DİRENİŞ POSTUNA BÜRÜNEN İHANET
“Anadolu Mayası” Sütü Yoğurda Dönüştürmüştür.
VİCDAN YELKEN AÇTI
Amerika’nın FETÖ’sü: İsrail
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
İSLAM KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA SEYAHATLER ÜZERİNE KISA BİR SEYAHAT 3
Yüksek enflasyon gelir dağılımını allak bullak etti
MADLEEN GEMİSİ
MADLEEN; KENDİSİ KÜÇÜK OLSA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK BİR GEMİ
ÇINAR VE PINAR
YAŞLANIYOR MUYUZ? YOKSA ZAMAN MI BİTİYOR?
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Deprem, çok yönlü bir imtihandır.
Deprem, bize çok acılar yaşatsa da aslında Allah'ın kevni bir ayetidir.
Deprem, en inançsız insanları bile karşı karşıya kaldıkları acziyet nedeniyle hayatı ve kâinatı sorgulamaya iter.
Deprem, insanoğluna Allah'ın sınırsız gücünü kavrama, kendi acizliğini idrak ve itiraf etme, tefekkür ederek yanlışlardan dönme fırsatı verir.
Deprem, Allah'ın sınırsız gücüne itaat etme, onun emirlerine uyma, yasaklarından kaçınma azim ve kararlılığını gözden geçirme ve kendine çeki düzen verme fırsatı sunar.
Deprem, Yüce Allah'ın bizlere kullanma kılavuzu olarak gönderdiği Kur'an'ı okuma, anlama, uygulama ve tebliğ etme görevlerimizi hatırlamamıza imkan sunar.
Deprem, devletten ferde depremin olacağını bile bile gerekli tedbirleri gerektiği kadar almamanın sorumluluklarını hatırlama ve kendimize çeki düzen verme imkânı verir.
Deprem, Allah'ın bize verdiği bir ceza değil, ahlakımızın düştüğü durum için bize tuttuğu bir aynadır.
Deprem, parayı, menfaati, zengin olmayı, para biriktirip yığmayı, insan hayatının önüne koyduğumuzu gösteren bir turnusol kağıdıdır.
Allah'ın Şura Suresi 30. Ayette ifade buyurduğu gibi "Başımıza gelen herhangi bir musibet ellerimizle işlediklerimiz yüzündendir.” Depremde yaşadığımız yıkım ve acılar da almadığımız tedbirler yüzündendir.
Her ne kadar devlet ve fertler olarak depremden bir kısım dersler almışsak da, bu dersler temel bir inanca dayanmadığı için şimdiye kadar olduğu gibi zamanla unutulup tavsayacaktır.
Devletin temel nizamına ve fertlerin hayatına Kur'an eksenli bir anlayış hâkim olmadıkça ne depremin yıkımları ile oluşan acılarımız, ne de toplumun diğer sorunları çözülecektir.
Zira; yaptığı her davranıştan Allah'a karşı sorumlu olduğu bilinciyle donanmamış hiçbir ferdi ve bu tip fertlerden oluşan bir toplumu kontrol edemezsiniz.
Herkesin başına bir polis dikemezsiniz. Diktiğiniz polise de bir polis, on da bir polis… Derken bu iş uzar gider.
Demem o ki; deprem özelinde de, genel olarak sosyolojik manada da Yüce Allah'ın bizlere kullanma kılavuzu olarak gönderdiği "Kur'an'ı hayatın merkezine koymak” gibi temel bir ihtiyaçla karşı karşıyayız.
Bunu başarmadıkça ne siyasi ne ekonomik ne sosyolojik ne siyasi ne de diğer problemlerimizi çözemeyiz.
Bu vesileyle 6 Şubat depreminde ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralananlara acil şifalar temenni ve niyaz ediyorum.
Rabbim Milletimize bir daha böyle felaketler yaşatmasın…
MADLEEN GEMİSİ
RUSYA’NIN “PEARL HARBOR”U
TÜRK DEMOKRASİ TARİHİ’NİN YÜZ KARASI: 27 MAYIS
İÇİMİZDEKİ ZEHİRLİ MANTARLAR
PKK NEDEN SİLAH BIRAKTI?
GÜVENLE YAŞANABİLİR BİR ÜLKE OLMAK
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
İKLİM KANUNU…?!
SİYASET GERİLİM DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMELİDİR.