MHP lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, pazar günü İstanbul'un Sarıyer ilçesinde kiliseye düzenlenen saldırıyı hatırlatarak, "Bu menfur ve melanet eylemi lanetliyor, vefat eden vatandaşımızın ailesine taziyelerimi iletiyorum. Yabancı uyruklu teröristlerin kısa sürede yakalanması, ilerleyen günlerde suikastın sır perdesinin aralanacak olması, şüphesiz memnuniyet vericidir. Toplumsal huzurumuzu bozmak, iç asayiş ve güvenliğimizi bulandırmak amacıyla zehir ve zillet saçan Türkiye düşmanları hiç boş durmuyor, hain emellerinden hiç de vazgeçmiyor. Gelişmeleri dikkat, tedbir ve temkinle kavramalı ve takip etmeliyiz. Bilhassa 31 Mart seçimlerine kadar provokasyon ortamını canlı tutmayı ve ülkemizin sinir uçlarıyla oynamayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız" dedi.
'TERÖRE KESİNLİKLE MERHAMET GÖSTERİLMEMELİ'
Milli birlik ve dirliği kundaklamayı hedefleyen iç ve dış husumet cephesine fırsat vermeyeceklerini kaydeden Bahçeli, "Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak, sosyal ve ekonomik standartlarını yükseltmek devletin başlıca görevi olmakla birlikte, hukukun üstünlüğünden ve demokrasinin erdemlerinden taviz vermemek de hepimizin müşterek sorumluluğuna emanettir. Her zaman, her şart ve her zeminde Türkiye'mizi cesaretle savunmak; bizim için hayat memat konusudur. Şayet tereddüt edersek, şayet çelişkiye düşersek, milli varlığımıza düşman kesilen alçakların üzerimize daha şiddetli ve daha yoğun şekilde gelmeleri kaçınılmazdır. Türkiye Cumhuriyeti; terör örgütlerinin, küresel bağlantılı organize suç şebekelerinin, hiçbir ahlaki ölçü tanımayan çetelerin, azılı kanun kaçaklarının, uyuşturucu ve silah tacirlerinin, düzensiz göçmenlerin, kapalı devre çalışan yabancı istihbarat örgütlerinin oyun alanı, eylem sahası, yuvalanma vahası olamaz, olmamalıdır. Suç ve suçluya tolerans diye bir şeyden asla bahsedilmemelidir. Bölücülüğe, teröre ve terör destekçilerine merhamet ve müsamaha kesinlikle gösterilmemelidir. Devletin egemenlik çıkarlarını, hakimiyet ve haysiyetini zaafa uğratacak operasyonel faaliyetlerin ve bunun faillerinin kafası ezilmelidir. Milli güvenliğimizi stratejik bir akıl ve dayanışmayla zinde tutmalıyız. Türkiye'nin istikbalini sokağın dili değil, milletin iradesi belirleyecektir. Türkiye'nin istikbalini asimetrik tahrik ve tahribatlara bel bağlamış casus ve cinayet örgütleri değil, bizzat cumhurun aziz varlığı tayin edecektir" diye konuştu.
'YEREL YÖNETİMLERİ KÖHNE SİYASETTEN KURTARACAĞIZ'
Yerel seçimlere değinen Bahçeli, MHP'nin canla, başla ve heyecanla 31 Mart'a hazırlandığını belirterek, "31 Mart'ta hıyanet değil; hizmet ve hidayet kazanacaktır. 31 Mart'ta cüzdan ve cukka hesabı yapan curcuna siyaseti değil, milli şerefin timsali Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı başarıya ulaşacaktır. Çok çalışacağız, hiçbir mazerete sığınmadan geceyi gündüze katacağız. 31 Mart'a kadar durmayacağız, duraklamayacağız, yılmayacağız, yorulmayacağız, yerel yönetimleri köhne siyasetten kurtaracağız. Şehirlerimizi büyüteceğiz, ekmeğimizi büyüteceğiz, umutlarımızı büyüteceğiz, hedeflerimizi büyüteceğiz, huzurumuzu büyüteceğiz, milli birlik ve dayanışma irademizi çelikleştireceğiz. Yol haritamızı hazırladık, rotamızı çizdik, gayret bizden tevfik Allah'tan diyerek sefere koyulduk. Önümüze fitne bariyeri dikenleri kırıp geçeceğiz. Engelleri teker teker aşıp, ilerleyeceğiz. Vatana sahip çıkacağız. İman, irade ve bin yıllık kardeşlik sancağı altında birleşen Cumhur İttifakı olarak yürüyüşümüze hız vereceğiz. Varsın birileri bölücüleri, teröristleri, yedi düveli yanına alsın. Varsın birileri iftira ve yalan rüzgarından medet umsun. Varsın birileri utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan parti parti dolaşsın, hatta devşirilsin, DEM'lensin, siyasi fırıldağa dönüşsün. Hiç fark etmeyecek, hiç dert ve hiç sorun olmayacaktır. Çırpınışları boşuna, hevesleri beyhudedir. 31 Mart'ta hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz. Alayının hesabını demokrasinin imkanlarıyla göreceğiz. Yerel yönetimleri muhannete muhtaç etmeyeceğiz" dedi.
'İHANETİN İTTİFAKI DEĞİL, İMHASI OLUR'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'Türkiye İttifakı' söylemlerini de eleştiren Bahçeli, "CHP Genel Başkanının Türkiye ittifakını telaffuz etmesi nafile bir gayrettir. Millet İttifakı olmadı, şimdi de Türkiye ittifakı mı kuracaklar? Zillet tutmadı, ittifakın çatı ismi olarak Türkiye'yi mi kullanacaklar? Gördüğümüz kadarıyla DEM'lenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş, şuurunu kaybetmiş, siyasi aklını hepten tüketmiştir. Azgın Türkiye muhalifleriyle Türkiye ittifakı oluşturma gayesi bu sefalet yuvalarının iflah olmaz perişanlığını teyit etmekle kalmamış, aciz ve acınası siyasetlerini de tamamıyla deşifre etmeyi sağlamıştır. Özgür Bey, taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre, bu ittifakı kimlerle tesis edeceksiniz? İhanetin dem aldığı bir ittifaka nasıl Türkiye ittifakı demeyi içinize sindireceksiniz? Henüz kendi aranızda katılaşmış ihtilafları ve katran gibi yüzeye çıkmış ikilikleri aşamamışken; Türkiye ittifakını seslendirmeniz kara mizah değilse nedir? Sayın Kılıçdaroğlu'nun bütün izlerini silmenin, neredeyse ismini ana kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı? Neresi adamlık? Neresi vefakarlık? Kürsüde gaza gelip, kendi kendini alkışlamayı bırak da yüreğin varsa bunları açıkla. PKK, bu ittifakın neresinde? Yanında mı, yöresinde mi, yedeğinde mi? DEM'cilere hayranlığın, devamlı savunman, onları allayıp pullaman, el etek öpmen sırf ittifak için mi? Yoksa bilmediğimiz başka sakıncalı, sakat ve sancılı ilişki ve irtibatların da var mı? İhanetin ittifakı değil, ancak ve ancak imhası olur. Bizden söylemesi, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Allah'ın inayetiyle ihanetin kökünü kurutacak, bu kapsamda hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Bilinmelidir ki DEM'den medet umanların sonu, sandıkta hüsrandır" diye konuştu.
'BAŞBAKANLIK TEKLİF EDİLDİ, ELİMİN TERSİYLE İTTİM'
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun geçen hafta grup toplantısında şahsına yönelik, 'Sizin peşinde koştuğunuz Başbakanlık makamını terk ettik, ama hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk' ifadelerini kullandığını söyleyen Bahçeli, "Parlamenter sistem hakimken; cümle alem biliyor ki eğer başbakanlık arzusuna kapılsaydım, koşmama yer ve gerek katiyen olmazdı. Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir dava insanı; şartlar oluşmadan, millet takdir etmeden, dolambaçlı yollardan ve sipariş edilmiş hiçbir makama talip olmaz, hiçbir koltuğa tenezzül etmez. Sayın Davutoğlu, masalı bırak, bizi bilen bilir, tanıyan tanır; senin de sicilini ve geçmişini bilmeyen ve tanımayan yoktur. Doğrudur, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Başbakanlık makamı hem doğrudan hem de dolaylı olarak bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye'nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi, nefsimi çiğnemeyi vatan, millet ve şeref görevi saydım, bundan pişman olmadığım gibi aynı durum bugün vasat bulsa yine benzer duruşu cesaret ve hamiyetle gösteririm. Bir günlük saltanat için binlerce yıllık milli mirası hiçbir namerde, hiçbir çıkarcıya çiğnetmem. Kaldı ki sen, Başbakanlık makamını terk etmedin, bugün daha iyi anlaşılıyor ki isabetli bir kararla tard edildin, kapının önüne tarihi bir tasarrufla bırakıldın. Anlaşılan hala ıslah olmamış, hala akıllanmamışsın" dedi.
'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ARKASINDA ABD VAR'
Bahçeli, Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına ilişkin de "Adalet Divanı'nın nihai kararının çıkması zaman alacak olsa da İsrail'in soykırım suçunun bedelini eninde sonunda ödeyeceği açıktır. Kaldı ki insanlık vicdanı, İsrail'i çoktan mahkum etmiştir. Sayıları 26 bini geçen mazlum Filistinlinin ölümüne sebep olanlar inanıyorum ki çok ağır şekilde cezalandırılacaklardır. Adaletten kaçış yoktur" diye konuştu.
Dün Ürdün'ün kuzeydoğusunda ABD'ye ait bir askeri üsse insansız hava araçlarıyla saldırı yapıldığını ve 3 Amerikan askerinin öldüğünü anımsatan Bahçeli, "Biden ise misilleme sözü vermiş, ABD yönetiminden İran'a karşı intikam sesleri yükselmiştir. Mehmetlerimiz şehit edilirken sesi çıkmayanların, üstelik hunhar terör eylemlerini teşvik edenlerin şimdilerde savaş tamtamı çalmaları vahim bir ikiyüzlülüktür. Coni insandır da Mehmet'imiz insan değil midir? Ayrıca İsveç'in NATO'ya katılımıyla birlikte 40 adet F-16 uçağı ve 79 adet modernizasyon kitinin onay işlemi bir an evvel tamamlanmalı, F-15'ler için ödediğimiz para da iade edilmelidir. 16 Ocak 2024 tarihindeki grup konuşmamda vurguladığım gibi, Amerikan vatandaşları ABD'ye sahip çıkmalıdır. Amerikan vatandaşları hem kendi gelecekleri hem de dünyanın geleceği açısından ABD'yi adil, insani, vicdani ve hukuki bir çizgiye muhakkak çekmelidir. Türkiye'yi bölmek ve parçalamak için sevk ve idare edilen bölücü terör örgütünün arkasında ABD vardır. Bölücü terör örgütüne yönelik operasyonlarımızın durmasını isteyen ABD'nin kendi içinde operasyon döneminin fitili tutuşmuştur. Böyle müttefiklik ancak düşman başınadır" dedi.
Kaynak: DHA