Ormanı Köylüye Açmak

Bazen insanın dinlenmeye, dinlenirken de kendini dinlemeye ihtiyacı oluyor.

Geçtiğimiz hafta meyve fidanı üreten bir dostum davet etti. Dinlenmek için harika bir fırsat yakaladım.

Öyle zannedildiği gibi, beş yıldızlı otel, açık büfe yemek, sahil, deniz tatili falan değil.

Orman ve dağ havasını teneffüs ettim. Köy ve köylüyle iç içe idim. Tabiat, insanlar, yiyecekler, kısacası her şey doğal.

Yöre insanı, amatörce bir şeyler yapmaya çabalıyor. Elinden tutan, yol gösteren yok.

Ülke kaynaklarının hala çok bakir olduğunu, ama değerlendirilemediğini, özellikle orman ve orman arazilerimizin atıl halde olduğunu gördüm.

Devlet, ormanların tek merkezden, korunmasının ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığının farkında bile değil.  Ne kendisi bunu yapabiliyor, ne de başkasının yapmasına izin veriyor.

Yani devlet orman arazisi benim, değerlendirmem, kimsenin değerlendirmesine de izin vermem anlayışında. 

Orman arazisinin değerlendirilmesi için ihaleler açıyor. Köylü, ihaleyi kazanan firma veya şahsı ormana sokmuyor.

Köylünün işi yok, arazisi yok. Başkasının gelip buradan faydalanmasına izin verir mi?

Ne yapılabileceğini düşündüm. Şöyle bir çözüm ürettim. Umarım bir katkım olur.

Orman ve orman arazisinin alanı köy nüfusa bölünür. Mevcut ağaç ve emval tespit edilir.  Tapu devlette kalmak kaydıyla ailelere tahsis edilir. Devlet belli bir plan dahilinde, teknik eleman, fidan, ekipman, çit, gübre v.s. desteği sağlar. Denetler. Gerekli çalışmayı yapmayanların tahsisini kaldırır. İhlal edenler için - var olan ceza ve yaptırımlar yanında daha ağır yeni - ceza ve yaptırımlar getirilebilir.

Elde edilen gelirin belli bir yüzdesi -mesela yarısı- köylüye verilir. Yarısı da devlete ait olur. 

Bir anlamda Devlet, ailelerle ortak olmuş veya onlara taşeron olarak görev vermiş olur.

Köylü tahsis edilen arazisini canı pahasına koruyacağı için koruma memurlarına gerek kalmaz. Orman yangınları ve teröristlerin barınması büyük ölçüde önlenir.

Tüm ormanların bakımı, geliştirilmesi, ıslahı v.b. için harcanan ödenekler devletin kasasında kalır.

Tüm köylü seferber olacağı için boş orman arazileri hızla ağaçlandırılır. Orman alanlarımız hızla artar. Ceviz, badem, zeytin, nar, incir v.b.çeşitli meyve fidanlarının hızla dikilmesi sağlanır. Bunların ithalatına ödenen dövizler de ülkemizde kalır.

Bu konu elbette çok detaylı bir çalışmayı gerektirir.

Ben sadece düşündüğüm bir çözümü ana hatlarıyla ortaya koymaya çalıştım.

Teklif bizden, hayata geçirmek yetkililerden…

 


Yazarın Diğer Yazıları