SİYASETTEKİ ZEHİRLİ MANTARLAR

Baharda ormana gidersiniz. Hava temiz, oksijen bol. Kuşlar cıvıl cıvıl uçuşur. Sular şırıl şırıl akar. Her taraf yemyeşildir. Bir de güneş açtı mı? Kalbi sevgi dolu insanların içi huzurla dolar.

Bu güzel ortam karşısında iştahlanan tabiat, ekmediğimiz, emek çekmediğiniz nimetler sunar bize. Ağaç altlarından çeşitli leziz mantarlar çıkar. Çiğdemler, menekşeler, nergisler fışkırır.

Ama kalpleri kin ve nefret dolu bazı insanlar vardır ki; bu güzelliklerden rahatsız olur.

Leziz mantarlarla aynı ağaç altında yetiştikleri halde, zehirli olan mantarlar gibidir bu insanlar.

Bunlar fıtraten Milletimizin değerlerinden, inançlarından, milli iradeden, demokrasiden rahatsızdır ve bunlarla her zaman kavgalıdır. Bu yarasanın ışıktan rahatsız olması gibi bir şeydir…

Bunların demokrasiyi dillerinden düşürmediklerine bakmayın! Bu söylemleri takiyedir.

Millet iradesiyle iktidara gelemeyeceklerini bildikleri için darbeden, kargaşadan medet umarlar.

"Ayasofya'nın Camii'nin açılmasını” Milletin tamamına yakını sevinçle karşılarken, Sözcü Gazetesi "2020'nin felaketleri arasında” gösterebiliyor.

Ruslar, Ayasofya'nın açılmasına "Türkiye'nin iç meselesi” derken, olayı "2020'nin felaketleri arasında” sayan Sözcü'nün bu tavrı, bu millete Ruslardan daha düşman olduğunu göstermiyor mu?

Can Ataklı denen bir zehirli mantar, "Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım, büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık elde etmesi."

Bu zat, Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir deprem, yangın, sel felaketi olmasını veya Türkiye'nin düşmanlarına yenilmesini temenni edebiliyor. Afetlerde ölecek yüzbinlerce insan veya Türkiye'nin mağlup olması umurunda bile değil. Allah korusun böyle bir durum olsa bu zat zil takıp oynar.

Bir başka zehirli mantar İlker Başbuğ. "Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaymış, 27 Mayıs askeri darbesi önlenebilirmiş.”(!)

Yani mevcut hükümete "erken seçime gitmezseniz, darbe olabilir. Darbeden de erken seçimi açıklamayanlar sorumlu olur.” demeye getiriyor.

Bir başka zehirli mantar da Kılıçdaroğlu. Selahattin Demirtaş'a "Sözde HDP Genel Başkanı” diyemeyen, Çukur kazan teröristlere "arkadaşlar” diyen, partisindeki tacizcilere, tecavüzcülere dur diyemeyen, yolsuzlukları önleyemeyen bu zat, seçilmiş Cumhurbaşkanı'na "Sözde Cumhurbaşkanı” diyebiliyor.

Genel Başkanlık koltuğuna seçilerek değil, kaset skandalıyla geldiği düşünüldüğünde "Sözde” tabiri CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na daha çok yakışmaz mı?

Bu Millet feraset sahibidir. Zehirli mantarlarla, faydalı ve şifalı mantarları çok kolay ayırt eder.

Bunu bilen zehirli mantarlar, hep darbeden, hep kargaşadan, hep kaostan medet ummuşlardır.

Millet, çok partili hayata geçildiğinden bu yana değerlerine, inançlarına sahip çıkanlarla, düşmanlık yapanları ayırt ettiği içindir ki; zehirli mantarları iktidara getirmemiştir. Getirmeyecektir de…

Bırakın konuşsunlar, zehirlerini akıtsınlar. Böylece Millet bunları daha iyi tanıma fırsatı buluyor…

 


Yazarın Diğer Yazıları