“Canlı Yayında Konuşur Gibi” Konuşabilmek
Şivlilik bir dünya markası haline getirilebilir.
KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNDEKİ SİHİRLİ GÜÇ, BİLİM
Ağaların eli tutulmaz
REĞÂİB GECESİ BİR GECE DEĞİL BİR YÖN TAYİNİ
Sûfî bir ses işittim uzaklardan…
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…
Veeeee nihayet! Güzel futbol güzel sonuç…
Seküler kesimin çatallı dili
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
SEVDALISIYIZ
ÜÇ AYLARA KAVUŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Suriyeli bir göçmenin bir çocuğu taciz ettiği haberi ortalığı karıştırdı. Zanlısı hakkında devletin adli süreçleri işlettiği bir suçun ardından Kayseri'de yaşanan üzücü hadiselerin akabinde Suriye'nin kuzeyinde de Türk bayrağına ve TIR'larına yönelik saldırılar gerçekleştirildi.
Bu iki hadisenin aynı anda olması asla bir tesadüf değildir.
Bot hesapların incelenmesinde bunun CIA ve MOSSAD'ın bir operasyonu olduğu açıktır.
Münferit olayları toplumsal hadiseye çevirmek tam da onların istediği şeydir.
Almanya'da bir Türk, bir çocuğu taciz etse, bu münferit olayı bütün Türklere mal etmek nasıl yanlışsa, bu münferit olayı da bütün Suriyelilere mal etmek o kadar yanlıştır.
Bir Türk'ün tacizi sebebiyle Almanların Türkler karşı vandallık yapmasına razı olabilir miyiz?
Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz.
Vandallığın, yağmanın, ateşe vermenin hiçbir mazereti olamaz.
İktidarın yanlış, plansız açık kapı göç politikasını, Mısır'la, Suud'la, Emirlikler'le, Suriye'yle ipleri koparmasını da eleştirebilirsiniz.
Başta Ümit ÖZDAĞ olmak üzere, muhalefetin de sorumlu bir dil kullanması, yabancı düşmanlığını körükleyecek ve vatandaşı tahrik edecek söylemlerden kaçınması zaruridir.
Ama göçmen meselesi toplumumuzun bir gerçeği haline gelmişse farklılıklara tahammül göstermek, itidalli olmak zorundayız.
Osmanlı bunu 650 yıl başardı. Her milletten, her dinden, her mezhepten insanı yüzyıllarca barış içinde yaşattı.
Dünya ülkelerinde herkes aynı dinden, aynı milliyetten mi?
ABD'ye bakalım. Yetmiş iki buçuk millet var.
Ama ABD kendisindeki farklılıkları görmeyip, on bin kilometre öteden gelip sınırımızda mezhep savaşı çıkarıyor. Canını kurtarmak için Türkiye'ye sığınanlar üzerinden bir de kışkırtma yapıyor. Göçmenlerin boşalttığı alanlara PKK/PYD'yi yerleştirip seçim yaptırmaya, bir terör devleti kurdurmaya çalışıyor.
ABD, Irak ve Suriye'de mezhep eksenli iç savaş çıkarıyor. İki ülkeyi bölüyor ve perişan ediyor.
Neden bunu yapıyor? İstiyor ki; kimse egemenlerin karşısında duracak cesareti gösteremesin.
Fransız İhtilali ile başlayan kavmiyetçilik, Osmanlıyı parçaladığı gibi, hala kavmiyetçilik üzerinden yürütülen politikalarla dünyada devletlerin parçalanması, küçücük devletlerin doğması isteniyor.
Irak ve Suriye'yi perişan ettiler. Aynı oyunu uygulamak için şimdi gözlerini Türkiye'ye diktiler.
Sınırlarını değiştirmeyi hedefledikleri ülkeler arasında Türkiye'nin de olduğu malum.
Bunu ancak fay hatlarımızı körükleyip iç savaş çıkararak yapabilirler.
Çok dikkatli olmak, itidal ile hareket etmek ve bu oyuna gelmemek zorundayız…
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…
YAŞANMIŞ İBRETLİK BİR OLAY: “İKİ KARDEŞ BİLMEDEN EVLENDİ.”
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
SUDAN’DA NELER OLUYOR?
“EĞLENCE İÇİN“ SİVİL ÖLDÜRMEK VE BATI’NIN DNA’SI
TRUMP-ŞARA GÖRÜŞMESİ VE DELİ SORULAR.
YASAL KUMAR (!), YASA DIŞI KUMAR.
KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ