Vampirler, Görün Eserinizi

Bütün dünya’da oluk oluk müslüman kanı ayıyor.

Türkiye’nin ve diğer tüm Müslüman ülkelerin başına gaileler açılmış, her devlet kendi derdine düşürülmüş.  Dertleriyle uğraşmaktan zulüm altında inleyen müslümanlara yardım etmiyor/edemiyor.

Suriye’de insanlık tarihinin gördüğü en büyük trajedilerden birisi yaşanıyor.

Arap halklarının uyanışı diye sunulan 'Arap Baharı'nın Orta-Doğu ve  Türkiye’de yaşanan çalkantıların  nedeninin global güçlerin planı olduğu açıkça görülüyor.  

Olaylar planlandığı  gibi ABD, Çin, Rusya, AB  ve İsrail’in menfaatleri doğrultusunda gelişiyor. 11 Eylül 2001 saldırısından sonra “küresel terör”ü önleme bahanesi ile İslam coğrafyası işgal ediliyor, mezhep çatışmasına itiliyor. İsrail’in güvenliği sağlamlaştırılıyor. Satranç hamleleriyle Türkiye’nin önü kesilerek köşeye sıkıştırılıyor. Türkiye’nin sivil irade ile Kürt sorununu  çözmesi engellenmek isteniyor.

Önce Kuzay Irak Kürt Yönetimi kurduruldu. Şimdi  PYD önderliğinde Suriye’nin doğusunda özerk Kürdistan oluşturuluyor. Sıra Türkiye’de Özerk Kürdistan’ın  kurdurulmasına geldi. Pazılın parçaları tamamlanıyor. Gelecekte  de bunlar birleştirilerek Büyük Kürdistan kurdurulmak isteniyor. Oyunlardan biri bu.

Beşşar halkına “reformları birlikte yapacağız” diyor, Türkiye ile dostluktan söz ediyordu ya. Beşşar, Türkiye’nin telkinleriyle reform yaparsa Suriye ile Türkiye yakınlaşır, Türkiye’nin Orta Doğu’da nüfuzu artar, İslam Birliği’nin önü açılırdı. Türkiye’nin önünün kesilmek istenmesinin diğer nedeni de bu.

Rusya ve İran, reform yaparsa müttefikleri Suriye’yi kaybedebilirlerdi. Onun için Beşşar kalmalıydı. Batı  da enerjiye sahip olmak için Arap Baharı ile çalkantılı Orta-Doğu görmek istiyordu. Tepiştiler. Sonuç ortada.

Suriye iç savaşı 1.000. gününe girdi. Yiyecek, yakacak ve giyecek sıkıntısı had safhada.  Çocuklar, kurşunla değil donarak ölüyor. Açlıktan kedi köpek yeniliyor. Felaket düzeyi' günden güne artıyor. Suriye'de yaşananlar insanlık için utanç  tablosudur.  

İsrail çocuklarına acıyan bazı dindarlar, 150.000 müslüman ölürken tek kelime etmiyorlar. 

Satılmış bazı kalemşörler  ülkemize sığınan biçareler için 'sokaklar dilenci doldu', 'huzurumuz bozuldu', diyebiliyorlar.  Ama Beşşar  manyağın, kimyasal silah kullanmasından, varil bombaları ile mahalleleri yok etmesinden hiç söz etmiyorlar.

Edemezler, ettirmezler. Ederlerse varlık sebeplerine ters düşer. Acıma hisleri  kurumuş bu vampirler açlıktan ölenlere rakı paralarını bile çok görürler.  

Dünya vampirleri  “menfaat planı” üzerinde anlaşıncaya kadar Suriye toplu mezar olmaya devam edecek. Çocuklar donacak, anneler yanacak, şehirler yerle bir olacak.

Ey vampirler! Petrol, olunca Libya’ya hemen çöreklendiniz. Suriye’de 150.000,  Bosna’da 250.000 insanın kanını  petrol niyetine mi akıttınız?

Dünya bir tiran ve destekçilerinin saltanatları uğruna 150 bin müslümanın öldürülmesini seyrediyor.

11 insana ait tüyler ürperten 55 bin fotoğraf yaşananların sadece bir zerresini gözler önüne seriyor.

Bir zamanlar İslam uygarlığının merkezleri olan Şam, Halep, Hama ve Humus gibi İslam uygarlığının ilim ve irfan merkezlerine ev sahipliği yapmış Suriye gözlerimizin önünde can veriyor.

Menfaatinden başka hiç bir değer tanımayan, milyonlarca insanın kanını paraya tahvil etmeyi amaçlayan, vicdanını, adalet duygusunu yitirmiş Batılı vampirleri, gördükçe  midem bulanıyor.

Kan emici vampirler, görün eserinizi. Sizleri gördükçe  insanlığımdan utanıyorum…

                                                                                                                                                  


Yazarın Diğer Yazıları