Papa Sen Önce Sübyancı Papazlarına Ahlak Dersi Ver

Hristiyan Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco, 1915 olaylarının 100. yıldönümü sebebiyle Vatikan'da düzenlediği ayinde, "20. yüzyılın ilk soykırımının Ermenilere yapıldığını” söyledi. Avrupa Parlamentosu da önceki gün papadan aldığı işaret ve güçle, vakit geçirmeden “soykırım” karar tasarısını kabul etti.

Şimdi, 24 Nisanda Obamanın jenosid” deyip demeyeceğini beklemeye başladık. Obama jenosiddemezse zafer kazanmış gibi böbürleneceğiz. Her yıl ısıtılıp önümüze getirilen bu temcit pilavından bıktık artık.

Biz niye savunmada kalır, işledikleri insanlık suçları için onları mahkum edecek kararlar almayız?

Getirelim meclise. ABDnin, İngilizin, Fransız’ın, Rusun, Alman’ın yaptıklarının soykırım olduğunu karar altına alalım. Biz soykırım yapmadık diye onlar savunma yapmak zorunda kalsınlar. Onlar bu dilden anlar.

Papa Francis kiliselerde her gün yüzlerce eşcinsel ilişki yaşandığını, sekiz bin papazın (!) pedofili (sübyancı) olduğunu söylemedi mi? Bunu niye yüzüne vurmuyor, bize ders vereceğine sapık papazlarını terbiye et niye demeyiz?

 Paparazzi tabiri papanın 1958de Romada dansöz Ayşe Nanayı (ermeni Hermini) çırılçıplak oynattığı basına yansıyınca ortaya çıktı. Ahlaksızlar bize “hoşgörü ve insanlık dersi veremezdiye yüzüne neden haykırmıyoruz?

Vatikan Bankası'nda döndürdükleri dolapları yüzlerine şaklatmıyoruz. (Bkz. Arş- yazar Gerald Poster "Allah'ın Bankerleri: Vatikan'ın Gizli Yüzü" kitabı) Hz. İsa fakirdi. Bunları bilse "adımı kullanan sahtekarlar” demez miydi?

Amerika keşfedildiğinde 8 milyon Kızılderilinin ABD katliamlarıyla 22 bine indiğini, Hiroşima ve Nagazakiye atılan atom bombaları ile 135 bin insan katledildiğini, 750 bin olan Aborjin nüfusunun İngiliz katliamları ile 31 bine düştüğünü, tekstil rekabetini kırmak için İngilizlerin 40 bin Hint çıkrık ustasının ellerini, pirinç ekimini durdurmak için Bengalli  50 bin çiftçinin parmaklarını kestiğini, ABD ve İngilizlerin savaş sonrası Dresdene sığınan çoğunluğu çocuk ve kadın 200 bin Alman’ı öldürdüğünü, Fransızların 1830-1962 arasında 1 milyon Cezayirli Müslümanı işkence ile soykırıma tabi tuttuğunu, Komünist Rusyanın  1 milyon Müslüman’ı  öldürdüğünü,  Almanların  1891de işgal ettikleri Namibyada 132 bin yerliden 117.000ini yok ettiğini, çingenelerin % 94’ünün kısırlaştırıldığını, 1 milyon Ruandalının katledildiğini, 335.000 engizisyon mahkumunun zindanlarda işkence ile öldürüldüğünü, 33.700inin diri diri yakıldığını, 5 milyonunun sürgün edildiğini, 1. Ve 2. Dünya savaşında 100 milyon insanın öldürüldüğünü, bu yüzyıl başında Batı-Hristiyan ittifakının Afganistan ve Irakta öldürdüğü kadın ve çocuk sayısının Ermeni soykırımında bizim öldürdüğümüzü iddia ettiklerinin üç katı olduğunu, (hepsini saysak kitap olur) asıl soykırımı kendilerinin yaptığını bu canilerin yüzlerine neden haykırmıyoruz?

Baksanıza Ermeniler, Türkiyenin “iki ülke de dönemin tüm arşivlerini açsın, uzmanlar karar versinler” çağrısına gerçeğin ortaya çıkacağı, bu kozu kaybedecekleri endişesiyle arşivlerini bile açmıyor, açamıyor.

Hrant Dink ‘Bizi Osmanlıya karşı size yeni devlet kuracağızdiye kandırdılar. Hata yaptık’’  dedi. Türkiye Ermenileri ‘Ninelerimiz Müslümanların merhameti olmasaydı biz şimdi yoktuk dediklerine tanığız. Bunun için tarihçelere gerek yok. diye açıklama yaptılar. Elimizde soykırımın iftira olduğunu ispatlayacak bilgi ve belge fazlasıyla var.

Her yıl tekrarlanan haksız, insafsız itham ve hakaretlere neden katlanırız? Batı kapısında niye bekleriz? Çünkü bu sistem Batı felsefesi ile kurulmuş, onlara göbek bağıyla bağlanmıştır. Varlık sebebimize (!) karşı çıkabilir miyiz? 

Haçlı seferlerinden bu yana Hristiyanlar İslam’ı en büyük tehdit olarak görmüşler, şekil değiştirse de bu düşmanlıkları hiç değişmemiştir.

Yüce Allah (cc) Ey İnananlar! Yahudileri ve Hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır (Maide 51), “Kendi dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaklardır” (Bakara 120) ayetleri ne kadar açık değil mi?

Bu ilahi emir ve açık gerçeklerden ders almaz, kargayı kılavuz edinirsek “burnumuz pislikten kurtulmaz”…


Yazarın Diğer Yazıları