama, Hilâfet ve Saltanat makamını kurtarmakla” görevli idi. 1921 Anayasası'nı kaldırıp, günümüz laik Anayasalarına geçerken, yani rejimi değiştirirken millet iradesine başvurdunuz, onayını aldınız, toplumsal mutabakat sağladınız mı? …

Laikliği aldığımız Avrupa, Papa etrafında birleşerek fotoğraf vermeyi laikliğe aykırı görmezken, Müslümanların siyasi birliği için avantajlı olan Hilafet kurumunu kaldırmak için referandum yaptınız mı? …

Yoksul bir topluma şapka giymeyi mecbur ederken toplumsal mutabakat mı aradınız? …

 İslam Alemi'nin kullandığı alfabe yerine, Latin Alfabesi'ni alırken milletin onayını mı aldınız? …

Mazide din istismarı dahil her tür hile ve desise ile, millet iradesini hiçe sayarak rejim değiştirenler, Anayasa değişikliği için Milli İradeye başvuranları eleştirme hakkına sahip ve bunda samimi olabilirler mi? … 

Seçilmişleri darbe ile asmayı, iktidar olamayınca ikide bir orduyu darbeye çağırmayı Milli İrade ile nasıl bağdaştırıyorsunuz? ... 

Bundan böyle bırakın iktidar olmayı, koalisyon ortağı bile olamayacağınızı anladınız değil mi? ...  

Hazımsızlığınızın nedeni bu mu yoksa? …

Biraz açık ve dürüst olmayı ne zaman becerecek siniz? …


Yazarın Diğer Yazıları