Konyaspor Deniz’i satmalı mı?
Büyüme ve enflasyon verilerindeki olumlu gelişmeler umut veriyor
NUMUNE-İ İMTİSAL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.AS.)’İN DOĞUMU
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
AMAN BALIKLAR ÜRKMESİN, AMA…
Görgüsüzlüğün göstergeleri
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
“Hayatın Masası”
GÖĞE BAKALIM
Konya raylarla geleceğe taşınacak
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Teknolojinin Bizden Aldıkları
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Toplumlar, ona hayat veren dinamiklerle yaşar ve gelişir.
Din, millet olma bilinci, birbirimizi yürekten sevme, özveri gösterme, komşu ve akrabalarla iyi geçinme, yardımlaşma v.b. toplumun hayat damarlarıdır.
Milli gelir artışı, sanayileşme, gelişme asla bu değerlerin yerini tutmaz. Maddi gelişme toplumun bedeni, değerlerimiz ruhudur. Her ikisi bir arada olmalıdır.
Ümitli olmak istiyorum. Ama toplumun gidişatına da hayıflanıyorum.
Selamlaşmıyoruz. Halbuki, selam –tanıdık olsun olmasın- sevgi ve dayanışmanın alfabesidir. Selamlaşmak bir yana yıllarca apartman komşularını tanımayan, hatta öldüğünü kokuşunca fark eden bir toplum olduk.
Anlamak yerine, anlayışını dayatmak, paylaşmayanı ötekileştirmek/ yok saymak kolaycılığı, siyaset, aile ve iş hayatında bizi ayrıştırdı. Huzursuz/mutsuz etti.
Davranışlarımıza (Anne-baba-çocuk, işçi–işveren, amir-memur) sevgi/uzlaşı değil, korku/kavga kültürü hakim oldu. İlgiden yoksun çocuklara aile değil sokak ve internet yön verdi. Para kazanma/mal biriktirme hırsı, eş ve çocuklarımıza ilgi/sevgi gösterme gibi değerlerin önüne geçti. Boşanmalar arttı. Kadınlar hayat mücadelesi nin ortasına atıldı. Yaşadıkları travma yanında, geçim zorluklarıyla mağdur oldular. Onları yiyecek arayan yaralı ceylanlar gibi avladılar. Toplumda ahlaki zaafiyet oluştu.
Komşu, akraba, dost ve esnaflar birbirlerine emanet para verirlerdi. Madden-manen yardımlaşırdık. Komşu komşunun külüne muhtaçtı. Bu değerlerimizi yitirdik. İhtiyaç sahipleri kredi bataklığında boğuldu. Faiz belası borçları çözülemez hale getirdi. Yuvalar yıkıldı/yıkılıyor. Bu çırpınışları/çaresizliği seyrediyoruz.
Her 10 kişiden 7’si (genellikle dar gelirliler) şans-talih oyunlarına (toto, loto, kazı-kazan, iddia v.s) umut bağlar hale geldi.
Uyuşturucu kullanma yaşındaki 33 milyonun 1.7 milyonu, yani 20 kişi den 1’i uyuşturucu bağımlısı. Yıllık kişi başı 20 lt, toplam 73 milyon lt içki tüketiliyor.
Suç ve suçlu oranı artıyor. Toplum her geçen gün bozuluyor.
Cinayet, hırsızlık, kap-kaç, gasp v.b istatistiklerle örnekler çoğaltılabilir.
Bunlar bile “toplum nereye gidiyor?” diye sormamızı sanırım haklı kılar.
Devleti/yetkilileri düşünmeye ve tedbir almaya davet ediyorum.
“Fırat kenarında bir kuzuyu kurt kapsa adl-i ilahi onu benden sorar” diyebilen devlet adamı sorumluluğunu örnek almaları gerektiğini hatırlatıyorum.
Mutlu/huzurlu bir gelecek temenni ve niyaz ediyorum…
AMAN BALIKLAR ÜRKMESİN, AMA…
MALAZGİRT ZAFERİNİ KUTLAMAYI HAK EDİYOR MUYUZ?
FİLLER TEPİŞTİ, ÇİMLER EZİLDİ.
EMEĞİ TÜRKİYE ÇEKTİ, YEMEĞİ ABD YEDİ.
“MİLLİ İSTİHBARAT AKADEMİSİ RAPORU” ÜZERİNE…
CİĞERLERİMİZ YANIYOR
“BİRLİKTE RAHMET, AYRILIKTA AZAP VARDIR”
TERÖRSÜZ TÜRKİYE: “PEYNİR BÜYÜK YOL KISA?!”
DEVLET, ASLA CHP’YE TESLİM EDİLEMEZ
ZEHİRLİ MANTAR: LEMAN DERGİSİ