Evsize, İşsize, Fakire Rağmen Yeni Yıl Kutlamak

 

 

 

Toplum çıldırmış. Akıl iflas etmiş. Mantık dumura uğramış. Ahlak infisah etmiş…                                                            Zengin fakiri, komşu komşuyu düşünmez olmuş. Menfaat, temel değer edinilmiş.

Rüşvet, adam kayırma, adaletsizlik sıradanlaşmış. Yeni yıl kutluyoruz…                                                                        Gemisini  yürütenlere “işini bilen kaptan” denilir, “hangi devirde yaşıyorsun, işler böyle dönüyor” diyenler “bunlar etik değil” diyenleri “aptal, iş bilmez” olarak nitelendirir olmuş…

Milyonlarca evsize, işsize, aç yatana, öksüze, yetime rağmen yeni yıl kutluyoruz…

İslam coğrafyasında akan kana, ölen milyonlara rağmen yeni yıl kutluyoruz…

Küresel ısınmaya, katledilen tabiata, soyu tükenen hayvanlara inat yeni yıl kutluyoruz…                                                Çılgınca eğlenenleri sokaktan polis topluyor. Maaşını vatandaş vergileriyle karşılıyor…

Evsize, işsize, fakire, öksüze, yetime harcanacak vergilerin eğlence ve zevki için harcandığının yürek sızısını duymadan yeni yıl kutluyoruz…

Alkolün etkisiyle trafik kazalarında ölenlerin, sakatlananların, dul kalanların, babasız büyüyen çocukların sorumluluğunu hissetmeden yeni yıl kutluyoruz…

Kazaların maddi zararları, tedavi giderleri, alkole dökülen milyonların milli servet olduğunu hiç düşünmeden yeni yıl kutluyoruz…

Yılbaşı gecesindeki harcananlarla bir ay geçinen milyonlarca fakirin olduğu bir ülkede onların sofrasına sıcak bir aş koyma vicdanını göstermeden yeni yıl kutluyoruz…

Fakir- fukara edebiyatı yapıp “şerefe” diye kadeh kaldıranlar… Size soruyorum!  Bu neyin şerefi…?           

Yılbaşı kutlamak için çamları katletmek hangi çevrecilik anlayışıyla bağdaşır?                                                             

Ey îman edenler! Siz, eğer kâfirlere uyarsanız onlar, sizi topuklarınızın üzerinde gerisin geriye döndürürler. İşte o zaman, hüsrana uğrayanlardan olursunuz." (Al-i İmrân, 3/149)

“Ey îman edenler! Sakın Müslümanları bırakıp kâfirleri dost edinmeyin. (Nisa:144)

"Bir milletin âdet, töre ve yasalarına uyarak onlara benzeyen, o milletten sayılır" Hadis (et-Tâc,III, 17           

“Bir kavme benzemeye çalışan,o kavimdendir" Hadis(Ahmed b.Hanbel 11,50;)

“Bizden başkalarına benzemeye özenenler..bizim milletimizden değildir.”Hadis( Tirmizî, İsti'zân,7)  

 Bu ayet ve hadislerle değil, Hristiyan Batının pagan kültüründen aldığı Noel-yılbaşı argümanları ile hareket ettiğiniz halde, “babam hacı, dedem hoca”, “biz de müslümanız” diyerek kendinizle çelişmiyor musunuz?  

Ömür, Allah’ın nimeti ve emanetidir. Onu nasıl kullandığımızı muhasebe etmek gerekir.

Yılbaşı kutlamak yerine, geçmişin tecrübeleri ile geleceği planlamak daha akıllıca olmaz mı?                       

Ülkemizde ve dünyada bu kadar yoksul varken, ölüm ve zulüm kol gezerken yılbaşı veya diğer zamanlarda  eğlenceye bu kadar para harcamak hangi vicdana sığar? Hiç akletmiyor, ne kadar da az düşünüyorsunuz?                       

Yeni yıl, hepimize yeni imkanlar sunacak, yeni sorumluluklar yükleyecek.

Bu imkan ve sorumluluklarımızın farkında olmak bize daha çok yakışmaz mı?                                               

Yeni yılı, Ülke ve dünya sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak, buna gücümüz yetmese bile “yangını söndüremesem de çabalarım” diyen karıncanın sorumluluk anlayışından örnek almak gerekmez mi?           

Yeni yılın imkanlarını, sorumluluk bilinciyle ülkemiz ve tüm insanlar için yerine getirmek temenniyle…

 


Yazarın Diğer Yazıları