Yazılarımı takip edenler bilir. Özgür Bey ile aynı siyasi düşüncede değilim.
Ancak CHP Genel Başkanı Özgür Bey'e yapılan saldırıyı şiddetle, nefretle lânetliyorum.
Özgür Bey'in "Arkasından ne çıkarsa çıksın, sivil siyaseti kucaklamak, birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz. Ben bu saldırıyı siyaset kurumuna yapılmış bir saldırı olarak görüyorum. Kutuplaşmanın kimseye bir faydası yok.” Sözlerini de alkışlıyorum.
Siyasi düşünce ve mülahazalarımızdan öte, doğruya doğru, yanlışa yanlış, diyebilmek; insaf, vicdan ve iz'an sahibi her insanın görevidir.
Çok şükür ki; bu saldırı daha müessif bir sonuç doğurmadan atlatıldı.
Saldırı kadar saldırganın kimliği üzerinde de durulmalı.
Saldırgan iki çocuğunu öldürmüş, diğer iki çocuğunu da öldürmeye çalışırken yakalanmış. Onlar yaralı kurtulabilmiş. Hırsızlık, gasp dâhil her suça bulaşmış.
Müebbet hapse mahkûm olan cani baba, sadece 16 yıl yatmış. 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakılmış.
Bu kadar ağır suçları işleyen bir cani nasıl oluyor da tahliye edilebiliyor ve elini kolunu sallayarak aramızda dolaşabiliyor?
Toplumumuzda, af kanunlarından yararlanarak tahliye edilen, her an suç işleyebilecek bu saldırgan gibi yüzbinlerce psikopat var.
Belli ki; tahliye edilmesini sağlayan o günkü kanunlar, hatta mevcut kanunlar suçu önlemek ve suçluyu engellemek için yetersiz.
İşin aslı hapis sistemi suçluyu ıslah etmiyor. Aksine, suçlularla veya suç örgütleriyle bağlantı geliştirebilen, suç örgütlerine hizmet edebilecek daha tecrübeli suçlular yetiştiriyor.
Kulunu yaratan ve onu en iyi tanıyan Allah "Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz.” (Bakara Suresi 179. Ayet.) buyuruyor.
Allah'ın emri uygulansa bu saldırgan hayatta olmayacaktı. Böyleleri de ibret alacak veya can korkusuyla suç işlemekten kaçınacaklardı.
Böylece toplum huzur bulacak, yaşanabilir bir hayata da kavuşacaktık. Şimdi öyle mi ya?
Trafikte, yaya yolunda, markette hâsılı her yerde her an böyle bir psikopatla karşılaşabiliriz.
Kadın cinayetleri, gasp, hırsızlık, uyuşturucu kullanımı v.b her türlü suç da bunların eseri.
Devlet, salgın hastalıkları veya kuduz olanları önlemek için gerekli tedbirleri almakla görevli ise, bu tür hasta ruhluları tespit, takip ve rehabilite etmekle de görevlidir.
Devlet, vakit geçirmeden cezaevlerini ıslah etmeli, mahkûmların suç örgütlerinin eline düşmesini önlemeli, tahliye edilen suça temayüllü kişileri takip ve rehabilite edecek gerekli tedbirleri almalıdır.
Aksi halde, güvenle yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla uzaklaşıyoruz.
Bu gidişle uzaklaşmaya da devam edeceğiz…
