SURİYE DENKLEMİ VE AÇILIMI

 

Suriye. İslam Âleminin kanayan yarası.

Suriye'de 15 Mart 2011'de başlayan iç savaş 11,5 yıldır sürüyor. 22,5 milyon Suriyelinin yaklaşık yarısı ülkesini terk etti. Bir milyon kişi öldü. 2,5 milyon kişi sakat kaldı. Ülkede taş taş üstünde kalmadı.

Öncelikle şu hususun altını çizelim. Bu iç savaşın "doğal dinamikleri ve gerekçesi” yoktur.

Arap ülkelerine demokrasi getirme iddiasıyla yola çıkan ABD'nin Suriye'deki etnik ve dini ayrılıkları körüklemesi sonucu çıkan sun'i bir savaştır.

ABD Suriye halkının ¾'ünü oluşturan Sünnileri yerlerinden edip, demografik yapıyı bozmak, boşalan alanlara Nusayrileri yerleştirmek, PKK'ya sözüm ona bir Kürt devleti kurdurmak amacındadır.

Dikkat edilirse Suriye halkının %12'si Esad'ın da mensup olduğu Nusayrilerdir. Onların yaşadığı bölgelerde savaş yoktur. Esad hava kuvvetleri halkını bombalarken İran Hizbullah'ı ile Esed güçleri sahada katliam yapmaktadırlar. Ne hazindir ki; ABD, Rusya ve İran Hizbullah'ının amaçları örtüşmektedir.

Esed ordusundaki bir Yüzbaşıdan canlı olarak dinledim. Aynen naklediyorum.

"Sünni olan Şam'ın Daria semtinde otururdum. Görevden çıkıp eve gelmiştim. Yatsı namazı sonrasıydı. Dışarıdaki gürültü üzerine çıktım. Hizbullah ve Esed askerleri zorla halkı evlerinden dışarı çıkarıyordu. Kadın, çocuk ve ihtiyarları bir yana ayırdılar. Askerler 18-50 yaş arası 2000-2500 erkeği alanda toplayarak çembere aldılar. 15-20 dakika boyunca makinalı tüfeklerle taradılar. Cesetlerin altında kalan az sayıda kurtulan oldu. Bu korkunç katliamdan sonra Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldım”

The Guardian gazetesi, Suriye'de Esed rejiminin 2013'te başkent Şam'ın güneyindeki Tadamon Mahallesi'nde en az 41 sivili öldürdüğü görüntüleri yayımladı.

https://www.trthaber.com/haber/dunya/esed-rejiminin-2013teki-katliam-goruntuleri-ortaya-cikti-676842.html

"Genç Suriyeliler savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınıyor, neden gidip savaşmıyorlar? " diyenlere soruyorum. Ortada bir savaş yok. Bir düşman yok. Bir tarafta uçaklarla bomba yağdıran, halkını katleden bir ordu, diğer tarafta silahsız masum halk var. Kendi ordunuz böyle katliamlar yapsa ne yapardınız?

Yüzlerce Suriyeli göçmenle konuştum. Konuştuklarımın tamamı yemin ederek "Ülkemiz eğer bir başka ülkeyle -mesela İsrail ile- savaşsa hiçbir Suriyeli ülkeyi terk etmez, savaşırdı” dediler.

Ne hazindir ki; her konuda birbirlerine düşman olan ABD, Rusya ve İran Suriye konusunda ortaklar. Demek ki; onları da yöneten bir üst akıl var. Bu oyunları bozmaya çalışan tek ülke Türkiye.

Türkiye'nin de Suriye politikasında yanlışları oldu. Özellikle 15 Temmuz'a kadar olan dönemde dış politikada ve orduda etkin olan FETÖ'cüler Türkiye'ye inanılmaz yanlışlar yaptırdı.

Üzerine "Cuma namazını Şam Emevi Camisinde kılacağız” hayalperestliği de eklenince Türkiye tüm göçmen yükünü çekmesine, harekâtlar düzenleyip önemli harcamalar yapmasına, birçok kirli oyunu bozmasına rağmen henüz istediği neticeyi alamadı.

Son günlerde Erdoğan-Esad yakınlaşmasından ve yeni bir Suriye açılımından söz ediliyor.

Bu gelişmenin Erdoğan-Putin-Reisi görüşmesi sonrasına rastlaması hayli anlamlı.

Türkiye'nin milli menfaatlerinden taviz vermeden Suriye'de kalıcı bir barışa katkı sunmasını temenni etmekten başka elimizden gelen bir şey yok…

KONYA – 24 Ağustos 2022


Yazarın Diğer Yazıları