Konyaspor Deniz’i satmalı mı?
Büyüme ve enflasyon verilerindeki olumlu gelişmeler umut veriyor
NUMUNE-İ İMTİSAL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.AS.)’İN DOĞUMU
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
AMAN BALIKLAR ÜRKMESİN, AMA…
Görgüsüzlüğün göstergeleri
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
“Hayatın Masası”
GÖĞE BAKALIM
Konya raylarla geleceğe taşınacak
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Teknolojinin Bizden Aldıkları
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Bugün Başkan Erdoğan Washington'a gidiyor. Görüşmenin nasıl geçeceği hayli merak konusu.
Görüşmenin ana başlıklarını Suriye meselesi, S-400 ler, Patriot, E 35 alımı, DEAŞ, YPG, FETÖ, Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri ve yüz milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşma hedefi oluşturuyor.
Trump'ın Erdoğan'a yazdığı nezaketsiz mektubun ve ekinin de Trump'a iletilmesi bekleniyor.
Yine ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı O'Brien'in Kongre'nin S-400'lerden vazgeçilmemesi durumunda Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı almaya hazır olduğunun Erdoğan'a iletileceğini açıklaması da kritik önemde.
İki liderin görüşmesinden ne beklemeliyiz?
Bir defa iki ülkenin de birbirlerinden bir çırpıda vazgeçmesini engelleyen köklü ekonomik, askeri, siyasi ilişki ve bağlantıları var. Bu gerçek; iki ülkenin de ilişkileri sürdürecek bir orta yol bulmalarını zorunlu kılıyor.
Her iki ülke de; iki nedenle eskisinden daha farklı davranıyor. Davranmak zorunda kalıyor.
Birincisi, ABD artık eski gücünde değil. ABD'nin saltanatını sallayan Çin, Hindistan, Rusya gibi yeni güç odakları oluşmuş durumda.
İkincisi, Türkiye artık ABD'nin talimatlarına kayıtsız şartsız boyun eğen bir ülke değil. Ülke çıkarları doğrultusunda bağımsız politikalar izliyor. ABD, eskiden olduğu gibi,Türkiye'ye her istediğini yaptıramamanın hırçınlığı içinde.
Washington-Ankara hattında artık yapısal hale gelen gerilimlerin tümüyle olumlu bir yöne evrilmesi hayli zor. NATO üyelerinin ittifakın geleceği hakkında ziyadesiyle endişelendiği bir dönemde "stratejik ortaklık" gibi klişelerin devri çoktan geçti. İlişkiler gel-git /met cezirlerle sürecek gibi görünüyor.
Tam bir kopuşu iki ülke de, liderleri de arzu etmez. Bazı olumlu gelişmeler olabileceği gibi, mevcut sorunların şekil değiştirerek sürmesi kuvvetle muhtemel.
DEAŞ ile mücadele, güvenli bölge ve ikili ticaret konularında olumlu sonuçlar beklenebilir.
S-400, Patriot ve F-35 konularında bir orta yol bulma çabası devam eder gibi görünmektedir.
YPG, Halkbank ve FETÖ meselelerinde bir gelişme olmaması kuvvetle muhtemel.
Pentagon'un petrol bölgesinden elde edilen gelirin SDG'ye (YPG) bırakılacağını açıklaması ABD'yi ve Trump Yönetimini uluslararası hukuk önünde suçlu duruma düşüreceği iyi işlenmelidir.
ABD'nin, bölge halkında karşılığı olmayan YPG'yi meşrulaştırma çabası başarısız olacak ve terör örgütü Yeni Suriye'yi kuran masada da olamayacaktır.
Bu görüşmeden Milletimizin yararına ve hayrına olacak kazanımlarla çıkmak dua ve niyazıyla…
AMAN BALIKLAR ÜRKMESİN, AMA…
MALAZGİRT ZAFERİNİ KUTLAMAYI HAK EDİYOR MUYUZ?
FİLLER TEPİŞTİ, ÇİMLER EZİLDİ.
EMEĞİ TÜRKİYE ÇEKTİ, YEMEĞİ ABD YEDİ.
“MİLLİ İSTİHBARAT AKADEMİSİ RAPORU” ÜZERİNE…
CİĞERLERİMİZ YANIYOR
“BİRLİKTE RAHMET, AYRILIKTA AZAP VARDIR”
TERÖRSÜZ TÜRKİYE: “PEYNİR BÜYÜK YOL KISA?!”
DEVLET, ASLA CHP’YE TESLİM EDİLEMEZ
ZEHİRLİ MANTAR: LEMAN DERGİSİ