AKIL, BEŞ DUYU VE VAHY

 

Bilindiği gibi bilginin kaynağı üçtür. Akıl, beş duyu (görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma) ve Vahy (doğru haber). Akıl, beş duyu sınırlıdır.

Akıl ve beş duyu nedir? İşlevleri nelerdir? Bunlar gerçeği bulmakta tek başına yeterli midir?

Akıl kelimesi çeşitli şekillerde tarif edilmiş, hatta "Akılcılık; usçuluk veya rasyonalizm” olarak da adlandırılan "bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini” öne süren felsefi görüş ortaya atılmıştır.

Akıl kelimesi Arapça "Ukl" kökünden gelir ve semantik olarak "bağlamak" anlamındadır.

Akıl kelimesi "devenin bağlandığı sağlam kazık” veya "deve kösteği" anlamında kullanılmıştır.

Araplar ve çöl hayatı için devenin ne kadar önemli olduğu izahtan varestedir. Yani en kıymetli ve vazgeçilmez varlıklarını kazığa bağladıklarına ve buna "ukl” dediklerine göre bunun bir anlamı vardır.

Deve sağlam bir kazığa bağlanmazsa alır başını gider ve çölde kaybolur. Tıpkı akıl gibi…

Akıl sınırlıdır. Tüm zamanların en zeki insanı olarak Amerikalı matematikçi William James Sidis'in IQ'sü 290–300 olarak kayıtlara geçmiştir. Neden 301 ve daha üstü değil?

İşitmemiz de sınırlıdır. Mesela; birçok hayvanın duyduğu sesleri biz duyamayız.

Görme duyumuz da öyle. Mesela kedinin karanlıkta gördüğünü biz göremeyiz. Çok hızlı dönen bir şeyi dönmüyormuş veya tersine dönüyormuş gibi algılayan görme duyumuza tek başına ne kadar güvenebiliriz?

Tatma, koklama ve dokunma duyularımız da sınırlıdır. Bunlara da çok sayıda örnek verilebilir.

Uzayı nasıl tanımlıyoruz? "Bütün gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk.”

Peki; sınırlı olan akıl, beş duyu ile sınırsız olan hayatı, kâinatı ve yaratılış gerçeğini tam olarak nasıl kavrayacak, doğru yolu nasıl bulacağız? İşte burada muhtaç olduğumuz şey Vahy'dir.

Bizim kadim kültürümüzde akıl, sağlam bir kazığa yani Vahy'e bağlanmış, onun kalıplarıyla düşünen, böylece yolumuzu aydınlatan ve oradan oraya savrulmamızı engelleyen büyük bir nimettir.

Cenâb­ı Hak'ın Kurʼân­ı Kerîmʼin 137 yerinde bizleri kâinatta sergilediği ilâhî kudretin örneklerini tefekküre davet etmesi, düşünmeyenler için "Ne kadar da az düşünüyorsunuz? Hiç akletmez misiniz?” buyurması akla ne kadar çok değer verdiğini göstermektedir.

Akıl ve beş duyu elbette çok değerlidir, ama tek başına yeterli değildir.

Yani akıl, kendisine yol gösteren sağlam bir kazığa, sağlam bir öğretiye, - Vahye- dayanmazsa şaşkınlaşır ve milyarlarca şahsi kanaat ve indi mülahaza içinde düşünce denizinde boğulur.

Vahye dayanmayan akıl şaşkındır, anarşisttir, başına buyruktur, serseri mayın gibidir.

Böyle sahipsiz ve rehbersiz bir aklın ayartıcıları da çoktur.

Mevki, makam, şehvet, hırs, para, içki, kumar, nefis v.s.

Allah, bizleri aklını ve beş duyusunu Kur'an'ın öğretileri doğrultusunda kullanan kullarından eylesin.

Selam ve dua ile…

KONYA – 26 Ekim 2022


Yazarın Diğer Yazıları