Toplumsal Kimlik Sorunu

     Doğulu muyuz ; Batılı mı? Avrupalı mıyız? Asyalı mı?
     Avrupa Birliğinden miyiz? Şanghay beşlisinden mi?
     İslam kültür ve medeniyetinden miyiz? Batı aleminden mi?
     Peygamberimizi mi  önder kabul ediyoruz? Yoksa kendimize başka önderler mi bulduk?
     Müslüman mıyız? Değil miyiz?


     Anayasamız Kur’an mı? Yoksa başka yazılı metinler mi?
     İslam ülkeleri birliğinden miyiz? Nato üyesi miyiz?
     Her ikisine de pas veriyor, bir onlara bir diğerlerine mi göz kırpıyoruz?
     OPEK (petrol üreticisi ülkeler bilrliği) üyesi miyiz? Enerji ajansı (OPEK karşıtı kuruluş) üyesi mi?
     Biz kimiz? Biz neyiz? Rotamız hangi yöne doğru?


     Yoksa pusulasız gemi gibi rüzgarın savurduğu yöne mi gidiyoruz?
     Lale devrinde “gülelim, eğlenelim, kam alalım dünyadan” dedik.
     Gülmemiz kısa sürdü. Dünyadan kam alamadık.
     Sonra bir de baktık ki; Anadolu işgal edilmiş.


     İngilizler, Yunanlılara yardımlarını kesmişler. Onları bizimle baş başa bırakıp,  tek kurşun atmadan çekip gitmişler.
     Neden ve nasıl acaba?... Hangi söz ve tavizler verildi ki; adamlar çekip gitti? Sonra da batılı bir devlet kuruldu.!?
     Şimdi Batılılar gibi düşünür, onlar gibi yaşar ve onlardan emir alır olmamız tesadüf mü?
     Yoksa iki yüz yıldır süren eritme / asimilasyon politikasının bir ürünü mü?
     Avrupa Birliğine tam üyelik bu eritme politikasının son halkası mı?
     Bir zamanlar “Ortak Pazar (Avrupa Birliği) Millete mezar” sloganı atanlar Avrupa Birliğine tam üyelik için el etek öpenler hafıza kaybına mı uğradılar. Yoksa taşeronluk mu yapıyorlar?


     “Üniter devlet” diye bas bas bağıranlar Avrupa Birliği’nin  Avrupa Birleşik Devletleri olduğunu, tam üyelikle eyalet olacağımızı, AB parlamentosunda nüfus oranında temsil edileceğimizi / azınlık olacağımızı bağımsızlığımızı kaybedeceğimizi neden dürüstçe anlatmıyorlar?
      Sorunlarımızın temelinde “Ey îman edenler! Sakın Müslümanları bırakıp kâfirleri dost edinmeyin. (Nisa:144)
      “Ey îman edenler! Siz, eğer kâfirlere uyarsanız…İşte o zaman, hüsrana uğrayanlardan olursunuz."(Al-i İmrân, 3/149) , "Bir milletin âdet, töre ve yasalarına uyarak onlara benzeyen, o milletten sayılır" Hadis (et-Tâc,III,179) ayet ve hadislerin uyarılarına kulak tıkamamız yatmıyor mu?
     Tarih mezarlıklarını (müzeleri, höyükleri, tarihi kalıntıları) hiç ziyaret ettiniz mi?
     Lud, Ad, Semud kavimleri nerede? Nerede  Firavunlar, Karunlar, Kisralar?…
     Etiler, Urartular, Mitanniler, Firigler, Lidyalılar nerede?


     Hunlar, Göktürkler, Uygurlar Çin’in ipeğine aldandı da ne oldu? Nerede Selçuklular,
     Osmanlı son iki yüz yıldır kendi inanç ve kültüründen koptuğu ve Batı’ya özendiği için yıkılmadı mı?
      “Toplumsal kimlik sorunu” yaşıyoruz. Kimliksiz kişiliksiz “iki arada bir derede” kalmışız.
     Kendine güvensiz, karakteri oturmamış, onu bunu taklit eden kişiliksiz insanlar gibi olduk.
      Meşhur hikayedeki gibi;  “İsa’yı, Musa’yı küstürdük, … Muhammed de yüzümüze bakmazsa halimiz ne olur?


Yazarın Diğer Yazıları