DİRENİŞ POSTUNA BÜRÜNEN İHANET
“Anadolu Mayası” Sütü Yoğurda Dönüştürmüştür.
VİCDAN YELKEN AÇTI
Amerika’nın FETÖ’sü: İsrail
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
İSLAM KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA SEYAHATLER ÜZERİNE KISA BİR SEYAHAT 3
Yüksek enflasyon gelir dağılımını allak bullak etti
MADLEEN GEMİSİ
MADLEEN; KENDİSİ KÜÇÜK OLSA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK BİR GEMİ
ÇINAR VE PINAR
YAŞLANIYOR MUYUZ? YOKSA ZAMAN MI BİTİYOR?
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
2020'de ABD, İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'yi öldürmüştü.
İran için misilleme yapmak mecburiyeti doğmuştu.
ABD Başkanı Trump, "Tahran'ın ABD üssüne yapacakları misillemeyi önceden haber verdiğini” söylemişti. Tabidir ki; Tahran bunu inkâr etti. İran güya intikam için ABD hedeflerini vurdu. ABD hedefleri boşaltılmıştı ve can kaybı yaşanmadı.
O günden bu yana İran ile ABD'nin gerçekte düşman olmadığı, Orta-Doğu'yu dizayn etmek için danışıklı dövüş içinde oldukları daha net biçimde ortaya çıkmıştır.
Trump'ın ifşaatı, 1979'daki İslami devrim (!) den beri halkını ve dünyayı "ABD ile savaştayız" "ABD Büyük Şeytan" diyerek uyutan İran Rejimi'nin foyasını meydana çıkarmıştır. .
İsrail'in Şam Büyükelçiliğine yaptığı saldırı üzerine İran'ın karşılık verme mecburiyeti doğdu.
Bir misilleme yapması gerekiyordu İran'ın.
"İsrail'i vurduk. İntikamımızı aldık” demeliydi.
Tahran yönetimi gece yarısı, İsrail'e dron saldırısı yaptı. İran dronları, füzeleri israil'e ulaşmadan daha Irak'ta, Suriye'de ve Ürdün'de keklik gibi avlandı.
Sonuç: Kocaman bir hiç…
BMGK toplandı. Konuşmalar yapıldı.
Ağırlıklı olarak "Ödeştiniz. Artık bırakın dalaşmayı” tarzında açıklamalar geldi.
Peki ama kim ne kazandı?
Bıden, seçim öncesi puan toplamıştır.
Netenyahu'nun Şam saldırısı ve yaptıkları yanına kalmıştır.
Gazze katliamı kısmen de olsa gündemden düşmüştür.
Gazze katliamı konusunda farklı sesler çıkaran Batı'nın tepkileri sönümlenmiştir.
İran, misilleme yaparak (!) altta kalmadığını (!) göstermiştir.
Bu gerilimle oluşan istikrarsızlaşma ve ekonomik krizden sanayileşmiş ülkeler uluslararası sermaye karlarını katlayarak kasalarını doldurmuşlardır.
Olan, bu tiyatroda dünya ticaretinin istikrarsızlaşması sonucunda oluşacak ekonomik krizden etkilenecek dar gelirli halklara ve az gelişmiş ülkelere olmuştur.
Diğer bir ifadeyle, dünya sistemi her gerilimden siyasi güç ve ekonomik çıkar elde etmek için kurgulanmıştır.
İran, bu satrancın baş piyonlarından, tiyatronun baş aktörlerinden birisidir.
İran, rejisörün verdiği rolü yine kusursuz biçimde oynamıştır.
Bundan sonra da oynamaya devam edecektir…
KONYA – 17 Nisan 2024
MADLEEN GEMİSİ
RUSYA’NIN “PEARL HARBOR”U
TÜRK DEMOKRASİ TARİHİ’NİN YÜZ KARASI: 27 MAYIS
İÇİMİZDEKİ ZEHİRLİ MANTARLAR
PKK NEDEN SİLAH BIRAKTI?
GÜVENLE YAŞANABİLİR BİR ÜLKE OLMAK
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
İKLİM KANUNU…?!
SİYASET GERİLİM DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMELİDİR.