Konya’nın Hayat Kurtaran Yolları
Bir an gözünüzü kapatın… Gece yarısı. Yatakta uykudasınız. Bir anda yer sarsılıyor, camlar kırılıyor, evin içinde uğultulu bir gürültü… Saniyeler içinde dışarı çıkıyorsunuz ama şehrin her yerinden siren sesleri yükseliyor. Panik, telaş, korku… İşte o an, yaşadığınız şehirdeki yolların, köprülerin ve ulaşım hatlarının sağlamlığı, hayatınızla aranızdaki en ince çizgi haline geliyor. Ambulansın size ulaşması, itfaiyenin yangına müdahalesi, arama kurtarma ekibinin enkaza varması… Hepsi, o yolların açık kalmasına bağlı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye'yi, dünyanın, afetlere karşı en hazırlıklı ve en hızlı tepki verebilen ülkesi hâline getirmekte kararlıyız” sözü, işte tam da bu gerçeğin altını çiziyor. Bu hedef Konya'da sadece söz olarak kalmıyor, adım adım hayata geçiriliyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yeni ulaşım projelerini tanıtırken, "İnsanları toplu olarak kullanılan alanlara raylı sistemlerle hızlı ve entegre bir şekilde ulaştırabilmek çok önemli” diyerek bu vizyonu destekleyen yatırımları anlattı. Çünkü bir deprem, sel ya da büyük bir yangın sonrası ulaşım durduğunda felaketin ikinci perdesi başlıyor: köprüler yıkılıyor, ana arterler kapanıyor, kavşaklar kilitleniyor. Dakikalar ömre bedel oluyor.
İşte bu yüzden Konya'da raylı sistem ağları genişletiliyor, köprülü kavşaklar yenileniyor, afet anında dahi kesintisiz ulaşımı mümkün kılacak altyapı güçlendiriliyor. Yeni hatlar yalnızca gündelik ulaşımı kolaylaştırmayacak; aynı zamanda afet anlarında binlerce insanın güvenli bölgelere taşınacağı birer "tahliye koridoru” olacak. Başkan Altay'ın ifadesiyle, "Şehrimiz kuzeyden güneye, doğudan batıya raylı sistemlerle donatılmış hale gelecek.”
Köprülü kavşaklar ise deprem dayanıklılığıyla kritik öneme sahip. Ambulanslar, itfaiyeler, arama kurtarma ekipleri, bu sayede en kısa sürede afet bölgelerine ulaşabilecek. Ve bu sadece yeni yapılar değil; mevcut köprülerin revizyonu ve trafik yoğunluğunun en kritik noktalarının yeniden düzenlenmesi de planın bir parçası. Adana Çevreyolu köprülü kavşağında başlayan çalışmalar bunun en somut örneği. Sabah ve akşam saatlerinde beş dakikalık yolun saatlere dönüştüğü, insanların mağdur olduğu o tablo artık değişecek.
Bütün bu yatırımların kalbi, Şehir Hastanesi–Stadyum hattı üzerinde kurulacak Afet Koordinasyon Merkezi olacak. Başkan Altay'ın ifadesiyle, "afet durumlarında şehrimizin kullanabileceği özel bir merkez” olarak tasarlanan bu yapı, adeta Konya'nın kriz anlarındaki beyni gibi çalışacak. Açık yollar, kullanılabilir köprüler ve faal raylı sistem hatları anlık olarak bu merkezden izlenecek; toplanan veriler ışığında yardım ekipleri en hızlı, en güvenli rotalara yönlendirilecek. Böylece afetin ilk saatlerinde yaşanabilecek kaosun önüne geçilecek, müdahaleler planlı ve eşgüdümlü şekilde yürütülecek. Bu merkezin, sadece afet anlarında değil, yoğun trafik zamanlarında da şehir yönetimine ciddi katkı sunması hedefleniyor. Teknolojik altyapısıyla tüm şehir trafiğini gözlem altında tutacak, gerektiğinde alternatif güzergâhlar devreye sokabilecek. Kısacası, Konya'nın ulaşım damarlarını hem olağan günlerde hem de olağanüstü durumlarda canlı tutacak bir yönetim üssü olacak.
Başkan Altay, projenin kapsamlı ayrıntılarını, kullanılacak teknolojileri, personel yapısını ve diğer kurumlarla nasıl bir iş birliği modeli oluşturulacağını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. Basın toplantısında verdiği bu kısa bilgi bile, Konyalılar olarak bizleri şimdiden hem heyecanlandırdı hem de umutlandırdı. Çünkü böyle bir merkezin varlığı, en zor zamanlarda hayat kurtaracak, şehrin geleceğini güvence altına alacak.
Konya, bugün attığı bu adımlarla yalnızca trafiğini değil, geleceğini güvence altına alıyor. Bu, günlük yaşamı kolaylaştırmanın ötesinde; şehrin kriz anlarında ayakta kalmasını sağlayacak stratejik bir kalkan. Ve evet, Başkan Altay'ın dediği gibi, "El ele verince yapamayacağımız iş yok.”
Sağlam altyapı, süslü projeler listesinde bir madde değil, hayatta kalmanın teminatıdır. Yarın ne olacağını bilemeyiz; ama bugün atılan bu adımlar, en zor anlarda bize nefes aldıracak. O yüzden yolları, rayları ve köprüleri yalnızca beton ve demir olarak görmeyin. Onlar, geleceğimizin sigortasıdır. Ve bu sigortayı sağlam tutmak, hepimizin ortak meselesidir.
Yazarın Diğer Yazıları