AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
İddia ediyorum boş iddianame!
Ekonomik Büyüme Dar Gelirli Vatandaşları Neden Rahatlatamıyor?
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
Derbiyi kimin kazanacağını yapay zekaya sorduk? Yapay zeka ‘FB’ dedi
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
SIRATIN ÜSTÜNDEYİZ
Okyanus mu, Kuyu mu?
Net Pozisyonları Kaçırırsan Yenmeyecek Golü Yersenen
Bence yorumun tamamını okumasanız da olur. Başlık her şeyi anlatıyor. KALECİ FARKI
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
O Geliyor Konya’nın Kalbine Düşen Bir Nefes
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
ŞAPKA İNKILABINDAN NE HABER?
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Allah'ın toprağa verdiği cömertliği unutalı, topraktan uzaklaşalı, mutluluğu da unuttuk.
1927'de nüfusumuzun % 30'u şehirlerdeydi. Şimdilerde % 30'u köylerde yaşar hale geldi.
1927'den buyana İstanbul'un nüfusu 22 kat, İzmir'in 10 kat, Konya'nın 5 kat artmıştır.
Köyden şehre göç, sel misali toplumsal ve ekonomik yapımızda büyük tahribat yapmıştır.
Birbirini tanıyan, seven, yardımlaşan ve denetleyen insanlar yerini, birbirine yabancı ve denetimsiz, komşusunun öldüğünü ancak kokunca anlayabilen çıkarcı ve ferdiyetçi insan tipine bırakmıştır.
Kentleşme ile sosyal kontrol bitmiş, ailelerin çocuklar üzerindeki tesiri azalmış, hırsızlık, gasp, zina, uyuşturucu ticareti v.b. suçlar çoğalmış, organize suç örgütleri toplumsal yapıyı tehdit eder hale gelmiştir.
Son dönemde yaşadığımız gıda fiyatlarındaki artışın ana nedeni de, köyden şehre göçtür.
Şehre göçen köylünün toprağı boş kalmış, şehirdeki verimli araziler de betonlaştırılmıştır.
Şehrin konforu ve rahatlık insanımızı tembelliğe itmiştir. Üretme çabası kazanç, tembellikle gelen obezite ve sağlık sorunlarını ve harcamalarını beraberinde getirmiştir.
Halen köyde yaşayanlar bile sütü ve yumurtayı marketten alacak kadar üretmeyi unutmuştur.
Nitekim, gıda sektörü tekelleşti. Zincir marketler alternatifsiz hale geldi. Aralarında anlaşarak tek fiyat belirleyici oldular ve dev sermayeler elde ettiler.
Yörede üretilmeyen ürüne bir de nakliye masrafı binince fiyat artışları kaçınılmaz hale geldi.
Eskiden Çengelköy salatalığı meşhurdu ve İstanbul'un ihtiyacını karşılardı. Antalya'dan salatalık beklemek, ürün maliyeti kadar nakliye maliyetine de katlanmak zorunda kalmak demektir.
Acilen kentten köye doğru göç özendirilmeli, herkesin arazisine sahip çıkması sağlanmalıdır. Böylece boş araziler yeniden ekilecek, üretim artacaktır. Tarımda kimyasal gübreler yerine doğal gübreler kullanılmalıdır. Yüksek maliyetli besi hayvancılığından vazgeçilmeli, daha ucuz ve sağlıklı olan mera hayvancığına geçilmelidir. Bunlar, uzun vadeli politikaların uygulanmasını gerektirir diyebilirsiniz. Doğru.
Pratik, kolay ve keyifli çözümler var:
Küçücük bir bahçen mi var? Tohumu toprakla buluştur.
Apartmanın tepesinde misin? Olsun. Çanak, toprak ve tohum var mı? Ek kardeşim.
İnternette şöyle bir gezinin. Balkonu bahçe yapan ne güzel çözümler var. (https://www.youtube.com/watch?v=45dKcHmYBQI)
Çözüm; mümkün mertebe markete bağımlı olmamaktan yörede, bahçede, bağda, ailede, evde, apartmanda yetiştirmekten geçiyor.
Geleceğin en stratejik ihtiyacı su ve gıdadır. Yakın gelecekte su ve gıdaya sahip olan ülkeler, dünya siyasetinde atom bombasına sahip olan ülkelerden daha etkili olacaklardır.
Veysel ne güzel söylemiş:
"Dileğin var ise iste Allah'tan,
Almak için uzak gitme topraktan,
Cömertlik toprağa verilmiş Hâkk'tan,
Benim sadık yârim kara topraktır.”
Toprağınız verimli, çabanız bereketli olsun…
AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
SUDAN’DA NELER OLUYOR?
“EĞLENCE İÇİN“ SİVİL ÖLDÜRMEK VE BATI’NIN DNA’SI
TRUMP-ŞARA GÖRÜŞMESİ VE DELİ SORULAR.
YASAL KUMAR (!), YASA DIŞI KUMAR.
KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
SAVAŞIN GALİBİ HAMAS MÜCAHİTLERİ VE GAZZE HALKIDIR.
AZERBAYCAN GEZİSİ İZLENİMLERİ
ER YA DA GEÇ, MAZLUM KAZANIR, ZALİM KAYBEDER