“Yine Eski Elek; Yenisi Ya Sık Olur, Ya Seyrek”

Efendim; anlı şanlı yazar (!) Yılmaz ÖZDİL, 31.01.2014 tarihli Hürriyet gazetesindeki “Şerefsiz FED” başlıklı yazısında Başbakan, bakan ve İktidar milletvekillerinin pastane ve köfteci dükkanı açılışlarına katıldıklarını   anlatıyor “e bu kadar dev tesisler açılırken nasıl oluyor da paramız değer kaybediyor, dolar yükseliyor,…  hep bu şerefsiz FED yüzünden, komplo kuruyorlar asrın Başbakanı’na” diyerek sözüm ona  hükümeti “ti” ye alıyordu.

Konumuz sayın yazar değil elbette. Ama, savunduğu zihniyetin nasıl kör ve şartlanmış olduğunu çok güzel örnekliyor Sayın ÖZDİL. Halkımız bunun gibilerine “ bari dinime söven Müslüman olsa ” der.

Ah, Ah ! CHP’nin bu ülkede “tek çakılı çivisi” olsa hiç zoruma gitmeyecek.

Hükümeti sevmeyebilir, fikirlerini paylaşmıyor olabilirsiniz. Uyguladığı politikaları beğenmeyebilir,  hatta onlara kesin olarak karşı olabilirsiniz. Faiz ve vaiz lobilerinin Hükümete komplo kurmadığını da düşünebilirsiniz. Bunlar, düşünce farlılıklarıdır, doğaldır ve saygı ile karşılanması gerekir. 

Ama; hükümetin % 40’larda devraldığı enflasyonu tek hanelere düşürdüğünü, paradan altı sıfır attığını, 17.000 km. duble yol yaptığını, halka hızlı tren hizmeti sunduğunu , sağlıkta yaptığı devrimleri, Marmaray’ı, hava alanları ve hava ulaşımında yaptığı atılımları, ihracat, üretim ve milli gelirde  sağladığı artışı, borç alan değil,  verebilen bir ülke haline getirdiğini, fakat; CHP zihniyeti iktidar olduğunda Anayasa kitapçığı fırlatılınca ülkenin düştüğü hali görmezseniz, buna “şartlanmışlık” denir. Yani fikriniz, iz’an, vicdan ve insafınızı  dumura uğratmış, görme yetinizi kaybetmenize neden olmuş demektir. 

Tenkit edin, yanlışları ve eksikleri gösterin. Ama çözüm yollarını da göstererek yapın bunu. Aksi halde amacınız “üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek” olur. Aynı gemideyiz. Bundan -siz de dahil- herkes zarar görür.

Belli ki; Sayın ÖZDİL’in  bu  kronik rahatsızlıkları CHP zihniyetiyle yetişmesinden kaynaklanıyor.

CHP tarihi  ” resmi ideoloji dayatması” ile bu millete çektirdiği acıların hazin örnekleriyle doludur.

Artık CHP günümüzde Dersim katliamı yapamaz, ekmeği karneyle satamaz,  jandarma takibiyle Kur’an okuyanları cezalandıramaz. Ama yakın zamanda başörtü zulmü yaptığı gibi, gelecekte de değişik zulümler yapacaktır.  Çünkü CHP zihniyeti sosyal ve kültürel dokumuzla hiç uyuşmamıştır, uyuşması da mümkün değildir.

Sayın Kılıçdaroğlu“kimsenin ötekiliştirilmediği bir uygarlık” özlemini dile getirdi. Kendisini candan tebrik ederim.  Acaba  Sayın Kılıçdaroğlu “Osmanlı Kültür ve Medeniyet Tarihi”  mi okudu dersiniz? Elbette hayır!

İyi de Kılıçdaroğlu bunu nasıl yapacak? Anlaşılan CHP tarihini yeni okumuş. Görmüş ki; tek tipçilik ve resmi ideoloji dayatılırsa, farklılıklar kalmaz, böylece  “kimse de ötekiliştirilmemiş olur.”  Ne güzel çözüm ama…

Önümüzde seçim var. Halkımız “kime oy vereyim?” diye düşünüyor ve içinden şunlar geçiyor:

“Kılıçdaroğlu’na veremem. Yukarıya çıkan merdivenden inmeye çalışan biri devleti nasıl yönetecek? Adam bunca yıldır ana muhalefet. Devleti yönetmek adına bir çözüm sunduğunu görmedim. İşi gücü tenkit”

“Bahçeli’ye veremem. Temsil ettiği zihniyetin 27 Mayıs İhtilalcileri ile işbirliği yaptığını gördüm / babamdan / dedemden duydum.  Her  ifadesi  nefret dolu. Vücut dili kavga eder gibi. Daha güldüğünü görmedim.”

“En minik muhalefetin PKK sözcüsü olduğu malum,  anmaya bile değmez.”

“Hükümet hakkındaki yolsuzluk dedikoduları doğru mu, yanlış mı bilemem?

Doğruysa iktidar, yanlışsa iftiracılar elbette hesaplarını Allah’a verecektir.

Ama,  12 yıldır memlekette İstikrar var. Hükümetin yaptıkları hizmetler belli.

Erdoğan’ın bir karizması, bir liderliği var. Onun için ben yine oyumu AK Parti’ye vereceğim” diyor.

Halk böyle düşündüğü için Ak Parti’nin oyları her şeye rağmen düşmüyor.

Yani Halk “ Yine  de eski elek, yenisi ya sık olur ya seyrek “ diyor.  Haydi hayırlısı…

 


Yazarın Diğer Yazıları