MİLLET İTTİFAKI MI? 28 ŞUBAT İTTİFAKI MI?

  1. muhalefet partisi temsilcisinin, "güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması” için oluşturduğu taslak metin liderlere sunuldu.

Altı lider, parlamenter sisteme dönüş yol haritalarını 28 Şubat'ta açıklamaya karar vermişler.

28 Şubat ki; post modern bir darbeyle demokrasiyi kesintiye uğratan zulmün adıdır.

28 Şubat ki; Ülkemize darbeci askerlerin Sincan'dan tankları yürüterek meşru hükümete gözdağı verdikleri, "demokrasiye balans ayarı (!) yaptık” dedikleri karanlığın adıdır.

28 Şubat ki; başörtü zulmünün yaşandığı, eğitim haklarının engellendiği, anneleri başörtülü, babaları sakallı diye kışlalara alınmadığı, asker evlatlarıyla görüştürülmediği kara bir günün simgesidir.

Yapılan zulümleri saymaya kalksam sayfalar tutar. Gelelim konumuza:

Altı lider, parlamenter sisteme dönüş için yol haritalarını açıklamak için 28 Şubat'ı seçmişler.

Orta zekâlı birine sorsanız, "parlamenter sisteme dönüş açıklaması için bir darbe günü mü seçilir? Diğer günler torbaya mı girdi?” der ve böyle bir günü tercih etmez.

Ama gelin görün ki; altı liderde de bir akıl tutulması var.

"Türkiye'deki fındığın yüzde 42'sini Şanlıurfa üretir." Diyen Kılıçdaroğlu bunu düşünemez. Ama, diğer beş lider, hele de 28 Şubat'ın acısını yaşayan Karamollaoğlu da mı bunu akıl edemedi?

Yoksa Davutoğlu "Millet İtiifakı” adının "28 Şubat İttifakı” olarak değiştirilmesini mi istiyor?

"Bu iktidardan kurtulmak, 28 Şubat'tan kurtulmak gibidir” demek için mi bu tarihi seçtiler?

Diyelim ki; "Millet İtiifakı” iktidara geldi.

Davutoğlu, ateş püskürdükleri Suriye politikasını sürdürmek isterse CHP "tamam” mı diyecek?

Kılıçdaroğlu, vadettiği gibi "cinsel yönelimler”in (LGBT=Lezbiyen, gey, bioseksüel, transseksüel) dezavantaj olmaktan çıkarılması için” meclise yasal düzenleme getirirse, Karamollaoğlu buna ne diyecek?

Kur'an kurslarına ateş püsküren, İmam-Hatiplere ve dini eğitime mesafeli olan CHP zihniyeti ve destekçisi medya bu konuda olumsuz adımlar atarsa Karamollaoğlu "peki” mi diyecek?

Dursun Çiçek'in dediği gibi "HDP'ye bakanlık verilmesi” gündeme gelirse Meral Abla nasıl bir tavır takınacak? Vazgeçemedikleri HDP "anadil, özerklik” diye dayatırsa altılı koalisyon ne yapacak?

PKK ile mücadele kararlılıkla sürecek mi? Sürerse HDP "vurun, gebersinler "mi diyecek?

Bu benzeşmezlikler bir yerde önemli problemlere ve ayrışmalara neden olmayacak mı?

6+1'li koalisyondan oluşan "Millet İtiifakı” iktidara gelse bile dağılmayacak mı?

Gene kısa ömürlü hükümetlere, Güneş Motel olaylarına, milletvekili satın alınan günlere geri mi döneceğiz?

İktidara da birkaç lafım var:

20 yıldır iktidardasınız. Yaptığınız güzel hizmetler var. Millet bunları takdir de ediyor.

Ama Halk, sonsuza kadar bu hizmetlerin övüncüyle yaşayamaz. Tencere kaynamalı.

İktidarın mazeret üretmesi seçmenin en kızdığı ve nefret ettiği şeydir.

İktidarsınız. Ne yapıp edip, hayat pahalılığını önlemelisiniz.

Süleyman Demirel'in dediği gibi "Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur."


Yazarın Diğer Yazıları