DİRENİŞ POSTUNA BÜRÜNEN İHANET
“Anadolu Mayası” Sütü Yoğurda Dönüştürmüştür.
VİCDAN YELKEN AÇTI
Amerika’nın FETÖ’sü: İsrail
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
İSLAM KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA SEYAHATLER ÜZERİNE KISA BİR SEYAHAT 3
Yüksek enflasyon gelir dağılımını allak bullak etti
MADLEEN GEMİSİ
MADLEEN; KENDİSİ KÜÇÜK OLSA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK BİR GEMİ
ÇINAR VE PINAR
YAŞLANIYOR MUYUZ? YOKSA ZAMAN MI BİTİYOR?
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Dünya siyaset arenası tam bir satranç tahtasıdır. Dünya siyaseti ise satranç.
Tüm dünyada özellikle Orta-Doğu'da bir satranç oynanmaktadır.
İkinci Dünya Savaşı galiplerinin dizayn ettiği dünya sistemi, oyunun kurallarına uysun, ya da uymasın satrancın taşlarını istediği gibi yerleştirmektedir.
Uluslararası politika belirleyicilerin Orta-Doğu'da uyguladığı dört temel ilke vardır.
Birincisi ülkelerin başına halkın çoğunluğunun inancına aykırı yöneticiler getirmek.
Sünni Müslüman çoğunluğa sahip Suriye'nin başına Nusayri Esed ailesini getirmek gibi.
İkincisi, sınırları doğal ve demografik yönden probleme gebe olacak biçimde belirlemek.
Çok dinli, Lübnan'ın siyasi sistemi gibi. (Lübnan'da Cumhurbaşkanı Marunî Hristiyan, Başbakan Sünni Müslüman ve Meclis Başkanı Şii Müslüman olmak zorundadır.)
Üçüncüsü, azınlıkları çoğunluğa karşı örgütlemek ve desteklemek.
İslam Coğrafyasındaki Sünni çoğunluğa karşı Şii yayılmacılığını destelemek gibi.
Dördüncüsü, hep bir düşman üreterek müdahale etmek ve yön vermek için fırsat kollamak.
İran'ı, EL-Kaide'yi, DEAŞ'ı kendileri kurdurup, sonra da düşman olarak göstererek müdahale için bahane oluşturmak gibi.
İslam Ülkeleri bunun farkında olsalar da olmasalar da, isteler de istemeseler de dizayn edilen bu sistemin kuralları ile hareket etmek zorunda kalıyorlar.
İkinci Dünya Savaşı galiplerinin dizayn ettiği dünya sistemini bugünden yarına değiştirmenin mümkün olmadığı izahtan varestedir.
İslam Dünyası'nın kurtuluş reçetesi öncelikle bu oyunun farkında olmaktan geçer.
Sonra sabırla, akılla, birlik ve beraberlik ekseninde ilerleyerek siyasi, askeri, sosyal, ekonomik, dini, teknolojik vb. her alanda işbirliği geliştirilmelidir.
Galiplerin dizayn ettiği dünya sisteminin zayıf noktaları kaşınarak dünyada kamuoyu oluşturulmalıdır.
Mazlum ve sömürge geçmişi olan ülkelerle insani ve eşit şartlarda kazan-kazan politikasıyla ilişkiler geliştirilmelidir.
Bunlar yapılabilirse savaşlar, aynı zamanda İslam Dünyası için yeni fırsatlar doğurur.
Savaşlar ve sonrasında kartlar yeniden karılır. Satranç tahtası yeniden şekillenir. İslam Dünyası için yeni hamle fırsatları doğar.
İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırım nedeniyle dünya kamuoyunda oluşan tepkiler İslam ülkeleri tarafından iyi değerlendirilmelidir.
Hatta bu tepkiler organize edilmeli, her türlü imkânlarla dünya kamuoyunun gündemine daha etkili biçimde taşınmalıdır.
Gayret bizden, Tevfik Allah'tandır…
MADLEEN GEMİSİ
RUSYA’NIN “PEARL HARBOR”U
TÜRK DEMOKRASİ TARİHİ’NİN YÜZ KARASI: 27 MAYIS
İÇİMİZDEKİ ZEHİRLİ MANTARLAR
PKK NEDEN SİLAH BIRAKTI?
GÜVENLE YAŞANABİLİR BİR ÜLKE OLMAK
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
İKLİM KANUNU…?!
SİYASET GERİLİM DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMELİDİR.