Bilimin Kalbi Konya
Yaz sıcağının rehaveti üstümüze çökerken, Ağustos ayı Konya'ya bambaşka bir heyecan getirir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Konya'da sadece bir festival değil, adeta bir bilim bayramı yaşanıyor. Evet, Konya Bilimfest yine kapılarını açıyor!
Bu sadece çocukların vakit geçireceği bir etkinlik değil. Bu, geleceğimiz için atılmış en büyük adımlardan biri. Çünkü burada bilim, sadece ders kitaplarında okuduğumuz sıkıcı formüller olmaktan çıkıyor; ellerimizle dokunduğumuz, gözümüzle gördüğümüz, hayranlıkla "Vay be!” dediğimiz bir deneyime dönüşüyor. Konya tüm ihtişamıyla bilim başkentliğini üstleniyor.
Bilimfest, sıradan bir müze gibi "dokunmak yasak” tabelalarıyla dolu değil. Aksine, "dokun, dene, keşfet” diyen rengârenk bir bilim laboratuvarı. Astronomiden mühendisliğe, kimyadan tasarıma uzanan 200'den fazla atölye var. Çocuklarımız, gençlerimiz bilimin eğlenceli yüzüyle tanışıyor. İşte asıl mesele de bu: Onlara "Ben de yapabilirim!” dedirtmek.
Ama iş bununla da bitmiyor. Gündüz atölyeleri bir yana, asıl gösteri akşamları yaşanıyor. Gökyüzünde 200 drone'un dans ettiği ışık gösterileri… Kocaman Bilim Merkezi'nin duvarlarını bir tuval gibi kullanan 3D video mapping şovları… Müzikle görselliği birleştiren dijital performanslar… Yani hem bilim, hem sanat, hem de teknoloji aynı sahnede buluşuyor. Geçtiğimiz yıl tam 281 bin kişi bu coşkuyu yaşadı, bu yıl daha da fazlası bekleniyor.
Belki de bu festivalin en önemli tarafı, çocuklarımızın ufkunu açması. Düşünün: Bir çocuk, BAYKAR'ın geliştirdiği bir İHA'yı ilk kez yakından görüyor. ASELSAN'ın teknolojilerini, ROKETSAN'ın projelerini, TUSAŞ'ın uçaklarını gözleriyle inceliyor. O an gözlerinde parlayan ışık, yarının mühendislerine, bilim insanlarına dönüşecek tohumların ilk filizidir.
Konya Büyükşehir Belediyesi'nin bu basiretli adımı aslında Türkiye'nin "Milli Teknoloji Hamlesi” için bir vitrin. Yerli ve milli ürünler sadece gurur kaynağı değil, aynı zamanda gelecek nesiller için en büyük ilham kaynağı.
Hiç unutmam… Afganistan dağlarında ABD ve NATO uçakları sivilleri bombalarken, küçük bir Afgan çocuğu şöyle demişti:
"Eğer bizim bunları vuracak sapanlarımız olsaydı, bunları takip edip vuracak mermilerimiz olsaydı, babam yanımda olurdu. Kimse köyümüzü yakmaya cesaret edemezdi.”
Ve ardından büyüyünce uçakları takip edecek mermiler yapacağını, ülkesini koruyacağını söylüyordu. İşte bu cümle, aslında bir çocuğun hayalinden çok, geleceğe dair bir beyannamesi gibiydi.
Evet, bizim çocuklarımızın da ufkunda ve hedefinde düşman uçaklarını, füzelerini topraklarımızdan uzak tutacak icatlar olmalı. Bu geçmişimizde vardı, yarınımızda neden olmasın. Geçmişteki ilmi, bilimi, umudu tekrar yeşertebiliriz. Biz bu hayalleri büyütebiliriz. Onlara, daha güvenli bir geleceğin ancak ilim yolunda ilerlemekten geçtiğini gösterebiliriz.
Sevgili Konyalılar, değerli anne babalar… Önümüzde ücretsiz, kayıt gerektirmeyen, şehrin üç farklı noktasından (Kılıçarslan Meydanı, Otogar ve Bosna Hersek) kalkan ücretsiz servislerle kolayca ulaşabileceğiniz büyük bir fırsat var. Biz de firma olarak bu anlamlı etkinliğin hazırlık sürecinde görev almanın gururunu yaşıyoruz. İnanıyoruz ki bu festival, hem şehrimize hem de ülkemize çok değerli katkılar sunacak.
21–24 Ağustos 2025 tarihleri arasında, her gün 16:00–23:00 saatleri arasında kapıları açık olacak bu bilim şölenini sakın kaçırmayın. Gelin, çocuklarımızın elinden tutalım, onları bu atmosferle tanıştıralım. Gelin, Konya'dan yükselen bu ışığı daha da parlatıp geleceğimize yatırım yapalım.
Unutmayın: Bu festival hepimizin, bu gurur hepimizin.
Yazarın Diğer Yazıları