Sultan Alparslan Kültür Merkezinde düzenlenen söyleşiye akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Milli Sporcu Zehra Bıyık ve Av. Rüveyda Bilge Özmen'in konuşmacı olarak katıldığı söyleşide toplumsal yaşamda karşılaşılabilecek engelleri aşma gücünün önemi anlatıldı. Konuşmacılar, ilham veren deneyimlerini paylaştı.
Milli Sporcu Zehra Bıyık; sporculuk döneminde Avrupa ikinciliği, dünya üçüncülüğü ve Türkiye şampiyonlukları yaşadığını, unutulmaz deneyimleri olduğunu belirtti. Selçuk Üniversitesi Engelli Öğrenci Birimi Koordinatörlüğüyle tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini anlatan Bıyık, "Kolumu 10 yaşında geçirdiğim bir kaza sonucu kaybettim. Bu yüzden tekrar saç bağlamak, tırnak kesmek, yemek yemek hepsini tekrardan öğrendim. Hayatta bazen o kadar zorluklar yaşıyoruz ki her şeyi yeniden öğrenmek, yeniden yaşamak gibi. Bize değer katan Engelli Öğrenci Birimi Koordinatörlüğü hocalarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.

Konya Barosu Engelli Hakları Komisyonu Başkanı Av. Rüveyda Bilge Özmen, engelini bir engel olarak değil, bir farklılık olarak gördüğünü aktardı. Görme engelinden dolayı yaşadığı zorlukları aşma sürecini katılımcılarla paylaşan Özmen, şöyle konuştu: "Acı çekerek stajımı tamamladım. İyi ki de öyle olmuş. İşi yaparken öğrendim. Aslında kaygılanmanın lüzumu yokmuş. O iş bana verildiğinde bir denize atılmış gibi hissettim ama boğulmadan çıkmak da bizim elimizde. Instagram'da içerikler üretiyorum. Oradan da çok sayıda engelli bireye ilham olabildiğimi fark ettim. Konya Barosunda Engelli Hakları Komisyonunu kurduk ve başkan seçildim. Orada da her ay engelli haklarına dair bir etkinlik düzenliyoruz.”

Selçuk Üniversitesi Engelli Öğrenci Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Mustafa Güler, söyleşinin açılışında hayatını engellerle mücadele ederek azim ve kararlılıkla yol alan, yaşam kalitelerini artıran, başkalarına da ilham veren bireylerin güçlü hikayelerini dinlemek için bir araya geldiklerini söyledi. Herkesin yaşamında fiziksel, duygusal veya toplumsal engeller olabileceğini ifade eden Güler, "Onlar engellerin sadece fiziksel olmadığını; aynı zamanda zihinlerimizde, kalbimizde ve toplumumuzda var olabileceğini gösteriyorlar. Hepsinin ortak bir yönü var; her biri kendi engellerini aşarak birer engelsiz olmayı başarmış ve kendini gerçekleştirmiş bireylerdir” diye konuştu.
(Cumali Özer)