DOLAR
39,70
EURO
46,09
STERLİN
54,16
GRAM
4.262,59
ÇEYREK
7.001,38
YARIM ALTIN
14.003,76
CUMHURİYET ALTINI
27.877,44

Gençliğe Direniş Notları

Gece, yıldızların yerini almış füzelerin bıraktığı izlerle Gazze'nin semalarını bir korku perdesiyle kapatırken, sosyal medyanın ve vicdanların gündemine İran-İsrail savaşında hedef alınan bilim insanlarının fotoğrafları düşüyordu. İsrail ve ABD'nin saldırısına maruz kalan İran, en parlak zihinlerini ve komutanlarını Siyonizmin yıkıcılığına kurban veriyordu. Sanki ektiğini biçiyor. Yemen, Afganistan, Lübnan ve Suriye'de binlerce masumun canına kıyan bu şebeke bugün ortağı olduğu katliamların içinde boğuluyor. Bu zorlu zamanda kendim için aldığım notlardan, yarına dair bir tutam umudu sizlerle paylaşmak isterim.

Size ve kendime ilk ve en mühim nasihatim şudur: Cehaletin o boğucu karanlığına karşı bir kandil gibi direnin. Zihninizi boş bir testi gibi bırakmayın; onu iki pınardan doldurun. Biri, kendi inancınızın ve medeniyetinizin derinliklerinden akan İslam irfanı; diğeri ise bütün dünyanın dağlarından, nehirlerinden süzülüp gelen evrensel kültür. Unutmayın, sadece kendi bahçesini tanıyan, dünyanın geri kalanını çöl zanneder.

İslam, ucu bucağı olmayan bir okyanustur. Sakın ola ki sahilde çakıl taşlarıyla oynayıp da kendinizi okyanusu fethettim sananlardan olmayın. Derinlere dalın. İnancınızın yüzeydeki köpüğüyle yetinmeyin, dibindeki incileri arayın. O okyanusun kalbine giden yolun kapısı Namaz'dır. O kapıyı günde beş defa çalmaktan asla vazgeçmeyin. Namazını yitiren bir ruh, pusulasını kaybetmiş bir yolcu gibidir; döner durur ve sonunda helak olur. Namazın yoksa ülken de, bağımsızlığın da, geleceğin de yoktur.

Ruhunuzu ahlakın sarsılmaz kalesi yapın. Bugün nice diyarda, bizden olmayan ama ahlakın en saf halini yaşayan insanlar göreceksiniz. Nezaketin ve dürüstlüğün toprağı olmuş bir Japonya; Gazze'deki zulme karşı insanlığın vicdanı kesilen bir İrlanda, bir İspanya... Onlar, Kur'an'ın ahlak pınarından habersizken bile o pınardan kana kana içmiş gibiler. Şeytanlığa, tiranlığa ve küresel hegemonyaya nasıl da dimdik karşı duruyorlar! Yahudilerin Gazze'de yaptığı katliamlar sonrası Müslüman olmuş bir İrlandalı'nın Bakara suresini ezberleyip "Ben Kuran-ı Kerim'deki en uzun surenin hafızı oldum” sevincini gözyaşlarıyla aleme ilan etmesi, işte o pınarın bereketidir. Sizin kaleniz onlardan daha muhkem, sizin pınarınız onlardan daha gür akmalı. Ahlak, müminin zırhıdır. O zırhı paslandırmayın. Unutmayın, ecdadın beslendiği o pınarı yüz yılı aşkındır kurutmaya çalışanlar var. Onlardan olmayın, onlara asker durmayın!

Bu çağın tüccarları, sosyal medyanın parlak ekranlarıyla ruhunuzu esir alıp sizi paranın kölesi, tüketimin bir neferi yapmak isterler. Sakın o fenomenlerin sahte para şovlarına, yalan, küfür ve hakaret dolu yayınlarına kanmayın. Siz onlara zamanınızı verdikçe onlar azgınlaşacak ve onlar azgınlaştıkça sizin değerlerinizi yok etmek için her şeyi yapacaktır. Direnin! Para, yolculukta iyi bir hizmetkârdır ama asla efendiniz olmasına izin vermeyin. Elinize geçtiğinde, onu kalbinize değil, cüzdanınıza koyun. Yeterli kısmıyla Rabbinizle ticaret yapın; bir verin ki bin alasınız.

Kaleminiz, o akıllı telefonunuzdan daha kıymetli olsun; zira biri anı tüketir, diğeri geleceği inşa eder. Görgüsüzlüğün çamuruna saplanmayın. Öfkenin ve holiganlığın sığ sularında boğulmayın. Aklın ve dengenin sağlam ipine tutunun. Bu toprakların bir vakıf medeniyetinin mirası olduğunu unutma genç kardeşim. Ecdadın, hizmet etmediği tek bir alan bırakmayan üç yüzü aşkın vakfı vardı. Her sabah sükunetiyle seni kucaklayan bu şehir, Konya, Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın kalbiydi. Ecdat, insanlığın huzur bulduğu pınarları Mekke'deki direnişi, uyanışı rehber edinerek bu şehirde inşa etti. Önce kendini tanı, sonra şehrini tanı, sonra şanlı ecdadını tanı.

Ateş küle dönüyor; yıldızların yerini gökyüzünde parlayan füzeler, bombalar alıyor. Soykırım sadece Gazze'de değil, tüm coğrafyamızı kaplıyor. Yalanın ve yalancıların hüküm sürdüğü dünyamız gün be gün kora dönüşüyor. Unutma her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Kendinizi ve ailenizi bu şeytani sistemin korkularına teslim etmeyin. Aradığınız çıkış, umut, özgürlük ve güç; elinizden alınan ve yüz yılı aşkındır üzerinde necasetin tepindiği bu aziz topraklarda, şanlı geçmişinizde sizi bekliyor.

Bu yüzden unutmayın: İlim, Müslümanın yitik malıdır. Onu ilimde, bilimde, inançta ve ailenizde arayın. Sosyal medyayı esir olmadan kullanın. Öyle ki, o "şeytani sistem" tüm gücüyle saldırdığında, sizi birbirine düşmüş değil; imanla, ilimle ve ahlakla kuşanmış ümmet şuuruyla tek bir vücut olarak bulsun. Umutsuzluk, ruhunuzun ateşinde erisin ve sizden yansıyan ışık, en karanlık gecede bile yol göstersin.

Bu nasihatler, heybemdeki en kıymetli azığınız olsun.

 

 

 

 


Yazarın Diğer Yazıları