AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
İddia ediyorum boş iddianame!
Ekonomik Büyüme Dar Gelirli Vatandaşları Neden Rahatlatamıyor?
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
Derbiyi kimin kazanacağını yapay zekaya sorduk? Yapay zeka ‘FB’ dedi
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
SIRATIN ÜSTÜNDEYİZ
Okyanus mu, Kuyu mu?
Net Pozisyonları Kaçırırsan Yenmeyecek Golü Yersenen
Bence yorumun tamamını okumasanız da olur. Başlık her şeyi anlatıyor. KALECİ FARKI
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
O Geliyor Konya’nın Kalbine Düşen Bir Nefes
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
ŞAPKA İNKILABINDAN NE HABER?
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri maaş hesaplama yöntemidir.
Yıllardır maaş hesaplama tatmin edici bir esasa bağlanamamıştır. Bu nedenle de adaletsizlikler, memnuniyetsizlikler ve tartışmalar sürüp gitmektedir.
Maaş ve ücret sistemi, iş hukukumuzun temel ilkelerinden biri olan "eşit işe eşit ücret” anlayışıyla ele alınmalıdır.
Adaletin sağlanmaması halinde fazla ücret vermek çalışanı da, emekliyi de tatmin etmez.
Az ama adaletin sağlandığı bir ücret sistemi muhataplarında tatmin duygusu oluşturur.
Konunun uzmanı değilim. Ama bu yazımla karınca kararınca "maaş hesaplama yöntemi” ve bir sistem teklifi sunmaya çalışacağım. Umarım ilgililere ve yetkililere ışık tutar.
Öncelikle memur, işçi, sözleşmeli, SGK'lı, BAĞ-KUR'lu, Emekli Sandığı'na tabi gibi tüm ayrımlar kaldırılmalı, sistem sadeleştirilmelidir.
Sadece "çalışanlar” ve "emekliler” ayrımı yapılmalı, sistem buna göre tanzim edilmelidir.Her insan özel olduğu gibi, her çalışanın veya emeklinin durumu da özeldir.
Bu nedenle her "çalışanın” ve "emeklinin” durumuna uygun her bir değişkene puan verilerek herkes için bir "maaş puanı” belirlenmelidir. Açalım:
Tahsil, kıdem, prim ödeme gün sayısı, iş güçlüğü, iş riski, görev yapılan bölge, medeni hal, çocuk sayısı, eşinin çalışıp çalışmaması gibi burada sayıp dökemediğimiz yüzlerce değişkene belli puanlar verilmeli, her bir kişinin "maaşına esas teşkil edecek puan”ı belirlenmelidir.
Böylece her çalışanın veya emeklinin "maaşının hesaplanmasına esas teşkil edecek bir puanı” olacak, "çalışan” ve "emekli” birbirine ne kadar maaş veya ücret aldığını değil, maaşına esas teşkil eden puanını soracaktır.
Kendisinden daha fazla maaş veya ücret alanın daha fazla prim ödediğini, daha tahsilli olduğunu, daha zor şartlarda görev yaptığını v.s. anlayarak tatmin olacaktır.
En düşük memur ve emekli maaşı uygulamaları yanlıştır. Zira daha fazla prim ödeyen bir emeklinin, daha az prim ödeyen emekli ile aynı emekli maaşını alması adaletsizliktir.Çalışanın veya emeklinin "maaşının hesaplanmasına esas teşkil edecek puanı”, devletin tespit edeceği "katsayı” ile çarpılarak ödenecek maaş belirlenmelidir.
Bu sistemle, işçinin müdüründen, A kurumunda çalışanın B kurumunda çalışandan fazla maaş alması, az prim ödeyenin daha fazla prim ödeyenle maaşının aynı olması gibi adaletsizlikler ortadan kalkacaktır.
Memur ve işçi sendikaları maaşların hesaplanmasına esas teşkil edecek olan "katsayı veya artış oranı” konusunda devletle gerekli görüşmeleri veya pazarlıkları yapmaya devam edebilirler.
İnanıyorum ki; bu sistemle adaletsizlikler, memnuniyetsizlikler ve tartışmalar ortadan kalkacak, kimsenin kimseye söyleyebileceği bir şey de kalmayacaktır…
AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
SUDAN’DA NELER OLUYOR?
“EĞLENCE İÇİN“ SİVİL ÖLDÜRMEK VE BATI’NIN DNA’SI
TRUMP-ŞARA GÖRÜŞMESİ VE DELİ SORULAR.
YASAL KUMAR (!), YASA DIŞI KUMAR.
KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
SAVAŞIN GALİBİ HAMAS MÜCAHİTLERİ VE GAZZE HALKIDIR.
AZERBAYCAN GEZİSİ İZLENİMLERİ
ER YA DA GEÇ, MAZLUM KAZANIR, ZALİM KAYBEDER